?>

Kovid-19'u yenen Dr. Çakmak: Gençlerde yaşlı akrabalarına bulaştırmanın pişmanlığını görüyoruz

Kovid-19'u yenen Mardin Devlet Hastanesinde görevli Dr. Refika Yorulmaz Çakmak ve Dicle Üniversitesi (DÜ) Kalp Hastanesi yoğun bakım ünitesinde uzman Prof. Dr. Feyzi Çelik, virüse karşı verilen zorlu mücadeleyi anlattı.

Sağlık - 4 yıl önce

Mardin

Yakalandıkları yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Mardin Devlet Hastanesinde görevli Dr. Refika Yorulmaz Çakmak ve Dicle Üniversitesi (DÜ) Kalp Hastanesi yoğun bakım ünitesinde uzman Prof. Dr. Feyzi Çelik, virüse karşı verilen zorlu mücadeleyi anlattı.

Kovid-19 yoğun bakım servisinde görev yapan Çakmak, mart ayından bu yana yoğun bir süreç yaşadıklarını belirterek, görevini sürdürürken Kovid-19'a yakalandığını söyledi.

"Başta akciğerlerime ineceği korkusu oluştu. Ölüm korkusu psikolojik olarak beni etkilemekteydi. Çevremde hastalığı daha ağır geçiren kişiler olmuştu.

Kas ağrıları beni psikolojik olarak kötü etkilemişti." diyen Çakmak, virüsü yendiği için şükrettiğini dile getirdi.

Çakmak, tekrar göreve başladığında aldığı önlemleri artırdığını çünkü ikinci kez bulaşma riski bulunduğunu aktardı.

"İkinci kez geçiren hastalarımızı yatırmaktayız"

Hastalığı bir kez geçirenlerin de çok dikkatli olması gerektiğine işaret eden Çakmak, "Bir kere geçirdim, bir daha geçirmem anlayışı çok yanlış.

Kovid-19'u ikinci kez geçiren hastalarımızı yatırmaktayız. Maske, sosyal mesafe ve el dezenfeksiyonu çok önemli. Bunlara çok dikkat edilmeli." dedi.

Bazı vatandaşların hala kalabalık alanlarda maske takmadan, sosyal mesafeye uymadan sanki bu hastalığa hiç yakalanmayacakmış gibi davranmasının çok yanlış olduğuna dikkati çeken Çakmak, bunları gördüklerinde çok üzüldüklerini dile getirdi.

Çakmak, şöyle devam etti:

"Genç biri virüse yakalandığında ailesine bulaştırmayacağı anlamına gelmiyor. Belki kendisi ağır geçirmeyecek ama bir gün annesi veya babası yoğun bakıma geldiği zaman çok zor durumda kalabiliyor. İkinci kez geçiren yaklaşık 5-6 hastamız oldu.

Bir kere hastalığı geçirdikten sonra önlemleri azalttıklarını, bir daha geçirmeyecekler düşüncesiyle maskesiz gezdiklerini, temas ettikleri kişilerin olduğunu belirtiyorlar. Toplu yemeklere katıldıklarını, biraz dikkatsiz davrandıkları için tekrar kaptıklarını iletiyorlar.

Hatta bir hastamız taziyeye gitmiş, maskesiz olanlardan kapmış. Bir kişinin bile maskesiz olması risk. İki tarafın da maskeli olması gerekir.

Bunun yanında sosyal mesafe de şart. Maske olsa bile sosyal mesafeye uymak lazım."

"Genç arkadaşlarımızda pişmanlığı muhakkak görüyoruz"

Yoğun bakımda durumu çok ciddi olan hastaları takip ettiklerini, genellikle ileri yaş grubu vakalar olduğunu anlatan Çakmak, şunları kaydetti:

"İnsanların genç, yaşlı demeden muhakkak sosyal mesafe, maske ve hijyene uyması gerekiyor. Genç bile olsa evde bulaştırdığı annesi, babası, ninesi, dedesi ya da herhangi bir akrabası daha ağır seyretmekte.

Gençlerde yaşlı akrabalarına bulaştırmanın pişmanlığını görüyoruz. Yoğun bakım kapısının önüne geldikleri zaman çok büyük vicdan azabı çekmekteler.

Kendisi genç olduğu için hafif atlatabilir ama yakınlarından birinin kaybını yaşadığı zaman o genç arkadaşlarımızda pişmanlığı muhakkak görüyoruz."

Çakmak, yoğun bakımdan çıkarıp servise aldıkları hastaları gördükçe büyük mutluluk yaşadıklarını vurgulayarak, bu zorlu süreçte kendilerini yalnız bırakmayan Sağlık Bakanlığı, Mardin Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti.

"Soğukkanlı olmam gerekiyordu"

Pandemi hastanesi olarak hizmet veren DÜ Kalp Hastanesi yoğun bakım ünitesinde görevli Prof. Dr. Feyzi Çelik, yaklaşık 3 ay önce Kovid-19'a yakalandığını, evde eşinden ve çocuklarından izole şekilde karantina sürecini geçirdiğini söyledi.

Çelik, test sonucunu ailesiyle paylaştığında eşinin ve çocuklarının ağladığını anlatarak, "Sağlam durmaya çalışıyordum. 8 yaşındaki oğlum, 'Baba insanlar ölüyor, sen nasıl neşeli olabiliyorsun?' diye sordu.

Bu mesleği seçtiğimde hazırlıklı olmam gerektiğini biliyordum. Hem bir hekim hem hastaydım aynı zamanda bir babaydım. Soğukkanlı olmam, güçlü durmam gerekiyordu." ifadelerini kullandı.

Evde olduğu süreçte bir odada kaldığını belirten Çelik, sosyal mesafeyi koruduğunu, hastalığı atlatana kadar da eşinin ve çocuklarının bulunduğu odalara gitmediğini aktardı.

Çelik, eşinin yemeğini odanın kapısına bıraktığını dile getirerek, "Oğlum dayanamayıp odama gelmek istiyordu ancak izin vermiyordum. Odamdan balkona bir kapı vardı. O balkonun penceresi çocuğumun odasına bakıyordu. Camın iki tarafından görüşüp, birbirimizi teselli ediyorduk." şeklinde konuştu.

İzolasyon sürecinde sağlığın, insanlarla iletişimin, işe gitmenin, hastaların elini tutmanın, hastalara yardımcı olmanın ne kadar kıymetli olduğunun bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Çelik, hastalığı atlattıktan sonra yeniden görevine döndüğünü bildirdi.

"Sonuçta bir savaş var. Biz de savaşın ön cephesinde savaşan askerleriz. Savaştan kaçamazdık. Bunu göstermemiz gerekiyordu.

Vatandaşa sahip çıkmamız, tedavilerini aksatmamamız gerekiyordu." ifadelerini kullanan Çelik, "Yoğun bakımda insanlar nefes açlığı çekiyor.

Hastalar 'bizi yalnız bırakmayın' diyen bir ümitle gözümüze bakıyordu. Çaresizliğin ne kadar zor olduğunu hastaların gözünden okuyorduk. Hastalığı yaşadıktan sonra o çaresizliğin ne kadar zor olduğunu anladım." dedi.

"Ayakkabısız dışarıya çıkamıyorsak maskesiz de dolaşmamamız gerekiyor"

Bu süreçte Kovid-19 yoğun bakım ünitelerinden sorumlu mesai arkadaşını kaybettiğine dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:

"41 yaşında gencecik, korona savaşçısı arkadaşımızdı. Hem bir baba hem doktordu. İyi bir hekimdi. Koronavirüse yenik düştü. Doktor arkadaşları olarak elimizden gelen çabayı göstermemize rağmen arkadaşımızı kaybettik.

Bizim için büyük bir tramvaydı. Geride bıraktığı çocukları, tedavi ettiği hastaları, arkadaşları olarak acımızı kelimelerle anlatamayız.

Bu hastalığa yakalanmamak için tedbirli davranılması gerekiyor. Allah'ın izniyle millet ve ülke olarak bunun üstesinden geleceğiz.

Vatandaşlar kapalı ortamlarda olabildiğince az bulunsun, maskeyi hiç çıkarmasınlar.

Nasıl ki ayakkabısız dışarıya çıkamıyorsak maskesiz de dolaşmamamız gerekiyor. El hijyenine dikkat etmemiz gerekiyor. Kurallara uyarsak böyle sonuçlarla karşılaşmamış olacağız."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Yalçıner’den Sadık Albayrak’a “dostum”, Bakan Albayrak ve Turkuvaz’a veryansın!

2020-11-12 10:58 - Özel Haber

Trio Mobil, Avrupa'da endüstriyel IoT'yi yeniden tanımlayacak

2020-11-12 14:58 - Genel

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ateşkesi yine bozarlarsa bedelini öderler

2020-11-12 15:26 - Siyaset

Türk Silahlı Kuvvetlerine sınırsız teknoloji desteği

2020-11-15 15:03 - Teknoloji

Garanti BBVA'dan Bonus Check-up hizmeti

2020-11-12 16:48 - Genel

Uzmanlar, WhatsApp'ta uçtan uca şifreleme yasağına sıcak bakmıyor

2020-11-17 14:21 - Medya

Ankara'da açık alanda sigara denetimi yapıldı

2020-11-13 19:46 - Gündem

RTÜK Başkanı Şahin'den internetten lisanssız yayın yapan kuruluşlara uyarı

2020-11-14 17:01 - Medya

Türk sanat müziği ve opera sanatçısı Efruze: Yorumculuğun altında çok derin bir araştırmacı yatıyor

2020-11-16 17:36 - Magazin

Büyükşehir belediye başkanları 'deprem'i tartışacak

2020-11-11 15:46 - Gündem

İlgili Haberler

İşitme kayıplı bebeklerde "erken tanı ve tedavi" rahatsızlığın önüne geçiyor

16:28 - Sağlık

Araştırma: Dünyada diyabet hastası sayısı 800 milyonu aştı

15:53 - Sağlık

Gaziantep Üniversitesi Hastanesi, 2 binden fazla çocuğa "ses" oldu

13:47 - Sağlık

Diyabetin zorluklarına diyalizle direniyor

12:32 - Sağlık

Dördüncü evre meme kanserini yendi mücadelesiyle hastalara umut oldu

13:17 - Sağlık

Günün Manşetleri

Ryanair, İtalya'da fazladan alınan "check-in" masraflarını geri ödeyecek

19:43 - Ekonomi

Mavi Balina-2024 Davet Tatbikatı tamamlandı

19:13 - Gündem

Adana merkezli "Kuyu-37" operasyonlarında yakalanan 207 zanlı tutuklandı

18:42 - Gündem

Apple, İngiltere'de 3 milyar sterlinlik toplu tüketici davasıyla karşı karşıya

18:28 - Ekonomi

Altun'dan, Katar ile imzalanan medya ve iletişim alanında işbirliği mutabakatına ilişkin paylaş

18:22 - Siyaset