Ankara
Kolombiya'nın Ankara Büyükelçiliği ve Ankara Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen "Kurmacanın Yeri" başlıklı konferansa katılmak üzere Ankara'yı ziyaret eden Kolombiyalı yazar Vasquez, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Konferans genelinde "gerçekte olmadığı halde varmış gibi tasarlanan şey" olarak tanımlanan kurmacanın toplumlardaki yerini tartışmaya çalıştığını belirten Vasquez, "Bence kurmaca, son zamanlarda sosyal medya veya deneyimlerimizi anlatmanın farklı yolları haline gelen olgular tarafından yerinden edildi." dedi.
Vasquez, romanlara olan ilginin yavaş yavaş azaldığını ifade ederek, "Romanların anlatacaklarına, romanların taşıyabileceği hakikate olan güvenimizi kaybettik. Bu yüzden biraz bunu tartışmaya çalıştım." diye konuştu.
Türk edebiyatıyla güçlü bir ilişkisi olduğunu vurgulayan Vasquez, "Her zaman ülkemle daha doğrusu genel olarak Latin Amerika kültürü ile Türkiye arasında açıklayamadığım gizemli nedenlerden dolayı bir tür iletişim olduğunu hissettim." görüşünü paylaştı.
Vasquez, kendi ülkesi ve Türkiye'ye ilişkin, "Hayat hakkında sorduğumuz soruların bir yansıması olan roman yazmada da benzer yollarımız var. Yani Türk ve Kolombiya toplumu, edebiyatlarıyla, gelenekleriyle ve yazdığımız romanlarla benzerliklere sahip." ifadelerini kullandı.
Türk edebiyatından Orhan Pamuk'un kitaplarını okumayı sevdiğini belirten Vasquez, "Türk geleneğinde bu tür ruhları bulmak gerçekten çok eğlenceli." diye konuştu.
Vasquez, "Düşen Şeylerin Gürültüsü" kitabının Uluslararası Alfaguara Edebiyat Ödülü'ne layık görülmesine ilişkin, aldığı diğer ödüllerle birlikte bu ödülün de kariyerinde olumlu değişimlere neden olduğunu belirtti.
"Yine de hiçbir ödül, hiçbir takdir, bir yazarın yalnızlık içinde roman yazmaya oturduğunda, var olmayan bir hikaye ve var olmayan karakterlerle yüzleştiğinde yaşadığı temel sorunları değiştirmez." şeklinde konuşan Vasquez, takdirler ve ödüllerin belli bir okur kitlesiyle olan ilişkiyi değiştirdiğini söyledi.
Vasquez, aldığı ödüllerin okuyucu kitlesini genişlettiğini vurgulayarak, "Ben hiçbir zaman kendim için yazmadım. Romanları olabildiğince geniş bir okur kitlesi için çok karmaşık mektuplar olarak yazıyorum. Dolayısıyla eskisinden daha fazla okuyucuya sahip olmak her zaman iyi olmuştur." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com