ESKİŞEHİR - Deniz Açık
İzmir'de yaşayan Ömür Köroğlu, okuduğu kitapların arasında kuruttuğu yapraklardan ve bitkilerden oluşan arşivini "yaprak sanatı" ile gelecek nesillere aktarıyor.
Bir çocuk annesi 43 yaşındaki Ömür Köroğlu, edebiyat öğretmeni babasının teşvikiyle küçük yaşlarda kitap okumaya başladı. Bu sırada doğadan topladığı bitkileri ve yaprakları da okuduğu kitapların arasına yerleştirip kurutmaya başlayan Köroğlu, bu sayede önemli bir koleksiyona sahip oldu.
Köroğlu, bitki ve yaprak koleksiyonunu insanlarla paylaşmak için 23 yıl önce yaprak sanatına başladı. Yaprak ve bitkileri kuruttuktan sonra böceklenmemesi için ilaçlayan Köroğlu, onları bir araya getirerek yaptığı tebrik kartlarını, davetiyeleri, illüstrasyon motifleri, hayvan portreleri ve doğa tablolarını insanların beğenisine sunuyor.
"Ülkemiz çok güzel floraya sahip"Eskişehir'deki bir el sanatları sergisine katılan Köroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan bu yana kuruttuğu bitki ve yapraklardan önemli bir koleksiyon oluşturduğunu söyledi.
Kitap arasında kuruttuğu yapraklardan oluşan koleksiyonunun genişlemesi sonucunda sanata doğru yönlendiğini ifade eden Köroğlu, "Yaprak sanatı doğadan toplanan bitkilerin, özel kimyasalla kurutulup, fermente edilme işlemi tamamlandıktan sonra sanat kanalıyla arşivlemedir." dedi.
Köroğlu, Anadolu'nun çok kıymetli, çok güzel, dokuları, renkleri ve şekli birbirinden bağımsız bitki örtüsüne sahip olduğuna işaret ederek, "Çok kıymetli bir toprak parçasında yaşıyoruz. Türkiye çok güzel bir floraya sahip. Doğada kendiliğinden çıkan endemik bitki belki 50 belki 100 yıl sonra orada yer almayacak. Bunu da düşünerek bitki biriktirip sanat eserine dönüştürüyorum. Sanatımızın tarihçesi eski dönemlere dayanıyor. İkinci Abdülhamid döneminde cülus törenlerinde kutsal topraklardan toplanan bitkiler, kendilerine sanatla sunuluyormuş. O dönemde ilaçlama tekniği bilinmediğinden o eserler günümüze kadar sağlıklı korunamamış." diye konuştu.
"Doğal olanı estetik bir biçimde korumaya çalışıyoruz"Köroğlu, Türkiye'nin her yerinden bitki örtüsü topladığını, yurt dışından da yöresel bitkileri kurutup kendisine gönderenlerin olduğunu söyledi.
Eserlerinde her türlü yaprak ve bitkiyi kullandığına değinen Köroğlu, şunları kaydetti:
"Yıllar önce sanata başladığımda tebrik kartları ve davetiyeler yapıyordum. Zamanla doğanın kendi malzemesiyle doğayı resmetmeye başladım. Bu çok keyif vericiydi. Daha sonra kendimi geliştirdikçe portrelerden farklı illüstrasyon motiflerine kadar hemen hemen her şeyi tabloya işliyorum. Tablolarda özel bir renklendirme yapmıyorum. Eserlerim tamamen bitkilerin kendi renklerinden oluşuyor. Sanatı icra ederken bitkinin rengini korumak için ilaçlamak çok önemli. İlaçlama olmazsa eserdeki bitkiler zamanla böceklenip dökülebiliyor. Bunun önüne geçebilmek için sıklıkla ilaçlama yapıyoruz. Amacımız bitkilere sanat kanalından farklı bakılabildiğini göstermek. Doğal olanı estetik bir biçimde korumaya çalışıyoruz. Yaprak sanatına olan ilgiden çok memnunuz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com