İstanbul'da öğretmen Fatma Kayıkçı'yı öldürdükten sonra uzun süre kaçan ve yakalanarak tutuklanan Atalay Filiz vakasında sular durulmazken, Filiz ile selfie çektiren Emniyet Müdürü'nden de haber geldi ve açığa alındığı bildirildi. Atalay Filiz vakasının psikolojik boyutunu ele alan Gelişim Üniversitesi hocalarından Klinik Psikolog Ünal Erdem Elli, Filiz'in anti-sosyal kişilik bozukluğu olduğunu söylerken, kişilerin bir seri katille fotoğraf çektirmesini de 'popüler olma isteği' olarak yorumladı.
"Genel olarak bizim anti - sosyal kişilik bozukluğu diye tanımladığımız bireylere baktığımızda çocukluktan itibaren masum canlılara, yani kendini savunma gücü bulunmayan canlılara karşı eziyet etme gibi eğilimlerinin olduğunu görüyoruz" diyen Klinik Psikolog Ünal Erdem Elli, "Bu kişilerin çok yaygın olarak empati kuramadıklarını görürüz. Karşı tarafın ne hissettiği konusunda düşünmeme, çıkarım yapmama aynı zamanda bunu çok önemsememe gibi bir durum içerisinde olurlar. Ataya Filiz vakasında da bunun örnekleri ve şüpheler var. Her ne kadar anti - sosyal kişilik bozukluğu tanımına uyuyor görünse de, son açıklamalarından yola çıkarak başka tanılar almakla ilgili bir takım çabası olabileceğini ya da belki de başka tanıların olabileceği ihtimalini de düşündürüyor" ifadelerini kullandı.
"PROFESYONELLİK İLE BAĞDAŞMAYAN DAVRANIŞLAR"
Medya da yapılan haberlerle kamuoyunun ilgisini çeken Atalay Filiz'in bu popülerliğinden yararlanmak isteyip, onunla fotoğraf çektiren kişileri de psikolojik açıdan değerlendiren Elli, "Bu çok popüleriz olan bir vaka. Onunla fotoğraf çektirenlerin en önemli motivasyon kaynağının bu popülariteden faydalanmaları olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya üzerinden insanların kendilerini tanınır kılmak, kendilerini tanımlamak için oluşturdukları sanal alanda popüler olmanın her yöntemini meşru gördüklerine şahit oluyoruz. Çoğu zaman profesyonellikle bağdaşmayan davranışlarla da karşı karşıya kalabiliyoruz. Atalay Filiz'in arandığı sırada çok sıklıkla ne kadar zeki ve iyi planlamalar yaptığından bahsedildi. Dolayısıyla kamuoyunda çok ciddi bir ilgi uyandı. Onlar açısından temel motivasyon da bu ilgiyi paylaşmak oldu. Diğer yandan suçun ağırlığının yanında kimi pozitif özelliklerin kişileri böyle bir davranışa itebiliyor olması düşündürücü" diye açıklamalarda bulundu.
"ADALETİ YANITIYORSA HUKUKİ SÜREÇ FARKLI İŞLER"
Hukuki süreç işlerken konunun psikolojik açısının çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Elli, "Seri katillerin profillerine bakıldığında geçmişlerinde mental ve zihinsel bozukluklar oluyor. Bazıları psikotik dediğimiz özellikler de gösterebiliyor. Bu da bazen hayaller, sanrılar şeklinde bazen de hezeyan şeklinde ortaya çıkabiliyor. Atalay Filiz'de olduğu gibi, kendisine başka üstün bir güçten mesaj gönderildiği ya da kaynağı çok belli olmayan mesajlar aldığı yönünde belirtiler gösterebiliyor. Ancak bu çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir konu. Çünkü Atalay Filiz bunu cezanın hafifletilmesi veya cezadan kurtulmak için bir yöntem olarak kullanıyor da olabilir. Burada yapılacak psikiyatrik değerlendirmeye bakılması lazım. Gerçekten psikotik bir tablo varsa bu durumun hukuki olarak değerlendirilmesi farklı olacaktır. Eğer böyle bir şey yok ve hezeyan sonucu bu davranışa girdiyse o zaman değerlendirme farklı olacaktır" diye konuştu.
Tuzla'da tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı cinayetinden tutuklanan Atalay Filiz, Ankara'da iki kişinin öldürülmesi olayı ile ilgili de telekonferans yöntemiyle ifade vermiş ve bu iki cinayetten tutuklama kararı verilmişti.
dikGAZETE.com