Katalonya'da hükümet olağanüstü toplandı

BARSELONA

İspanya'nın doğusundaki Katalonya Özerk Yönetimi Hükümetinin Başkanı Carles Puigdemont, Katalonya krizinin artık İspanya'nın iç meselesi olmadığını, uluslararası arabuluculuğa ihtiyaç duyulduğunu öne sürdü.

Katalonya Özerk Yönetim Hükümeti Bakanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesi'nin yasa dışı ilan etmesine rağmen dün yapılan referandumun ardından olağanüstü toplandı.

Puigdemont, toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Katalonya, bir iç mesele değil. Arabulucu gerekiyor" dedi. 

İspanya hükümetini "Şimdiye kadar diyalog kapılarını kapatmakla ve siyasi sorunu tanımamakla" suçlayan Puigdemont, "Ama artık bunun böyle devam edemeyeceği çok açık. Önceden diyalog nasıl kaçınılmaz bir şey ise şimdi de arabuluculuk kaçınılmaz. Oturup konuşmaktan daha etkili bir yol yok. Travmatik bir ayrılma istemiyoruz. Katalonya'da olanlar bir gerçek, İspanya devleti bunu ne kadar geç görürse o kadar kötü olur." ifadelerini kullandı.

İspanya İçişleri Bakanlığının gönderdiği takviye güvenlik güçlerinin bir an önce Katalonya'yı terk etmesi için ısrar edeceklerini belirten Puigdemont, ayrıca "Hükümet olarak, yaşanan temel hakların ihlal edilmesi vakalarına karşı özel bir soruşturma komisyonu kuracağız. Sorumluların bulunmasını istiyoruz. Katalan halkı barışçıl haliyle çok daha güçlü. Aklını kullanmak için şiddete ihtiyacı yok." diye konuştu.

Bu arada Katalonya'da küçük işçi sendikaları, KOBİ'ler, bağımsızlık yanlısı sivil toplum örgütleri ve kurumların çağrısıyla yarın genel greve gidilecek. 

İspanya hükümetinin "baskılarına" ve güvenlik güçlerinin referandumdaki oy kullanma merkezlerine müdahalesine karşı düzenleneceği açıklanan grevin bağımsızlık yanlılarının gövde gösterisine dönüşeceği tahmin ediliyor. 

Katalan hükümeti, grev sırasında eğitim, ulaşım ve sağlık gibi temel konularda asgari hizmetlerin verileceğini garanti etti. 

Katalan Başkanı Puigdemont, "Bu grev, pazar günü yaptıklarımızı ve gelecek günlerde yapacaklarımızı güçlendirmeye yardım edecek. Ayrıca yurtsever yüzümüzü de göstermemizi sağlayacak." dedi.

Öte yandan, referandum sırasında İspanya ulusal polisi ve jandarmanın bazı oy kullanma merkezlerine müdahalesi sonrasında çıkan olaylarda 900'e yakın kişinin yaralanmasını protesto etmek için Katalonya'daki tüm belediyelerin önünde eylem yapıldı.

Katalonya Başkanı Puigdemont, yerel hükümet üyeleri ve Barselona Belediye Başkanı Ada Colau, Barselona belediye binası önündeki eyleme katıldı.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Katalonya'da yaşananlarla ilgili hafta içinde meclis genel kurulunu bilgilendireceğini duyurdu. Rajoy'un, Katalonya krizine karşı İspanyol meclisinde kendisine maksimum desteği bulabilmek için ana muhalefetteki Sosyalist İşçi Partisinin (PSOE) lideri Pedro Sanchez ve liberal görüşlü Ciudadanos partisinin lideri Albert Rivera ile bugün Başbakanlık Konutu'nda (Moncloa) ayrı ayrı görüşmeler yapacağını da açıklandı. 

Rajoy referandumun ardından, "Yapmamız gerekeni yaptık, sadece yasalarla hareket ettik. Hukuk devletine karşı bilinçli ve stratejik bir saldırı oldu. Devlet buna kararlılık ve sükunetle karşılık verdi. Katalonya'da bir referandum olmadı." değerlendirmesini yapmıştı.

İspanya İçişleri Bakanı Juan Ignacio Zoido ise yaralananlar arasında 33 polis ve jandarma olduğunu hatırlatarak "Hangi taraftan olursa olsun yaralanma olayları çok üzücü. Bu görüntüleri ve yaralıları görmek hoş bir şey değil." dedi. 

Zoido, Katalonya yerel polisinin referandum sabahı yazılı olarak ilettikleri taleple İspanya ulusal polisi ve jandarmasından yardım istediğini savunarak güvenlik güçlerinin profesyonel ve yasalara uygun hareket ettiğini savundu. İspanya İçişleri Bakanı, referandum için İspanya'nın diğer kentlerinden gönderilen yaklaşık 10 binlik takviye gücün gerek duyulana kadar Katalonya'da tutulacağını açıkladı.

Bağımsızlık referandumu, ekonomi piyasasını da olumsuz etkiledi. Madrid borsası yüzde 1,3'lük düşüşle açılırken, bu düşüşe Caixabak ve Banco Sabadell gibi Katalan bankalarında görülen kayıpların yol açması dikkati çekti.