CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan'ı kaybettiklerini anımsattı. Arslan'ın sevilen bir kişi olduğunu, ağabey olarak bilindiğini, oturmuş bir kişiliği bulunduğunu; sivil hayatın her alanına giren, çalıştırdığı işçilerle bir aile atmosferi oluşturan, aynı zamanda Denizli'nin de ağabeyi saygılı bir insan olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Onu sonsuzluğa uğurladık ama o her zaman içimizde, yüreğimizde olacak. Allah rahmet eylesin." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, grup toplantı salonunda bulunan Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Ortotek Gaziler Ampute Futbol Takımı oyuncularını tebrik etti.
A Milli Futbol Takımı'nın da Fransa karşısında olağanüstü bir başarıya imza attığını dile getiren Kılıçdaroğlu, antrenöründen oyuncusuna kadar herkesi kutladığını kaydetti.
Sporun centilmenlik içinde yapılan mücadele olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim, tarihten bize kalan mirasımız var; her ülkenin bayrağına saygı duymak gibi. Konya'da, Fransa Milli Marşı okunurken yapılan protestolara üzüldüğümü ifade etmek isterim. Herkesin marşına, bayrağına, vatanına saygı göstermek durumundayız." ifadesini kullandı.
İzlanda'da, milli takımın karşılaştığı olayın da son derece üzücü olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kendisini medeniyetin en önemli aktörlerinden birisi olarak gösterenlerin, bu kabul edemeyeceğimiz olayı milli takımımıza yaşattığı için büyük üzüntü içindeyiz. Bu olumsuz tepkiyi doğru bulmuyoruz. İnşallah milli takımımız Fransa'ya karşı olduğu gibi bir başarıya imza atar ve bütün dünyaya farklı bir mesajı vermiş oluruz." değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, vefat eden Ressam İbrahim Balaban'a da Allah'tan rahmet diledi.
"Yaşanan enflasyonun faturasını işçiye çıkaracaklar"Hükümetin, Şubat ayından bu yana sözleşme görüşmelerini yapmak üzere Türk-İş'e randevu vermediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "4 aydır niçin randevu vermiyorlar? Seçimler var. Seçimlerden sonra çok düşük rakamlar verecekler. Yaşanan enflasyonun faturasını işçiye çıkaracaklar." iddiasında bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, 4 aydır Türkiye'nin en büyük konfederasyonuna randevu verilmemesini bütün işçilerin düşünmesi gerektiğini dile getirerek, "O sendikanın da yerinde durmaması, beklememesi lazım. 200 bin kişiden söz ediyorum." dedi.
CHPli milletvekillerinin bayramda cezaevlerinde mahkumları, tutukluları ziyaret ettiklerine değinen Kılıçdaroğlu, "Eren Erdem ile de görüşüldü. Tam 11 aydır hapiste. Bir haksızlıkla karşı karşıya. Deniliyor ki 'adalet reformu yapacağız, gerçek anlamda adaleti getireceğiz'. Bu, şu anlama da gelir: 'Bu ülkede adalet yok, adaleti getirmeye çalışıyoruz.' 17 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 17 yıldır bu ülkenin dokularına adaletsizliği kim yaydı? 17 yıldır, anneler, babalar, çocuklar ağlıyor. 17 yıldır insanlar adalet beklentisi içerisinde, yeni mi aklınıza geldi? Adaleti getirsinler, başımızın üstüne. Zaten, bunun mücadelesini veriyoruz. Ama adaleti getirmekte samimiler mi değiller mi, onu önümüzdeki günlerde göreceğiz." diye konuştu.
"Hesap soracaksan önünde 23 Haziran var"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir milyonu üniversite mezunu 8,5 milyon insanın işsiz olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Biz iktidarda değiliz ama nereye gitsem ceplerim doluyor, 'çocuğuma iş istiyorum' diye. Herhalde iktidar sahiplerine de bu pusulalar gidiyordur. Bütün işsiz kardeşlerimize ve onların ailelerine sesleniyorum: Bir hesap soracaksan, önünde 23 Haziran var. 23 Haziran'da gideceksin sandığa, gözünü kırpmadan, hiçbir endişeye kapılmadan Ekrem İmamoğlu'na oyunu vereceksin. 17 yıldır ülkeyi tek başınıza yöneteceksiniz, 17 yılın sonunda nasıl olur da 8,5 milyon insan işsiz olur? Çoluk çocuğu işsiz olanların bunu sorması lazım. İşsizliğin ne kadar büyük bir felaket olduğunu, bütün kötülüklerin anası olduğunu bilenlerin sorması lazım.
Adana'da 35 yaşında genç bir çocuk intihar ediyor. Annenin söylediği 'Oğlum bu kadar borç için intihar etmeye değer miydi?' O annenin dramını kimler biliyor? Sarayda oturanlar biliyor mu? Onun sosyete damadı biliyor mu acaba? Lale Devri'nde yaşayanlar biliyor mu acaba? O annenin acısını, kederini biliyorlar mı? 'O çocuk borç batağına nasıl battı' diye düşünüyorlar mı?
Kastamonu'da atama bekleyen matematik öğretmeni, sınıf birincisi, yıllardır bekliyor, ataması olmayınca intihar ediyor. Atama bekleyen öğretmenlerden kaçıncı intihar acaba? Sarayda oturanlar bunun farkında mı? İntihar ve işsizliğin ne demek olduğunu biliyorlar mı?
Kastamonu'da Hüseyin Taşçı, mevsimlik işçi, evini geçindiremiyor, üç çocuğu var, intihar ediyor. Ahşap kapı üretimi yapan bir başka kişi, 44 yaşında, intihar ediyor.
Bu tablo Türkiye'nin uzun süre kaldırabileceği bir tablo değildir. Hepimizin duyarlı olması gerekiyor. Ölen bizim vatandaşımızdır. Hangi gerekçelerle hayatına son veriyor bunun üzerinde düşünüp araştırmamız gerekiyor."
"Kimsenin vicdanı bunu kaldıramaz"Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Gökçınar'ın iki oğlunun işine son verildiğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"AK Parti'ye oy veren değerli vatandaşlarımın vicdanı sesleniyorum: Bir kişi düşünün, siyaset yapma hakkı var ama AK Parti'de değil. Düzgün, ahlaklı bir adam. Sen misin o partide siyaset yapan, iki evladının da işine son veriyorlar. Hangi vicdan bunu kaldırır ey AK Parti'li kardeşlerim. Eğer senin vicdanın bunu kaldırıyorsa, git oyunu Binali Yıldırım'a ver, hiç itirazımız yok. Senin vicdanın ve ahlakın bunu kaldırmıyorsa, adresin tek, Binali Bey dışında gideceksin oyunu vereceksin. Saadet Partisi adayının siyaset yapma hakkı elinden alınmak isteniyor. Kişinin ailesiyle, çoluk çocuğuyla uğraşılır mı? Yolsuzluk yaptıysa uğraş, haram yediyse uğraş, kul hakkı yediyse uğraş. Yahu alnının teriyle çalışıyor. İnsan olan hiç kimsenin vicdanı bunu kaldıramaz. Bunu kaldıracak bir vicdan varsa, kimse kusura bakmasın ben ona 'insan' demem. İnsanda değer, vicdan, ahlak, değer, akıl vardır."
"Yoksul, fakir sayısını artırdılar"Kılıçdaroğlu, 1000 liranın altında aylık alan 1 milyon 120 bin 877 kişi olduğunu belirterek, bir ayda 1000 liranın altında aylıkla bu insanların nasıl geçineceğini sordu.
"İktidar 17 yıldır Türkiye'yi yönetiyor. Bütün yandaşları köşeyi döndü, servete boğuldu. Bu kadar kişiye siz nasıl bu kadar aylık öngörüyorsunuz? Hangi vicdan, ahlak, bütçe anlayışı, sosyal devlet anlayışı bunu kaldırır?" diyen Kılıçdaroğlu, 1500 liranın altında 2 milyon 837 bin 24 kişinin; 2000 liranın altında da 8 milyon 311 bin 419 kişinin aylık aldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Saray bunu biliyor mu? Onun atadığı bakan bu gerçekleri biliyor mu? O ailenin evinde mutfak nedir biliyorlar mı, o ailenin dramını biliyorlar mı? Yoksulluğu bitireceklerdi, yoksullukla mücadele edeceklerdi hani bunlar? Yoksul, fakir sayısını artırdılar." dedi.
"Önümüzde 23 Haziran seçimleri var"Kılıçdaroğlu, geliri bin liranın altında olan vatandaşların, son 1 yılda gıda maddesi fiyatlarındaki artışa rağmen geçinmeye çalıştıklarına dile getirdi.
Bu durumdan vicdanlı vatandaşların rahatsız olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Önümüzde 23 Haziran seçimleri var. Bu tabloyu yaratanlara, bu milletin ferasetine dayanarak bir ders vermesini istiyorum, 'yeter' demesini istiyorum." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin kendisini "fakirin dostu" olarak nitelendirdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Hangi fakirin dostu? Alın esnafı, sanayiciyi, çiftçiyi perişan vaziyette. Bu yıl Ocak-Nisan döneminde karşılıksız çeklerdeki artış yüzde 78. Bedelini ödeyemiyor. Sırayla hapse girecekler. Hapishanelerde de yer yok. Geçen bir işveren grubu geldi. Sanayici bunlar. '6 milyon lira alacağım var alamıyorum, 1 milyon lira borcum var, ödeyemiyorum. Hapse gireceğim' diyor. Ekonomiyi bu hale dış güçler mi getirdi? 17 yıldır bu ekonomiyi kim yönetiyor? 17 yıldır 'al gülüm ver gülüm.' dediniz."
Protesto edilen senetlerde de artış görüldüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, kredi kartı ve tüketici kredisi borcu nedeniyle son 3 ayda 482 bin 610 kişinin icraya düştüğünü söyledi.
Toplam icra dosyası sayısının 2018 yılı sonu itibarıyla toplam 29 milyon 727 bin 512 olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Nüfusun yarısının icrada işi var. AK Parti'ye oy veren kardeşlerime ne söyleyeyim? 17 yıldır bu memleketi kim yönetiyor? Bu memlekete bu kadar büyük yükler getiren, memleketi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim eden kimdi? Vatandaşın bankalara ödediği faiz, 2003'ten Nisan 2019'a kadar 471 milyar 676 milyon lira. Bütün Türkiye bankalara çalışıyor. Hepimiz bankalara çalışıyoruz. Kim üretecek? Vatandaş bu faizi nasıl ödüyor? Bu borç batağından vatandaşı kim kurtaracak? Hepimizin düşünmesi lazım. 'Türkiye kötü yönetiliyor.' Hayır, Türkiye yönetilmiyor."
"Türkiye yönetilmiyor, savruluyor"Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin, bazı ürünlerin fiyatlarında indirim yapılmasına yönelik kampanyası ile belediye zabıtalarının stoklanan ürünlere yönelik operasyonlarını anımsattı.
Soğan ve patates depolarının basıldığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Bunlar teröristtir.) dediler. Ne oldu? Fiyatlar düşmedi. İçişleri Bakanlığı valiliklere genelge yolladı, fiyatları denetleyin ve düşürün dedi. Hiçbir şey olmadı, fiyatlar yine yukarıya doğru gidiyor. 'Türk Lirası dolar karşısında değer kazandı, fiyatları düşürün.' dediler. En son baktılar bu iş böyle olmuyor. 'Türkiye İstatistik Kurumunda fiyat ayarlamaları yapan yöneticiyi görevden alalım, bir okul arkadaşımızı tayin edelim, fiyatlar önümüzdeki ay düşecek,' dediler. Yine düşmedi. Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Yönetici yok. Bir rüzgara kapılmışız gidiyoruz. 82 milyon, freni patlamış bir kamyondayız, direksiyonda kimse yok, yokuş aşağı gidiyoruz. Ne olacağını kimse bilmiyor."
AK Parti'ye oy verenlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Kim yandaşlarına, Türkiye'nin en büyük ihalelerini dolarla verdi? Üzülmesinler, riske girmesinler diye dolar garantisi verdi? Köprü, yol geçişi dolar garantisi. Niye dolar garantisi, bu memlekette Türk lirası yok mu? Dış güçler mi yaptı?" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "iktidarın, yandaşlarının borçlarına devleti kefil yaptığını" iddia ederek, şunları söyledi:
"Hepimiz gittik, onlara kefil olduk. Kim 'Döviz geliri olmayan şirketlere dövizle işlem yapabilirsin.' dedi? Dış güçler mi? Kim tarımı bitirdi? Etten canlı hayvana, mercimekten nohuta kim milyarlarca dolar tarım ürünü ithal etti? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin silah fabrikasını Katar ordusuna kim sattı? Sen buna 'Dur, yanlıştır, bu milletin bir haysiyeti, onuru vardır. Kendi silah fabrikasını yabancıya satan başka bir örnek dünyada yoktur.' demelisin. En kısa zamanda, 23 Haziran'da sandığa giderek demelisin."
"Kimsenin umutsuz olmaya hakkı yoktur"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin Londra'daki bir avuç tefeciden kontrolsüz borç aldığını, bu nedenle ülkenin bugün emir alan bir duruma düştüğünü" ileri sürdü.
ABD'li Rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Papaz'dan sonra birisini daha bıraktılar. Ona da Trump telefon etti. Trump söylüyor, Erdoğan'a teşekkür ediyor. AK Parti'ye oy veren sevgili kardeşim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu hale düşmesine razı mısın? Türkiye'yi yöneten adamın, başka bir ülkeyi yöneten adamdan talimat alması senin içine siniyor mu? İtiraz etmen, 'yanlıştır.' demen lazım." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Çorum'un Büğet Köyü'ndeki muhtarlık seçimlerinin, Türkiye'de demokrat insanların bulunmasına güzel bir örnek oluşturduğunu dile getirdi.
Büğet Köyü'nde 31 Mart seçimlerinde 2 muhtar adayından İsmail Akpınar'ın 143, Saffet Kışla'nın ise 145 oy aldığını belirten Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) Kışla'ya 'köyde 6 ay ikamet etme şartını taşımadığı" gerekçesiyle vermediği mazbatayı, ikinci sıradaki Akpınar'a vermek istediğini; Akpınar'ın bunu kabul etmediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Seçimler yenilenir. Saffet Kışla yeniden seçilir ve görevine başlar. İki muhtarı da aradım, konuştum: 'Siz Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosuna, Yüksek Seçim Kuruluna, bu milletin hakim ve savcılarına hiç kimsenin vermediği bir demokrasi örneği verdiniz. Sizi yürekten kutluyorum.' O nedenle kimsenin umutsuz olmaya hakkı yoktur. Bu ülkenin, demokrasi kültürünü içine sindirmiş insanları var. Bir muhtarlık seçiminde gösterilen onur ve haysiyet duruşunu, Yüksek Seçim Kurulu gösterememiştir. O nedenle YSK'nin bu milletin nezdinde toplu iğne ucu kadar itibarı yoktur."
"Bu dümenin nasıl olduğunu kimse bilmiyor"Kemal Kılıçdaroğlu, YSK'nin, İstanbul seçimlerinde bir zarftan çıkan 4 oydan sadece birini iptal etmesini hala anlayamadıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu dümenin nasıl olduğunu kimse bilmiyor. Biz bunları aşacağız. 23 Haziran'da sandık başında görev yapacak arkadaşlarımıza o sandıkta oy kullanacakların isim listesini vereceğiz. Niçin? 23 Haziran sabahında bile seçim listelerinde oynayabilirler. Her türlü sahtekarlığın önlemini alıyoruz. 'Seçmenin gelip imza attığı listeyi kontrol edin, o liste bununla aynı mı, kontrol edin.' diyeceğiz. Her şeyi kontrol edeceğiz, denetleyeceğiz. Emin olun her şey çok güzel olacak."
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun projelerini açıkladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Gayet güzel, 'İstanbul'u yaşanabilir bir kent yapacağım, yoksulluğu bitireceğim, yeşile boğacağım, İstanbul'da yaşayıp denizi görmeyen olmayacak, bütün İstanbul'u kucaklayacağım. Kazanan ben değil, 16 milyon İstanbullu olacak.' diyor. O nedenle 23 Haziran'da hepimizi görev bekliyor. Tatile gidenlerin de bir an önce dönmesi ve oylarını kullanması lazım." dedi.
Bu arada salondaki sıraya, Antalya'da geçirdiği rahatsızlık sonucu yaşamını kaybeden CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan'ın fotoğrafı ile çiçek konuldu.
Kılıçdaroğlu daha sonra, grup toplantısını da izleyen Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi şampiyonu Ortotek Gaziler Ampute Futbol Takımı'nı TBMM'deki makamında kabul ederek, oyuncuları kutladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com