İstanbul
FIFA'nın "Gönüllü Programı" kapsamında El-Beyt Stadyumu'nda görev yapan medya ekibi sorumlulardan Filistinli gazeteci Ahmed Leyla, bölgede ilk kez düzenlenen, böyle bir organizasyondan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Arap dünyasında futbolu seven birçok genç için Dünya Kupası bir çocukluk hayaliydi. Onlar için maça gitmek ve uluslararası çapta ün yapmış oyuncuları sahadan izlemek bir rüya gibiydi." dedi.
Bu hayalin gerçekleşmesinde Dünya Kupası'nın Katar'da düzenlenmesinin yanı sıra organizasyon kapsamında gönüllülerin görev yapmasının da payı olduğunu ifade eden Leyla, 2021 yılında Katar'daki FIFA Arap Kupası'nda da görev yaptığını ve bu alanda deneyim kazandığını, bu turnuvayla, deneyimini bir kez daha yaşadığını kaydetti.
Dünya Kupası'nda taraftarlarla iletişime geçme fırsatı bulduğunu özellikle de Brezilya (2014) ve Rusya'daki (2018) dünya kupalarına katılanlarla konuştuğunu anlatan Leyla, "Hepsinin birleştiği ortak nokta, ilk defa bu kadar küçük bir yerde, bu kadar farklı milletten insanı bir arada gördüklerini söylemeleri oldu." diye konuştu.
Arap dünyası "farklı bir boyuta taşındı"
Lübnanlı gazeteci Mahir ed-Dena da Katar'ın Dünya Kupası'na ev sahipliği yaparak pek çok kişinin hayalini gerçekleştirdiğini söyledi. Dena, "Arap gençler, eğer yakın bir ülkede olmasaydı Dünya Kupası organizasyonuna bu kadar katılamazdı. Araplar birkaç yüz dolarla Katar'a ulaştı ve en az bir maçı statta izleme şansı yakaladı." yorumunda bulundu.
Katar'ın uluslararası bir organizasyona ev sahipliği yapması ve Arap takımlarının burada başarı elde etmesinin kişisel hayallerin ötesinde Arap dünyasını farklı bir konuma taşıdığını dile getiren ve ülkedeki tesisler ile organizasyondaki başarıyı öven Dena, "Dünya Kupası aracılığıyla sanki dünyanın en gelişmiş, en teknolojik, en görkemli ülkesindeymişiz gibi hissettik." şeklinde konuştu.
Katar'a yönelik "olumsuz" kampanyalar
Doha'nın statlarda alkol kullanımını yasaklama, LGBT bayrakları ve sembollerine izin vermeme gibi uygulamalar neticesinde maruz kaldığı eleştirileri de değerlendiren Dena, Avrupa tarafından Katar'a karşı yürütülen kampanyaların bir kesim tarafından finanse ediliyor olabileceğini ifade etti.
Alkol yasağının pek çok Avrupa stadında tatbik edildiğini, LGBT konusunda da birçok Avrupalı ailenin evlatlarını bundan uzaklaştırmaya çalıştığını dile getiren Dena, "Sistematik saldırılar, Katar'ın başarılı olduğunu gösteriyor." dedi.
"Sporun ötesinde bir organizasyon"
Katar tecrübesinin, Arap dünyası için ayrı bir başarı ve gurur kaynağı haline geldiğini söyleyen Lübnanlı gazeteci Dena, "Devasa stadyumlar arasında gezinen herkes büyük gurur duyuyor. Statlardan bazıları sökülerek gelişmekte olan ülkelere hibe edilecek. Bu da organizasyonun sadece spor olmasının ötesine geçip insani boyutunu ortaya koyuyor." diye konuştu.
Doha yönetiminin ülkenin yüz ölçümünün küçüklüğünü de fırsata çevirdiğini belirten Dena, daha önceki kupalarda taraftarların maçları seyretmek için uçak ya da uzun mesafe tren yolculuğu yapmak zorunda kaldığını ancak Katar'da peş peşe iki maç izlemek isteyen bir kişinin yarım saatlik metro yolculuğu yapmasının yeterli olduğunu anlattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com