?>

Kestane dalını sepete dönüştüren usta eller zamana direniyor

Sakarya'da, 20 yıl öncesine kadar çoğu kişinin geçimini sağladığı sepetçiliği sürdüren bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda usta, günde üretebildikleri 2 sepeti satarak geçimlerini sağlıyor.

Çevre-Hayat - 5 yıl önce

Sakarya

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde, yüzyıllardır yöre halkının geçimini sağladığı sepetçilik mesleğini devam ettiren bugün az sayıdaki usta, kestane dallarının sepete dönüşen zorlu yolcuğunda zamana direniyor.

Son 20 yıla kadar ilçeye bağlı Topçu Mahallesi'ndeki vatandaşların önemli bir kısmının geçimini sağladığı sepetçilik mesleğini yapanların sayısı bugün artık bir elin parmağını geçmiyor.

Bilek kalınlığındaki kestane dallarını bıçak yardımıyla 12 parçaya yaran ustalar, uzun uğraşlar sonucu saç örgüsü gibi incelikle ördükleri sepeti hazır hale getiriyor. Günde en fazla 2 sepeti tamamlayabilen ustalar, emekleri karşılığında 60 lira kazanabiliyor.

Adeta zamana direnen ustalar, mesleklerinin gelecek nesillere aktarılabilmesi için destek bekliyor.

Sepet ustası 44 yaşındaki Recai Uz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğini dedesi ve babasından öğrendiğini söyledi.

Kendisinin de hevesle başladığı bu mesleği, yeni neslin düşük getirisi nedeniyle öğrenmek istemediğini ifade eden Uz, şunları anlattı:

"Ben öğrendiğimde 8-9 usta vardı, şimdi 3-4 usta kaldık. Sepette kullandığımız ağacın maliyetinin yüksek olması da etkili. Emeğini karşılamıyor. Pazarda satmaya çalışıyoruz, insanlara fiyatı çok geliyor. Sepete pazarda 50 lira diyoruz 'çok' diyorlar. Bu köy 100 hane, 20 sene öncesine kadar yarısı sepetçilikle geçiniyordu. Köyün yakınına fabrika açılınca orada çalışmaya başladılar, ekonomimiz düzelmeye başladı. Böyle olunca da çoğu bu işi bıraktı."

Uz, önceleri sepetin kullanım alanlarının çok olduğuna dikkati çekerek, çiftçilerin topladığı mısır ve ayçiçeğini, yaptıkları köy ekmeğini sepetle taşıdığını ancak şimdilerde kullanım alanının neredeyse kalmadığını belirtti.

Uzun uğraşlarla günde sadece 2 sepet üretebildiklerini ve bunları köyleri dolaşarak sattığını anlatan Uz, "Önceleri arabaya dolduruyordum, çok satılıyordu. Geçen götürdüm köylüler, 'Ne yapayım sepeti' diyor. Samanı balya yapıyorlar, mısırı, ayçiçeğini, fındığı makineyle hasat ediyorlar, sepeti almıyorlar. Yavaş yavaş ölüyor bu zanaat. Burada kalan üç-beş kişi ağaç bulabilirse haftada 15-20 tane yapıyor, ağaç bulamazsa gene yapamıyor. Günde 20 tane satacağımız yerde 5 tane satamıyoruz." şeklinde konuştu.

Uz, kestane dallarını bıçakla iki milimetre kalınlıkta yararak ayırdığını ve kişinin isteğine göre örüldüğünü anlatarak, şöyle devam etti:

"Kimisi yandan saplı istiyor, kimisi sapsız. Farklı boyutta ve şekillerde sepetlerimizi yapıyoruz. Ortalama günde iki tane zor yaparsın, o da 11-12 saatini alır. Bunun maliyeti 40 lira, ikisini 100'e satsam günlüğüm 60 liraya gelir. Yani bir asgari ücretin günlüğüne gelmiyor. 50-60 yaşındaki ustam bununla geçiniyor. Şimdiki yetişen çocuklar bu zanaatın yanından bile geçmiyor. 3-4 kişi var, onlar da 60 yaşında. Bizim meslek onlardan sonra kaybolmuş meslek haline gelecek."

"Gelecek kuşaklara aktarılması en büyük hedefimiz"

Topçu Mahallesi muhtarı Yılmaz Turan da mahalledeki usta sayısının azaldığını ifade etti.

Sepetçilik üzerine araştırma yapan Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ela Taş, yörede çok sayıda el sanatı tespit ettiklerini anlattı.

Bu el sanatlarının önemli bir kolunu da Topçular Mahallesi'ndeki sepetçiliğin oluşturduğunu belirten Taş, "Teknolojik gelişmeler sonucu sepetçiliğin bu köyde yok olmaya başladığını görüyoruz. Eskiden 60-70 kişinin devam ettirdiği zanaatın günümüzde 4-5 usta tarafından yapıldığını görüyoruz." ifadesini kullandı.

Burada yaşayanların kendilerine sahip çıkılmasını ve yok olmaya yüz tutmuş kültürel mirasın yaşatılmasını istediğini aktaran Taş, şunları kaydetti:

"Sepetçilik üzerine araştırmalarım var. Sanat Tarihi Bölümü olarak öncelikle Sakarya yöresinde yüzey araştırmalarına başladık. Bu araştırma çerçevesinde yaşayan insan hazinelerini tespit ediyoruz. Bunların ortaya koyduğu zanaatları belgeliyoruz ve yayın olarak da bilim alemine sunmayı amaçlıyoruz. Bu zanaatların gelecek kuşaklara aktarılması en büyük hedefimiz."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Boyner Sports, Alanya'da açıldı

2019-08-07 17:47 - Genel

MİT'ten yakın koruma eğitimi

2019-08-06 14:32 - Gündem

Grup Gündoğarken ile Üçgen Teras'ta Yıldızlı Buluşmalar başlıyor

2019-08-05 16:30 - Genel

Eski Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in kızı tutuklandı

2019-08-08 21:07 - Dünya

'Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve güvenliği vazgeçilmez'

2019-08-08 21:22 - Siyaset

Rus politikacıdan iddia: Amerika da SSCB gibi dağılacak!

2019-08-06 03:04 - Özel Haber

'Türkiye makarna ihracatında ikinci sırada'

2019-08-07 20:07 - Ekonomi

Borsa, güne yükselişle başladı

2019-08-06 13:11 - Ekonomi

La Liga'da pazartesi maçlarına iptal kararı

2019-08-09 23:12 - Spor

Hükümlüler okulları temizliyor

2019-08-06 15:27 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

"Diyar 2017" ismiyle tescillenen kapari Milli Çeşit Listesi'ne kaydedildi

12:32 - Çevre-Hayat

Erzurum kırsalında hayvan sağlığını kadın veterinerler koruyor

12:28 - Çevre-Hayat

Edirne'de yaşlılar birkaç saatliğine mesleklerine geri döndü

12:22 - Çevre-Hayat

Deriden giyim aksesuarları üreten kadın girişimci kendi markasını oluşturdu

12:02 - Çevre-Hayat

Karabük'te yılın ahisi, kalfası ve çırağı aynı atölyeden

11:52 - Çevre-Hayat

Günün Manşetleri

Avro Bölgesi'nde yıllık enflasyon eylülde yüzde 1,8 oldu

12:37 - Ekonomi

Sancaktepe'de bir iş yerinde çıkan yangına müdahale ediliyor

12:33 - Gündem

Türkiye, BAE'nin Hartum Büyükelçilik konutuna yapılan saldırıyı kınadı

12:27 - Gündem

Iraklılar, Lübnan'dan ülkelerine yaşanabilecek göç dalgasını değerlendirdi

12:23 - Dünya

Galatasaray ve Fenerbahçe, X'te Avrupa'da ilk 10'da

12:17 - Spor