?>

Kıbrıs'ı ikiye ayıran çizgi: Yeşil Hat

İngiliz General Peter Young, Kıbrıslı Türkler ve Rumları birbirinden ayırarak bir ateşkes hattı oluşturmak için 30 Aralık 1963'te yeşil kalemle Ada'yı ikiye bölen "Yeşil Hat" çizdi

Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika - 1 yıl önce

Ankara

İngiliz generalin 1963'te kalemle çizdiği ve Birleşmiş Milletler'in (BM) kontrolünde yer alan 180 kilometrelik "Yeşil Hat", Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ne başlamasının ardından yeniden gündemde.

Kıbrıs Adası'nı ikiye ayıran "Yeşil Hat"ın ortaya çıkışına yol açan süreci ve buna ilişkin bilgileri derledik.

Akdeniz'deki stratejik konumu nedeniyle Kıbrıs Adası'nın kontrolü, tarih boyunca farklı imparatorluklar ve devletler arasında el değiştirdi.

Osmanlı İmparatorluğu, 1571'de Ada'yı Venediklilerden aldı ve 307 yıl boyunca burada hakimiyetini sürdürdü. Kıbrıs’ın yönetimi, 1878'de hükümranlık hakkı Osmanlı İmparatorluğu'nda kalmak kaydıyla İngiltere'ye devredildi.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere’nin ayrı saflarda yer almasının da bir sonucu olarak İngiltere, 1914'te tek taraflı kararla Ada'yı ilhak etti. Türkiye, Ada üzerindeki İngiliz egemenliğini Lozan Antlaşması ile 1923'te tanıdı.

Ada'da 18. yüzyıl başlarına kadar Türk nüfusunun sayısı Rumlardan daha çoktu. Tarımla meşgul olan Türklerin elindeki toprak miktarı da Rumlarınkinden fazlaydı.

Kıbrıslı Rumlar, 1931'den itibaren Yunanistan ile birleşme taleplerini yoğunlaştırdı. Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleştirilerek tamamen “Helen” adası haline getirilmesi şeklinde özetlenebilecek olan “Enosis” kampanyasına, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hız verildi.

Yunanistan, 1954'te Kıbrıs sorununu BM'ye götürme kararı aldı. Yunanistan, 1954-1958 yıllarında "self-determinasyon" amacıyla BM'ye yaptığı çeşitli başvurularda bir başarı sağlayamadı. Bu arada Yunanistan'dan gelen Albay Grivas, 1955 yılında terör örgütü EOKA'yı kurdu ve Ada’daki şiddet eylemleri giderek arttı.

Kıbrıslı Türkler, 1955-1958 yıllarında 33 karma köyü terk etmek zorunda kaldı. İngiltere, bu durumda 1956'da sadece Rumların değil, aynı ölçüde Kıbrıslı Türklerin de "self determinasyon" hakkının bulunduğunu ve bu çerçevede taksim talebinin de geçerli bir seçenek oluşturduğunu açıkladı.

Enosis'e karşı kendi örgütlenme çalışmalarına başlayan Kıbrıslı Türkler, gelişmelere paralel olarak "taksim" görüşünü geliştirdi.

Yunanistan'ın BM'den tek taraflı "self-determinasyon", Enosis lehinde bir karar elde edememesi, Kıbrıslı Türklerin Enosis'e karşı direnişleri ve Türkiye’nin kendilerini desteklemekteki kararlılığı, Ankara ile Atina arasında müzakerelerin başlatılmasının önünü açtı.

Türkiye ile Yunanistan, 11 Şubat 1959'da Zürih'te anlaşmaya vardı. Londra'da İngiltere'nin ve Kıbrıs'taki iki toplumun liderlerinin onayı alındı. Bu şekilde ortaya çıkan Zürih ve Londra anlaşmaları bağımsızlık, iki toplumun ortaklığı, toplumsal alanda otonomi ve çözümün Türkiye, Yunanistan ve İngiltere tarafından etkin garantisi ilkelerine dayanıyordu.

“Kıbrıs Cumhuriyeti”, Ada'nın iki halkı arasında ortaklık temeline dayandırılan uluslararası antlaşmalar uyarınca 1960'ta kuruldu. Ancak Rumlar, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin yapısını, Kıbrıs Türklerini devlet kurumlarından dışlamaya, izole etmeye, Ada’daki varlıklarını sona erdirmeye ve nihayet Yunanistan ile birleşme yolunu açmaya yönelik olarak değiştirme girişimlerine başladı.

Kıbrıs Rum tarafı, 21 Aralık 1963'te Kıbrıs Türk toplumuna karşı kapsamlı ve sistematik saldırılara geçti. Rumların Kıbrıs Türklerinin imhası veya Ada'dan atılmasını öngören “Akritas Planı”nı uygulaması sonucu 30.000 Kıbrıslı Türk, 103 köyü terk etmek zorunda kaldı.

Dolayısıyla “Kıbrıs Cumhuriyeti,” Kıbrıslı Rumların 1963'te tek taraflı olarak güç kullanımıyla anayasayı feshetmelerinden sonra ortadan kalktı.

Yeşil Hat'ın ortaya çıkışı

Rumların Kıbrıslı Türklere karşı başlattığı ve "Kanlı Noel" olarak bilinen saldırıların ardından 27 Aralık 1963'te Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'den oluşan 3 garantör ülkenin askerlerinin yer aldığı "Barış Koruma Kuvveti" oluşturuldu.

O dönemde İngiltere'nin Kıbrıs'ta bulunan güçlerinin komutanı General Peter Young, Kıbrıslı Türkler ve Rumları birbirinden ayırarak bir ateşkes hattı oluşturmak için 30 Aralık 1963'te yeşil kalemle Ada'yı ikiye bölen bir çizgi çizdi. Bu çizgi, "Yeşil Hat" olarak tarihe geçti.

Yaklaşık 180 kilometre uzunluğa ve 346 kilometrekare alana sahip Yeşil Hat'ın son hali, Türkiye'nin 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı'nda büyük oranda bugünkü halini aldı.

Ada'yı ikiye bölen hattın kuzeyinde Türkler, güneyinde de Rumlar yaşıyor.

Hattın eni Lefkoşa şehrinde birkaç metreye kadar düşerken bazı bölgelerde de 7 kilometreye kadar çıkıyor. Ada topraklarının yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturan bu hattın büyük bir bölümü, 1964'ten bu yana BM Barış Gücü'nün kontrolünde yer alıyor.

Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasındaki olası şiddet olaylarının önüne geçmek amacıyla konuşlandırılan BM Barış Gücü'nün misyonu, Kıbrıs Barış Harekatı sonrası daha da genişletildi.

BM denetiminde silahsızlandırılmış bir tampon bölge olan Yeşil Hat'ta 4 köy bulunuyor. Yeşil Hat'ta yaklaşık 10 bin kişi ikamet ediyor veya çalışıyor.

Pile köyü

BM kontrolünde bulunan Yeşil Hat üzerinde kurulu Pile köyü, Türkler ve Rumların ortak yaşadığı karma köy olarak biliniyor.

Özel bir duruma ve statüye sahip Pile köyü, Türk ve Rum 2 muhtar tarafından eş güdüm içinde yönetiliyor ve köyün güvenliği BM tarafından sağlanıyor.

KKTC ve GKRY yasalarının birlikte geçerli olduğu Pile, Kıbrıs'ta Yeşil Hat üzerinde bulunan 4 köyden biri olmasına rağmen Türkler ve Rumların birlikte yaşamalarından dolayı önem taşıyor.

Bu köyde yaklaşık 500 Kıbrıs Türkü ve 1200 Rum'un yaşadığı belirtiliyor. Yeşil Hat'ta yer alan diğer 3 köy olan Kiracıköy, Denya ve Troulloi'de ise Rumlar ikamet ediyor.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Yönetmen Yeşilbağ: DT Genel Müdürlüğü için Tamer Karadağlı en iyi seçimdir!

2023-08-14 20:10 - Özel Haber

ABD ordusu ile PKK/YPG'li teröristler Kamışlı'da tatbikat yaptı

2023-08-18 11:12 - Gündem

Türkiye, aktif olarak Rusya pazarını fethediyor -Fuad Safarov, Moskova'dan bildiriyor-

2023-08-16 19:46 - Özel Haber

Kanser hastası babasının tüketmesi için başladığı aronya üretiminde ihracatı hedefliyor

2023-08-21 13:13 - Çevre-Hayat

Mahmud Esad Coşan, 27-29 Ağustos'ta Çanakkale'de anılacak

2023-08-18 15:18 - İslam-Hayat - CemâziyeleAhir 1446

NATO: Gökçen Fırat'ın konumu ittifakın deniz operasyonları için kritik öneme sahip

2023-08-18 08:23 - Gündem

KKTC'nin Pile yolunu genişletme projesini sınır hattında yaşayanlar memnuniyetle karşıladı

2023-08-19 12:02 - Dünya

Hakkari'de daha önce kullanılmayan 3 bin dekar arazide üretim yapılıyor

2023-08-15 14:13 - Ekonomi

İranlı kadın yolcunun iç çamaşırı ve ayakkabısına gizlenmiş pırlanta ele geçirildi

2023-08-17 16:03 - Asayiş

UEFA Avrupa Ligi'nde 3. eleme turu rövanş maçları yarın yapılacak

2023-08-16 09:53 - Spor

İlgili Haberler

Putin'in 2024 değerlendirmesi: Rusya'nın küresel pozisyonu

10:12 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Avusturyalı Profesör Gartner’e göre Trump, İran’la yeni bir nükleer anlaşma yapabilir

12:03 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Sudan'da Aralık Devrimi'nin 6. yılı: Demokrasi, barış, adalet umutları ve bitmeyen istikrarsızlık

11:52 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Hırvatistan eski Cumhurbaşkanı Kitarovic: Türkiye global bir oyuncu

16:37 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Türkiye'nin tek 'küresel' ili İstanbul oldu, 5 şehir de bu potansiyeli taşıyor

15:52 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Günün Manşetleri

Artvin'deki heyelanın "moloz çığı" şeklinde gerçekleştiği belirlendi

13:33 - Gündem

Uzmanlar, gelişen teknoloji alanında birlikte çalışma mesajı verdi

13:22 - Gündem

İstanbul'da "TEXIT'24 Tekstil Zirvesi" düzenlendi

13:17 - Ekonomi

Almanya'da Noel pazarına araçla yapılan saldırıda ölü sayısı 4'e yükseldi

13:13 - Dünya

Dışişleri Bakanı Fidan: Şam'daki yeni yönetimle bir araya gelmeyi planlıyorum

13:08 - Gündem