Antalya'da yaşayan Zeliha Acar, 16 yıl önce yakınları aracılığıyla tanıştığı Ali G. ile evlendi. Ali G.'nin işsiz olması nedeniyle sürekli aralarında tartışmalar çıkınca Acar boşanmak istediğini kocasına söyledi. Boşanma kararına sinirlenen koca Ali G., 2009 yılının Eylül ayında Acar'ın uyuduğu sırada üzerine mutfakta kaynattığı bir tencere dolusu kızgın yağı döktü. Yüzünde ve kollarında ciddi yanıklar oluşan talihsiz kadın tedavi için hastaneye yatırıldı. Ali G. de tutuklanınca iki çocuk Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü korumasına alındı.
Hastanede 21 gün zor günler geçiren Acar, çocuklarını yurda verince tedavisine devam etti. Taburcu olduktan sonra yeni bir hayata başlayan Zeliha Acar, o günleri, "Cüzdanımda 25 kuruş bile yoktu. Ailem zaten kalmamıştı. Çocuklarım yurtta, psikolojik olarak zaten bitmiştim. Yüzünüz yanık, insan içine çıkamıyorsunuz, yüzüm hemen böyle bu halini almadı. Sokağa çıkıyorsunuz yüzünüz kıpkırmızı, değişik bir model. Tanımadığım insanlar bana bakmasın diye yüzümü kapatıyordum. Yüzümü şapkayla gizleyerek dolaştım bir süre ortalıkta. Ölsem belki daha iyiydi ama bir şeyler yapmalıydım. Yaşıyorsanız bir şeyler yapmalısınız ve başarmalısınız" diye anlattı.
"30 EYLÜL 2009 İKİNCİ DOĞUMUM"Yüzünün iyileştiği 30 Eylül'ü ikinci doğum günü olarak kabul eden Acar, yüzündeki derilerin avucuna yığıldığını gördüğü günlerin ardından bir nebze de olsa sağlığına kavuşunca hayatta kalması için en önemli sebep olarak gördüğü çocuklarına koştu. Onları emanet bıraktığı yurttan geri alacağına dair verdiği sözü yerine getirmek için servis şoförlüğüne başlayan Zeliha Acar, iyi bakılmalarına rağmen 2,5 yıl yuvada kalan çocuklarını geri alabilmek için çabaladı. Günde 15-16 saat çalışarak gerekli şartları yerine getiren Zeliha Acar'ın müracaatının ardından yapılan inceleme olumlu sonuçlandı ve çocuklarını geri aldı.Çocuklarına da kavuştuktan sonra hayata sımsıkı tutunan ve günü birlik işler yapan Acar, kollarındaki yanık izlerinden rahatsızlık çekmeye başladı. Tam bu sırada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda kaydı bulunan Acar'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir davet geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki resepsiyona davet edilen Acar, resepsiyonda Erdoğan'a yaşadıklarını anlatıp yaralarını da göstererek tedavisini talep etti. 2 saat içerisinde kendisine olumlu yanıt gelen Acar için hemen tedavi işlemleri başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na talimat verilince Acar'ın tedavisi için Antalya ve Eğitim Araştırma Hastanesi'nde işlemler başladı. Cumhurbaşkanı'na minnettar olduğunu belirten Acar, "Oraya gidince çok heyecanlanmıştım. Yaralarımı gösterince bana yardımcı olacağını düşünmüştüm. Ceketimi çıkarıp kolumdaki yaraları gösterdim. Hemen yardımcı oldu ve koruma doktoruna emanet etti. Muayene sonunda tedavi için Hacettepe Tıp Fakültesi'nden beni aradılar tedavi için ama ben çocuklarım Antalya'da olduğu için burayı seçtim" dedi.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I TEŞEKKÜR İÇİN GÖRMEK İSTİYORUM"Acar'ın tedavisi için yurt dışından özel olarak ithal edilen doku bandı cildinin sağlam olan dokularının altına önceki gün yerleştirildi. Belirli aralıklarla şişirilecek bant sayesinde deri genişleyecek ve o deri yanık yüzeyler üzerine daha sonra nakledilecek. Acar tedavisiyle ilgili umutlu olduğunu belirterek gözyaşları içinde şunları söyledi:
"Doktorum çok özen gösteriyor bana. Hiç aklıma bile gelmezdi bana Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sahip çıkıp tedavi ettireceğini. Derim yazın sıcaklarda yanıp kışın da geriliyordu. İyileşince Cumhurbaşkanımı ziyaret etmek istiyorum. Ona bir teşekkür ziyareti yapacağım ve o gördüğü yaraların sayesinde iyileştiğini ona göstereceğim. Kesinlikle ona ulaşmalıyım" ifadelerini kaydetti.Acar'ın tedavisiyle yakından ilgilenen Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Dilek Şenen ise tedavi süreciyle ilgili şunları söyledi:
"Kolun üst ve alt tarafında yanık yaraları vardı. Hastamız vücudunda başka bir iz istemediği için kolun üst tarafına bir balon yerleştirdik. Bu balon sağlam dokuyu genişletecek ve o dokuyu yanıklı bölgeye nakledeceğiz. 10 günde bir bizim o dokuyu şişirmemiz lazım. Sürekli takip edeceğiz. 3 ay boyunca sağlam doku büyütülecek. Vücudunda yine iz olacak ancak bu kadar kötü değil sadece düz bir dikiş izi olacak" diye konuştu. Acar şimdi taburcu olmayı ve hayalini kurduğu günleri yaşamayı bekliyor.
ALPARSLAN ÇINAR -ADEM AKALAN
dikGAZETE.com