Bakü
2. Karabağ Savaşı'nda elde ettiği zaferle yaklaşık 30 yıldır işgal altında bulunan topraklarını kurtaran Azerbaycan, bir taraftan bölgenin imar ve ihyası için çalışmalar yaparken, bir taraftan Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi, diğer taraftan ise Karabağ'daki Ermeni nüfusun Azerbaycan'a yeniden entegrasyonu için çaba harcıyor.
Azerbaycan, 10 Kasım 2020'de biten savaştan sonra hiç vakit kaybetmeden başladığı çalışmalar sonucu işgal döneminde atıl bırakılan arazileri, "akıllı şehir" ve "akıllı köy" konseptli yerleşim birimleri, havalimanları ve yolların inşa edildiği, tarım alanlarının ekilmeye başlandığı bir bölge haline getirdi. Göçmenlerin ata yurtlarına dönme süreci olan "Büyük Dönüş" için yapılan faaliyetleri de hızla sürdüren Azerbaycan hükümeti, Zengilan, Laçın ve Fuzuli illerine ilk göçleri hayata geçirdi.
İşgalden kurtarılan bölgelerdeki imar ve ihya çalışmalarının çoğunu kendi finansmanıyla yürüten Azerbaycan, bölgenin geleceği, huzuru ve refahı için Ermenistan ile barışı sağlama girişimlerini sürdürüyor.
Azerbaycan, savaş sonrasında Ermenistan'a birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü tanıma, toprak iddiasında bulunmamayı taahhüt eden şartlar temelinde barış anlaşması imzalamayı önerdi. Ermenistan da bu şartları kabul ettiğini açıkladı.
Böylece Ermenistan ile Azerbaycan arasında gelecekte barış anlaşmasıyla sonuçlanması beklenilen bir süreç başladı. Süreç, hem Rusya'nın hem ABD'nin hem de Avrupa Birliği'nin (AB) arabuluculuğunda üç yönlü yürütülüyor.
Süreç boyunca iki ülke arasındaki sınırın belirlenmesi ve ulaşım hatlarının açılması hususunda başbakan yardımcılarının başkanlığı düzeyinde çalışma grupları oluşturuldu ve faaliyetlerine başladı. Bu grupların toplantılarına Rusya heyeti de katılıyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, savaş sonrası süreçte hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hem ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken hem de AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in girişimleriyle bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde bazı konularda mutabakat sağlanırken, bazı konularda henüz ilerleme kaydedilmedi.
Paşinyan'ın Karabağ'ı Azerbaycan toprağı olarak tanıması süreçteki önemli gelişme oldu
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki müzakerelerde mutabık kalınan ve anlaşma sağlanamayan konulara ilişkin kamuoyuyla detaylı bilgiler paylaşılmadı. Fakat Aliyev ve Paşinyan'ın karşılıklı olarak iki ülkenin birbirlerinin topraklarını tanıdığı yönündeki mutabakatı, süreçteki önemli gelişme oldu. Paşinyan, "Azerbaycan'ın 86 bin 600 kilometrekarelik toprak bütünlüğünü" tanıyoruz açıklaması yaparak Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu teyit eden ilk Ermenistan devlet başkanı oldu. Paşinyan'ın bu açıklaması hem ülkesindeki muhalifler hem Karabağ'daki Ermeni nüfusun sözde yöneticileri tarafından eleştirilse de o bu eleştirilere, "Ermenistan'ın 29 bin 800 kilometrekarelik arazisindeki egemenliği için bu kararı aldım." şeklinde yanıt verdi.
Müzakere sürecinin başlarında Karabağ'daki Ermeni nüfusu için bağımsızlık veya özerlik şartları dikte etmeye çalışan Erivan, giderek söylemini değiştirdi ve Paşinyan dahil üst düzey yöneticiler "Karabağ konusu (Azerbaycan'ın) toprak bütünlüğü konusu değil, oradaki Ermenilerin hak ve güvenlikleri konusudur." şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bugün gelinen noktada Ermenistan, Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu kabul etse de oradaki Ermeni nüfusun güvenliği ve hakları için uluslararası mekanizmanın kurulmasını öneriyor. Azerbaycan ise kendi ülkesinde ikinci veya üçüncü tarafların da yer aldığı bir mekanizmaya müsaade etmeyeceğini, Karabağ Ermenilerine herhangi bir statü verilmeyeceğini, onların Azerbaycan vatandaşı olduğunu ve diğer vatandaşlarla aynı haklara sahip olacakları hususundaki görüşünü kararlılıkla savunuyor. Cumhurbaşkanı Aliyev, açıklamalarında Karabağ Ermenilerinin güvenlik ve haklarının savunulmasının Azerbaycan devletince sağlanacağını belirtip, onların ya Azerbaycan vatandaşlığını tercih etmesini ya da ülkeyi terk etmesi gerektiği görüşünü sık sık dile getiriyor.
Azerbaycan, Karabağ'daki sözde rejimin feshedilmesini istiyor
Müzakereler belirli aralıklarla sürerken, Azerbaycan'ın, egemen hakları doğrultusunda Laçın Koridoru diye bilinen Laçın-Hankendi yolunun başlangıcında, Ermenistan sınırında kontrol noktası kurması ve Karabağ'daki sözde rejimin, Bakü yönetiminin entegrasyon çabalarına olumsuz yanıt vermesi son dönemlerde bölgedeki gerilimi artırdı.
Bakü yönetimi Ermenistan'ı Azerbaycan'ın Karabağ'daki Ermeni nüfusu ülkeye yeniden entegre etme çabalarına engel olmakla, Ermenistan ise Azerbaycan'ı bölgede "insani kriz oluşturmakla" suçluyor.
Tarafların birbirlerini askeri yığınak yapmak ve gerilimi tırmandırmakla suçladığı süreç şöyle gelişti:
Azerbaycan, Ermenistan'ın Laçın-Hankendi yolunu illegal askeri ve diğer amaçları için kullanma girişimlerini önlemek için 23 Nisan 2023'te Ermenistan sınırında kontrol noktası tesis etti. Ermenistan konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na (IJC) taşıdı fakat IJC'nin 6 Haziran 2023 tarihli kararında Ermenistan'ın "sınır kontrol noktasının illegal olmasına yönelik" iddialarını oy birliğiyle reddetti.
Karabağ'da yaşayan Ermenilerin Ermenistan'a gidiş gelişlerde kullandıkları Laçın-Hankendi yolu, kontrol noktasının açılmasından sonra herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan kullanıldı. Ermenistan'dan Karabağ'a, Karabağ'dan da Ermenistan'a geçişler gümrük ve sınır kurallarına uygun olarak devam etti. Fakat Uluslararası Kızılhaç Komitesinin (ICRC) araçlarıyla kaçak eşya taşınması ve 15 Haziran 2023'te sınır muhafızlarına Ermenistan'dan ateş açılması Azerbaycan'ı tedbir alma zorunda bıraktı.
Laçın sınır kontrol noktasındaki geçişlere kısıtlama uygulayan Azerbaycan, siviller için yolu açık tutsa da güzergahta ağır vasıtaların geçişine müsaade etmiyor.
Ermenistan ise yolun kapalı olmasını gerekçe göstererek Karabağ'daki Ermeni nüfusun "insani krizle yüz yüze kaldığını" iddia etti ve sınıra yardım tırları gönderdi.
Azerbaycan, egemen olduğu topraklara bilgisi dışında gönderilen sevkiyata müsaade etmeyeceğini belirterek, tırları geçişine izin vermedi. Söz konusu tırlar 1 aydan fazladır sınırda beklerken Bakü yönetimi, Karabağ'daki Ermeni nüfusa sevkiyatlar için Ağdam-Hankendi yolunu önerdi. Azerbaycan Kızılayı, Karabağ'da yaşayan Ermeniler için 40 ton un yüklü 2 yardım tırı gönderdi fakat Karabağ'daki sözde rejim kabul etmediği için araçlar 2 haftadan fazladır Rus güçlerinin Ağdam-Hankendi yolundaki kontrol noktasında bekletiliyor. Ağdam-Hankendi yolundan Rusya'dan gönderilen tırın geçişine ise 2 günlük beklemenin ardından müsaade edildi.
Azerbaycan, Karabağ'daki Ermenilerin temsilcilerini yeniden entegrasyon konularının görüşmek amacıyla Bakü ve Azerbaycan'ın diğer şehirlerine davet etse de bu buluşmalar sözde rejimin farklı bahaneleriyle engellendi. Karabağ'daki Ermeni nüfusun güvenliği 10 Kasım 2020'de Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan'ın imzaladığı üçlü bildiri gereği Rus güçlerce sağlanıyor. Rus güçlerin görev süresi eğer taraflardan biri (Ermenistan ve Azerbaycan) uzatılmasını istemezse 10 Kasım 2025'te dolacak. Azerbaycan, sözde rejimin feshedilmesini ve bölgede bir an önce Azerbaycan yasalarının yeniden geçerli olması gerektiği teziyle hareket ediyor.
Tüm yaşananlar ve karşılıklı suçlamalar bölgedeki gerilimin tırmandığı izlenimini doğuruyor. Taraflar birbirini sınıra askeri yığınak yapmakla suçlarken, sosyal medyada askeri hareketlilikle ilgili paylaşımlar yapılıyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı ordu genelinde planlı tatbikat ve eğitimler yapıldığını duyurdu. Karabağ'daki yasa dışı silahlı güçlerin Azerbaycan ordusuna karşı provokasyonlarında artış gözlemleniyor. Ermenistan'da ise Azerbaycan'ın Karabağ'da ve Ermenistan'a yönelik askeri operasyon yapacağı algısı hakim. Nitekim Paşinyan, bu konuda birçok batılı liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Azerbaycan kamuoyu ise Karabağ'daki Ermeni nüfusun ülkeye entegrasyonunun kısa zamanda hayata geçirilmesini bekliyor.
Çözüm bekleyen konu: Zengezur Koridoru
10 Kasım 2020 üçlü bildirisinde yer alan ve Azerbaycan'ın batı illeri ile Nahçıvan'ı birleştirecek Zengezur koridorunun henüz hayata geçmemiş olması Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ihtilaflı konuların başında geliyor.
Azerbaycan, koridorun kendi topraklarındaki kısmında demir yolu ve kara yolu çalışmalarını büyük oranda tamamlasa da Ermenistan bu hususta henüz adım atmış değil.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com