Üç yıldır profesyonel olarak keçe ile uğraştığını, atölye bazında 35 yıldır el sanatlarıyla ilgilendiğini anlatan 46 yaşındaki Fatmagül Girgiç, "El sanatlarının tüm dallarıyla ufak ufak uğraşlarım oldu. En son keçede özümü buldum diyebiliriz. Uzun yıllardır sanatla uğraşıyorum, sanatı çok seviyorum. Sanatın her kolunu seviyorum, her kolunda aynı bir havanın, ayrı bir ruhun olduğuna inanıyorum" dedi.
"Beş yıl önce minyatür yerel kıyafetler projesiyle keçeyle tanıştım"
Beş yıl önce kendisinin planladığı minyatür yerel kıyafetler projesiyle keçeyle tanıştığını anlatan Girgiç, "Yapardım yapamazdım derken yünlerle uğraşmaya başladım. Şimdi birkaç dakikada yaptığım işleri o zaman birkaç gün içerisinde yaptığım ama çok da zevk aldığımı söyleyebilirim. Bunları yaparken, sonra ilerlettim. Halk eğitim hocam Cemile Özdemir ile karşılaştık. Cemile hanım kurs açtığını söyledi, ‘Hadi gel beraber yapalım’ dedi bana. Eyvallah dedik onunla kursa katıldım, halk eğitimde ve çok güzel işler çıkardık. Birçok 5 yıldızlı otelde yaptığım işleri o andan başlayarak satışını devam ettirdim. Onların destekleri çok çok büyüktür. Özellikle Cemile hocamın desteği çok vardır bende. Keza ailemin, eşimin onlar da tabii, onlar bana bu işte yürümemi söylediler. Çünkü yapıyorum, resim çiziyorum, istediğim objeleri üzerine ekleyebiliyorum. Onu kesiyorum, dikiyorum, aklımdan ne geçerse, o gün canım ne isterse, kısacası onu yapıyorum. Bunu da görünce hocalarım dediler, bu yolda ilerle işte senin son noktan aslında durma noktan burası" diye konuştu.
"Atölye açmak çok kolay bir iş değil"
Atölye açmanın çok kolay bir iş olmadığını ve bu zamana kadar gelirken birçok maddi sıkıntı çektiğini de dile getiren Girgiç, "Çok cesaretsizdim, atölye açmak çok kolay bir şey değil. Profesyonel çalışmak o kadar kolay değil, birçok sorumluluğu size getiriyor. Evde her şeyi üretiyorsunuz yapıyorsunuz ama atölye gerçekten bambaşka. Her gün gelmek zorundasınız, düzgün iş yapmak zorundasınız. Hem perakende müşterilerinize bunu beğendirmek, hem de diğer otellerdeki satışlarıma da bunu yetiştirmek zorundayım ve hepsi tek başıma yaptığım bir iş. Bu zamana gelirken de birçok sıkıntıdan geçtim. Atölyeye başlarken ilk fikrim evde oturan hanımlara iş üretmekti, ne kadar üretebilirim ne yapabilirim ilk onun raporunu çıkardım. Bazen işlerimi yetiştiremediğim zaman hanımlardan destek alıyorum, onlar sağ olsun bana koşuyorlar, dikiyorlar, montajını yapıyorlar, bu yönden de çok mutluyum" şeklinde konuştu.
"Konya’nın muhteşem bir dokümanı var"
Yaptığı işin daha çok yayılmasını istediğini söyleyen ve iyi imkanlar ile daha çok insana katkıda bulunabileceğini dile getiren Fatmagül Girgiç, "İstiyorum ki bu iş daha çok yayılsın, aslında destek istiyorum, bazı kuruluşlardan destek istiyorum. Bana ne kadar sipariş gelirse, ne kadar talep olursa, ben de etrafımdaki hanımları o kadar çalıştıracağım. Burada birçok kadın inanın ki ekmek yiyecek ama benim pazarım çok küçük olduğu için ben sadece 5 ila 10 arası kadına hizmet edebiliyorum onlara katkıda bulanabiliyorum, çok olmasa da ama buna bile çok mutluyum. Hanımlar ne üreteceğini bilmiyor. Bu nedenle kamu kuruluşlarından destek istiyorum. Gerçekten bunu yaşayan bilir o çaresizliği sadece yaşayan bilir. Arıyorsunuz işiniz yok, başvuruyorsunuz vasfınız yok, bir diplomanız yok, belli bir yaşa gelmişiniz bir baktığınız zaman bu zamana kadar yaşadığınızı zannediyorsunuz ama hiç yaşamamış gibisiniz. Hiçbir şeyden anlamıyor gibi kalıyorsunuz, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Böyle bir yer istiyorum ben belki belediyemiz olur, belki Valilik olur, böyle bir han, biz böyle ürettiğimiz şeyleri ya da birimiz önder olacak onlara ne üreteceğini, bir de ne üreteceğini bilmiyor hanımlar, ne üreteceğinizi söylerseniz inanın Konya’da özellikle muhteşem şeyler çıkacaktır. Konya’nın, Selçuklulardan bu yana gelen bir kültür, muhteşem bir dokümanı var, harikulade şeyler çıkıp, belki dünyaya bile açılabileceğimiz bir yer olarak görüyorum burayı" ifadelerini kullandı.
"Mesleğe çok az malzemeyle başladım ama şimdi büyük siparişlere cevap verebiliyorum"
Mesleğe ilk başladığında çok az malzemesi olduğunu ancak şimdi büyük siparişlere cevap verebilecek konumda olduğunu da dile getiren Fatmagül Girgiç, "Yaklaşık 3-4 kilo yünüm vardı buraya girdiğimde ama şimdi artık büyük siparişlere cevap verebilecek konumdayım. Kolay bir iş değil her şey elinizle çıkıyor, her şeye siz emek veriyorsunuz hazır olan hiçbir şey yok benim hazır olarak ve işlenmiş olarak hiçbir ürünüm yoktur. Hepsini kendim 3 sene zarfında biriktirdim bu hale geldim. Mevlana Kültür Merkezi’nde belediyemiz sağ olsun bir stant verdi orada faaliyet veriyorum orada gelen turistlere tanıtmaya çalışıyorum. Yer yer diğer illerden çağrılar geliyor onlara katılıyorum, onlar da yine keçemizi, yöreselliğimizi kendi koyduğum tatları orada insanlara sunuyorum" dedi.
Elinden geldiği kadar keçe sanatını tanıtmaya çalıştığını da belirten Fatmagül Girgiç, birçok insanın keçenin nasıl olduğunu gerçekten bilmediğini, elinden geldiği kada
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com