ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin 239 kişi hakkında açılan dava ile yine aynı eylemlere ilişkin 68 kişi hakkındaki davanın birleştirilmesiyle sanık sayısı 307'ye yükseldi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Muhammet Yavuz, Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 68 kişi hakkında daha dava açıldığını, mahkemede görülmeye devam edilen mevcut dava dosyası ile aynı konu ve suçlamalar olduğu gerekçesiyle iki davanın birleştirilmesine karar verildiğini beyan etti.
Söz konusu kararın ardından dava kapsamındaki sanık sayısı 307'ye yükseldi.
Sanık savunmalarının alınmasıyla devam edilen duruşmada beyanlarda bulunan eski Kara Harp Okulu öğrencilerinden Abdurrahman Kırak, 15 Temmuz 2016'da sınavı olduğu için okulda bulunduğunu, akşam saatlerinde içtima alınacağının söylenmesi üzerine içtima alanına çıktığını bildirdi.
İçtimada, eski binbaşı Hasan Hüseyin Ecik'in 20 öğrenciyi depoya yollayarak silah aldırdığını ve dışarıya gönderdiğini söyleyen tutuklu sanık Kırak, bir süre sonra kendisinin de içinde olduğu öğrencilere de silah dağıtımı yapılarak 5 nolu nizamiye bölgesindeki lojmanları korumaları emri verildiğini iddia etti.
Bulunduğu bölgedeki rütbelilerin darbe girişiminden haberdar olduktan sonra kimseye ateş etmemeleri talimatı verdiğini belirten Kırak, bölgeye gelen polis araçlarına hiçbir şekilde müdahale edilmediğini ve gece boyunca silahını kullanmadığını savundu.
"Sabah saatlerinde tabura döndüğünde darbe girişiminin vehametini öğrendim." diyen sanık Kırak, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu.
Hakkındaki itirafçı beyanlarını reddettiTutuklu sanıklardan Ümit Tezcan, 2011'de Kara Harp Okulu'na giriş yaptığını, olay günü de not yükseltme sınavı için okulda bulunduğunu anlattı.
Olay akşamı katıldığı içtimadan sonra nizamiye bölgesinde emniyet maksatlı bekletildiklerini anlatan sanık Tezcan, uçak sesleri ve TBMM'nin bombalanmasından sonra darbe girişimi olabileceğini değerlendirdiğini dile getirdi.
Konusunu suç teşkil eden bir olaya karışmadığını ve silahını kimseye doğrultmadığını savunan Tezcan, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Savunmanın ardından itirafçı M.S'nin sanık Tezcan hakkında, Keçiören'de FETÖ'ye ait bir evde sohbete katıldığına dair beyanda bulunduğu açıklandı.
Sanık Tezcan, M.S'yi tanıdığını ancak aleyhinde verdiği ifadelerin doğruyu yansıtmadığını iddia etti.
Tutuklu sanıklar Halil İbrahim Öztürk, Melih Şafak Keskin ve Mustafa Başaran da üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraatlerini istedi.
Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı davaya müdahil olduSavunmaların ardından Mahkeme Başkanı Yavuz, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığının avukatları aracılığıyla davaya müdahillik talebinde bulunduğunu dile getirdi.
İddia makamının görüşünü alan mahkeme heyeti, oy birliği ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığının, "suçtan doğrudan zarar gördükleri" gerekçesiyle taleplerinin kabulüne karar verdi.
Muhabir: İsmet Karakaş