?>

"Komşunun antibiyotiği" yarardan çok zarar verebilir

Prof. Dr. Nurgül Ceran, hastaların doktora danışmadan ve kendisine reçete edilmeden, tanıdığından antibiyotik alıp kullanmasının yarardan çok zarar oluşturma riskinin yüksek olduğu uyarısında bulundu.

Sağlık - 12 ay önce

Istanbul

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Nurgül Ceran, 18-24 Kasım Dünya Antimikrobiyal Direnç Farkındalık Haftası kapsamında, Türkiye ile dünyada antibiyotik kullanımı ve antibiyotikle ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların "antibakteriyel", "antiviral", "antifungal" ve "antiparaziter" diye ayrıldığını belirten Ceran, "antibiyotik" denildiğinde; daha çok bakteriyel enfeksiyonlarda etkili olan ilaç grubunun kastedildiğini söyledi.

Ceran, Türkiye'de antibiyotik kullanımının yaygınlığı hakkındaki değerlendirmesinde, "Bizim toplumumuz antibiyotiği seviyor. Ateşi varsa, enfeksiyonu olduğunu düşünüyorsa hemen antibiyotik almak istiyor. Evinde 'yedek' bulunsun diye istiyor. Antibiyotik kullanımı biraz fazla olan bir toplumuz." ifadesini kullandı.

"Nezle, grip, ishal durumlarında irdelenip verilmesi gerekiyor"

Antibiyotik kullanımı için bakteri kaynaklı bir enfeksiyon olması gerektiğini aktaran Ceran, şöyle konuştu:

"Özellikle bu günlerde, kış mevsiminin başlangıcı öncesinde, okulların açılması, toplu taşıma kullanımı arttı, insanlar daha fazla kalabalıklar halinde. Çok fazla üst solunum yolu enfeksiyonu, bronşit var. Bunların çoğu viral etkenlerle ortaya çıkıyor ve antibiyotikler bunlara etkili değil. Onun için bakteriyel enfeksiyon etkeni olduğunu düşündüğümüz durumlarda vermemiz gerekir. Ya hastalığın klinik bulgusu ya da laboratuvar bulgusu bakteriyel enfeksiyonu düşündürüyordur ya da biz o bakteriyi elde etmişizdir, kültürde üretmişizdir ve acil bir durumdur. O zaman da hızlı şekilde antibiyotik vermemiz gerekebilir."

Prof. Dr. Nurgül Ceran, antibiyotiğin kullanılabileceği hastalıkları örneklendirerek, "Mesela bir zatürrede antibiyotik kullanabiliriz. İdrar yolu enfeksiyonunda bulgu varsa, safra kesesi iltihabında kullanabiliriz. Ancak nezle, grip, ishal durumlarında irdelenip verilmesi gerekiyor. Doktorun gözden geçirmesi, hastayı değerlendirmesi önemli." dedi.

"Mutlaka doktor tavsiyesiyle verilmeli"

Bilinçsiz antibiyotik kullanımının yol açabileceği sorunlardan da bahseden Ceran, öncelikle hastalığa yol açan etkenin bilinmesi ve mutlaka ilacın uygun dozda alınması gerektiğini ifade etti. Eğer ilaç uygun dozda alınmazsa duyarlı olan etkenlerin öleceğini ancak duyarsız olanların direnç kazanmaya devam edeceğini ve dirençlerin sayısının artacağını anlatan Ceran, bunun da zaman içinde toplumda bir antibiyotik direnç baskısı oluşturacağına dikkati çekti.

Ceran, antibiyotiğin uygun süreli verilmesi gerektiğini, gerektiğinden kısa süre alınırsa enfeksiyonun uzayabileceğini, uzun süre alınırsa da antibiyotik direncinin ortaya çıkabileceğini ve flora bakterilerine zarar verebileceğini kaydetti.

Antibiyotikte "uygun doz, uygun süre, uygun kişi" başlıklarının önemli olduğunun altını çizen Ceran, "Verdiğimiz kişi yaşlı olabilir. Burada kas kitlesi, vücut kitlesi önemli. Başka hastalığı olabilir. Böbrek fonksiyonları yeterli değildir. Kullandığı ilaçlar vardır, ilaçların etkileşimleri vardır. Başka organ bozukluğu vardır. Toksik etkilerini, ilaç etkileşimlerini göz önünde bulundurup alması gerekir. Bu nedenle de mutlaka doktor tavsiyesiyle verilmesi gerekir." uyarılarında bulundu.

"Antibiyotikler ateş düşürücü değildir"

Prof. Dr. Nurgül Ceran, bazı kişilerin hastalandığında tanıdığından, komşusundan aldığı ya da evde önceden kalan antibiyotiği kullanmasının ortaya çıkarabileceği olumsuzlukları şöyle anlattı:

"Eğer evde kalan 3-5 tableti alacaksa yeterli süre, yeterli doz almamış oluyor. İkincisi, bazı bakterilerin varoluşsal dirençleri var yani her antibiyotikten etkilenmiyorlar. Biz buna 'intrinsik direnç' diyoruz. Bakterinin yapısına göre uygun antibiyotik seçmek gerekir. İşte, hücre duvarı var mı? Hücre duvarı olmayanlar, en güçlü antibiyotiği verirsiniz ama etkilenmez çünkü yapısı öyle değil. Ona daha düşük doz verilmiştir çünkü organ fonksiyon bozukluğu vardır. Bizim daha yüksek doz almamız gerekir ama kişi bunu bilmez, niye o doz alındı diye. Hasta bilmeden gebedir, ilaçları almaması gerekir. Yarar bekleyeyim derken zarar oluşturma riski çok yüksek. O nedenle bu şekilde kullanılmamalı."

Ceran, Türkiye'de "antibiyotik hakkında doğru bilinen yanlışlar" ile ilgili gözlemlerini şöyle aktardı:

"Etken önemli olduğu için 'her hastalığın antibiyotikle geçeceği' düşüncesi doğru değildir. Antibiyotikler ateş düşürücü değildir. 'Antibiyotiğe başladım, ateşim düşer.' beklentisi ilk planda yanlış. Antibiyotik uygun verildiyse zaman içinde oradaki bakterileri, mikroorganizmaları ortadan kaldırarak ateşi düşürür ama hemen değil. 'Antibiyotik alayım da kışın hastalanmayayım.' Böyle bir durum yok. En çok bunları sayabiliriz doğru bilinen yanlışlar olarak."

Türkiye'de antibiyotik direnci Avrupa'ya kıyasla yüksek

Antibiyotiğin ne kadar çok kullanılırsa o kadar direnç geliştirdiğine vurgu yapan Ceran, "Türkiye'de direnç oranlarımız Avrupa'ya kıyasla daha yüksek. Bu daha çok hastane etkenleri için söz konusu. İdrar enfeksiyonuna yol açan escherichia coliler dirençli hale geldi. Stafilokoklardaki metisilin direnç oranları arttı. Bunları da ayrıca değerlendirmek gerekiyor. O anda toplumda hangi bakteri yoğun, bakterinin antibiyotik duyarlılığı nasıl, halk arasında nasıl, hastanede nasıl, hangi antibiyotiği hangi dozda vermek gerekiyor, bu bilgilerin ışığında doktorlar reçete ediyor genelde." şeklinde konuştu.

Ülkedeki antibiyotik kullanımının da Avrupa'dan daha yaygın olduğuna işaret eden Ceran, "Bizde uzmana ulaşım da kolay, ilaca ulaşım da daha kolay Avrupa'yla kıyaslayınca. Daha çok kullanıyoruz." dedi.

Nurgül Ceran, antibiyotikle ilgili yanlış uygulamaların zaman içinde belki eğitimle, belki toplumun farkındalığının gelişmesiyle aşılabileceğini, reçetesiz satılmamasının da bu konuda iyi bir başlangıç olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Yapay zeka şirketi OpenAI CEO'su Sam Altman görevinden ayrılıyor

2023-11-18 11:43 - Teknoloji

OpenAI'ın görevden alınan CEO'su Altman Microsoft'a katıldı

2023-11-20 17:53 - Dünya

Gazze'deki Endonezya Hastanesi İsrail ordusunun şiddetli bombardımanına maruz kalıyor

2023-11-24 02:02 - Dünya

Silah üreticisi Rheinmetall satışların 2026’ya kadar ikiye katlanmasını bekliyor

2023-11-21 18:18 - Ekonomi

Microsoft da istifa etmeyi düşünen OpenAI çalışanlarını işe alabilecek

2023-11-21 22:57 - Dünya

Türk Heyetinin Kırım Temasları sırasında Ukrayna hava saldırısı düzenledi

2023-11-23 09:49 - Özel Haber

AA'nın global iletişim ortağı olduğu İstanbul Eğitim Zirvesi sona erdi

2023-11-18 20:08 - Gündem

Babasının hediyesi makinayla başladığı uzay fotoğrafçılığında gözle görülmeyenleri pozluyor

2023-11-19 14:52 - Kültür Sanat

Tescilli Sivas köftesinde talebe yetişmek için seri üretime geçti

2023-11-18 14:37 - Magazin

Müslüman akademisyenler, sorunlara karşı yeni yaklaşımlar geliştirilmesinin önemine değindi

2023-11-18 23:57 - İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446

İlgili Haberler

Zatürrenin erken teşhisi tedaviyi kolaylaştırıyor

13:48 - Sağlık

Genetik eğilimli çocuklarda viral enfeksiyonlar diyabet riskini artırıyor

12:43 - Sağlık

Akciğer nakli 22 yaşındaki gence "nefes" oldu

11:27 - Sağlık

Rahim ve yüz nakilleri Antalya'da sağlık turizminin itici gücü oldu

13:17 - Sağlık

Koronavirüs sandığı hastalığı karaciğer nakliyle yendi

13:12 - Sağlık

Günün Manşetleri

Sudan'ın HDK kuşatmasındaki Cezira eyaletinde hayatını kaybedenlerin sayısı 450'ye ulaştı

23:07 - Dünya

YSK'den "elektronik seçim" açıklaması

22:32 - Gündem

BM: Gazze'ye giren insani yardım, ihtiyaçları karşılamanın yakınından bile geçmiyor

22:27 - Dünya

Samsun Çarşamba Havalimanı 10 ayda 1 milyon 229 bin 698 yolcuya hizmet verdi

21:22 - Gündem

Trump'ın kabinesi ve yakın ekibi yavaş yavaş şekilleniyor

21:17 - Dünya