Mersin'in Erdemli ilçesinde ikamet eden 4 çocuk babası, dekorasyon işiyle uğraşan esnaf Osman Baybure, dolandırıcıların garibanları hedef aldığını belirterek, kendisi gibi her gün onlarca kişinin dolandırıldığını fark edince savcılığa suç duyurusunda bulunup, dolandırıcılara savaş açtığını belirtti. Bütün olan bitenin tanımadığı birini arkadaş olarak onaylamasıyla başladığını anlatan Baybure, "Bana sosyal medyadan bir arkadaşlık isteği geldi. Tanımadığım bir kişi tarafından. Tanımamış olmama rağmen isteği kabul ettim. Bana 'buyurun' diye bir mesaj yazdı. Ben de 'siz buyurun' dedim. Kendilerinin kurumları aracılığı ile kredi çıkarttığını söyledi. Ben de dedim ki 'bana hiçbir şekilde kredi çıkmıyor, benim yeterli puanım yok, kredi çıkmıyor' dedim. 'Olsun biz çıkartıyoruz' deyip nice sicili bozuk insanlara kredi çıkarttıklarını söylediler. Ben de heyecanlandım. Paraya da ihtiyacım vardı. Ne yapmamız gerektiğini sordum. Benim kimliğimin fotoğrafını istedi. Ben de kimliğimin fotoğrafını ne yapacaksın, T.C. numaramı girince bak, bütün bilgilerimi görürsün dedim. 10 dakika sonra bana kredimin hazır olduğunu 15 bin lira çıkartabileceklerini, ancak bu işin 190 lira masrafı olduğunu, bu 190 lira masrafı yatırdıktan sonra kredimi bir özel bankadan çıkaracaklarını söylediler" dedi. Masraf tutarı mevzusunu özellikle mesai saati bitimine denk getirdiklerini böylece mağdurların banka memurlarından bilgi almasının da önlendiğini ifade eden Baybure, "Ben de dolandırıcıların söylediği gibi parayı mesai saati dışında verilen hesaba bankamatikten yatırdım. Fakat parayı yatırdıktan sonra şimdi ne yapacağız diye sordum. Önce özel banka demişlerdi sonra devlet bankasından diye konuşunca bu sefer iş değişti. Devlet bankasından paramın hazır olduğunu, gidip oradan sabah saat 9'da, 9 buçukta, 'çıkmış kredim var, ben bunu kullanmak istiyorum deyip memura söyleyeceksin dediler. İçime kurt düştü ama iş işten geçti 190 liralık masrafı yatırmıştım" diye konuştu. Bankada memurla konuşunca kimlik numarasının verilmesinin veya kimlik fotoğrafının bir başkasına yollanmasının son derece tehlikeli olduğunu anladığını belirten Baybure, "Bankacı dedi ki bana, 'böyle bir sistem yok, bunlar dolandırıcı, adınıza şirket açabilirler, kredi çekebilirler, her türlü kötülüğü yapabilirler.' Ben de gittim savcılığa suç duyurusunda bulundum. Bütün mesajları yazışmaları doküman halinde, yatırdığım para dekontunu doküman halinde alıp, savcılığa suç duyurusunda bulundum" dedi. Yazıştığı profilin aslında dolandırılan bir kişinin kimlik bilgileriyle oluşturulan bir hesap olduğunu da ortaya çıkardığını anlatan Baybure, "Ben bu işin peşine düştüm, gerçekte böyle bir isim var mı diye. Gerçekte böyle bir isim var ve o kişiyi de dolandırmışlar. Bundan 5 ay önce. Demek ki bunların daha evveliyatı var. Mesajlarla konuştuğum kişinin sahte kişi olduğundan huylandım, araştırınca sosyal medyadan resimleriyle beraber bir başka kişi gördüm. Kendisininde dolandırıldığını, mağdur olduğunu anlattı" diye konuştu. Sosyal medya üzerinde çok büyük hilelerin döndüğünü de dile getiren Baybure, "Ne demişler ekmeği ekmekçiye vereceksin. Bu işi kim yapıyor kardeşim bankalar yapıyor. Resmi devlet kurumları, resmi bankalar. Bu şahıslar kesinlikle dolandırıcıdır. Kimse inanmasın güvenmesin. İnsanlar gidecek, kredi ihtiyacım var gidecek bankaya müracaatını yapacak, çıkıyorsa çıkıyor. Çıkmıyorsa niye onlara güveneceksin ki. Ben güvendim yandım başkaları yanmasın. 190 lira ama günde 10 kişiye ulaşsa bin 900 lira para yapar. Bir de hitap ettiği kesim hep gariban kesim. Hep gariban kesime ulaşıyorlar. İhtiyacı olan kim var, gariban kesim. Sen bu adamın cebine elini uzatmaya utanmıyormusun. 190 liraya muhtaç mısın bu kadar. Gariban olunca adam aldanıyor, acaba bir umut. Denize düşen yılana sarılır, biz de yılana sarıldık" şeklinde konuştu.
Oktay İnce
dikGAZETE.com