BARTIN -
Mimar olmayı hedeflerken üniversite tercihini yapacağı gün sahiplendiği köpeği ölen Orhun Kabasakal, veteriner olmaya karar vererek 2 yıldır hayvanları tedavi ederek köpeğinin anısını yaşatıyor.
Bartın'da yaşayan 26 yaşındaki Kabasakal, kuzeninden etkilenerek ilkokul yıllarından itibaren mimar olmayı hedefledi.
Babasının 7 yıl önce sokakta bulduğu yavru köpeği sahiplenen Kabasakal, vaktinin büyük kısmını geçirdiği "Daisy" isimli köpeğe bağlandı.
Liseden 2012'de mezun olan Kabasakal, üniversite tercihi yapacağı gün köpeğini kanlı ishal hastalığından kaybetti.
Köpeğinin ölümünden derinden etkilenen Kabakasal, yıllardır hayalini kurduğu mimarlık tercihinden vazgeçip veteriner olmaya karar vererek, tüm tercihlerini veterinerlik fakültelerinden yana kullandı.
Kazandığı Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden 2016'da mezun olan Kabasakal, çeşitli hayvan hastanelerinde çalıştıktan sonra açtığı klinikte ölen köpeğinin anısını yaşatıyor.
"Küçükken köpeklerden korkardım"
Kabasakal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünde hayvanlara karşı özel bir ilgisi olmadığını hatta köpeklerden korkan biri olduğunu söyledi.
Mimar olmayı hayal ederken üniversite tercihi yapacağı gün köpeğini kanlı ishal hastalığından kaybetmesiyle meslek seçiminin değiştiğini dile getiren Kabasakal, "Köpeğim kucağımda can verdi. Son gözyaşı damlasını o kadar yüreğimde hissettim ve üzüldüm ki... O gün üniversite tercihi için son gündü. Köpeğimin öldüğü gün mimarlık hedefimden vazgeçtim ve veteriner hekim olmaya karar verdim. 13 tercihimi de sadece veteriner fakültelerinden yana kullandım ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Veterinerlik Fakültesini kazandım." diye konuştu.
"O köpek hayatımı çok değiştirdi"
Kabasakal, zor bir bölümde okuduğunu ve derslerde en zorlandığı zamanlarda kaybettiği köpeğinin gözünün önüne geldiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Kaybettiğim köpeğime olan bağlılığımla azimle çalıştım ve fakülteyi 5. olarak bitirdim. Hayvanları çok seviyorum. O köpek hayatımı çok değiştirdi, çok etkiledi. O yaşıma kadar hayvanlarla ilgilenmezdim ama bu köpek beni çok etkiledi hatta gök gürleyen bir gece korktuğu için onunla kulübede yatmıştım. O canın gitmesi, gözümün önünden hiç gitmedi. Veteriner olduktan sonra da o olay nedeniyle kanlı ishal olan hayvanlara ayrı bir özen gösteriyorum. Kanlı ishal vakalarına karşı da kendimi yetiştirdim, çok sayıda makale okudum. Tehlikeli bir hastalık. 'Daisy' sayesinde o hastalığa karşı özel bir ilgim oldu. Şu anda da kendime ait bir veteriner kliniği sahibiyim ve bunu ölen köpeğime borçluyum. Bir yavru köpeğin hayatımı değiştirmesine ben de inanmakta güçlük çekiyorum."
Anne Güldane Kabasakal da oğlunun küçükken hayvanlara karşı ilgisinin olmadığını dile getirerek, "Köpeği öldükten sonra veteriner olacağını bize hiç söylemedi. İçinde yaşamış. Daha sonra öğrendiğimizde de çok duygulandık ve kararını destekledik." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com