Ankara
Hayatının baharında iki kez kansere yakalanan ve kök hücre nakliyle sağlığına kavuşan hemşirelik bölümü son sınıf öğrencisi Şeyda Yılmaz, mezun olup kendisi gibi kanserle mücadele eden hastalara yardım eli uzatmayı dört gözle bekliyor.
Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde okuyan 23 yaşındaki Yılmaz, 2015 Ocak'ta böbrek kanseri yüzünden sağ böbreğini kaybetti.
Ameliyattan 6 ay sonra vücudunun çeşitli bölgeleri morarmaya başlayan ve halsizlik çeken Yılmaz, bunların ameliyatın yan etkileri olabileceğini düşündü.
O dönemde ikinci sınıfta okuyan hemşire adayı, hocasının kan hastalıklarını anlattığı derste lösemi olduğunu fark ederek doktora başvurdu.
Aynı yılın kasım ayında lösemi tanısı konan Yılmaz, önce Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, daha sonra da Ankara Onkoloji Hastanesinde tedavi görmeye başladı.
1,5 yıl sadece kan veya trombosit alarak yaşamını sürdüren Yılmaz, uzun bir süre kök hücre nakli için sıra bekledi.
Ailesi ve akrabalarının iliği uymayınca TÜRKÖK'e başvuran Yılmaz'ın çabaları bir hafta içinde sonuç verdi ve genç hemşire adayı 24 yaşında bir erkek vericinin iliğiyle sağlığına kavuştu.
"Her şeyin kıymetini daha iyi anlıyorsunuz"
Hastalığı nasıl yendiğini ve bu süreçte neler yaşadığını anlatan Yılmaz, iliği verecek kişinin nakli kabul etmesi için 2 gün beklediğini, bunun hayatının en zor bekleyişi olduğunu söyledi.
Yılmaz, "Yaşamak istiyorsunuz, yaşatacak biri var ama kabul edip etmeyeceğini bilmiyorsunuz. Bu, gerçekten çok zor. O kişinin kabul ettiğini duyunca zaten çok mutlu oldum, bunu tarif edemem." dedi.
Kemik iliği naklinden sonra çok zor bir dönemden geçtiğini belirten Yılmaz, bir ay hastanede kaldığını, enfeksiyon kapma riskinden dolayı pencere açmasının bile yasak olduğunu ifade etti.
Şeyda Yılmaz, bu süreçte pencereyi açıp hava almanın ne kadar kıymetli olduğunu anladığını vurgulayarak, "İnsanlara basit gelebilir ama her şeyin kıymetini daha iyi anlıyorsunuz. Gereksiz şeylere üzülmenin ne kadar anlamsız olduğunu fark ediyorsunuz" diye konuştu.
"Tek böbreğimle bu hastalıkla yaşamaya çalıştım"
Tedavi sürecinde bir süre okula ara verdiğini ancak hayattan kopmamak için dışarıdan üniversite okumaya başladığını aktaran hemşire adayı, yeni hobiler edindiğini ve mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadığını söyledi.
Diğer hastalara da umutlarını kaybetmemeleri tavsiyesinde bulunan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu, çok hassas bir denge. Umudunuzu kaybettiğinizde hastalık bir adım öne geçiyor. Öne geçmesine izin vermeyin. Gerçekten inanırsak olmayacak hiçbir şey yok. Ben tek böbreğimle bu hastalıkla yaşamaya çalıştım, aldığım ilaçlar çok ağırdı.
Diğer böbreğimi riske atarak bunu atlattım. Aynı zamanda başka kronik hastalıklar da çıktı ama yılmadım. 'Ben geride bıraktığım yaşamı seviyorum. Annemi, ailemi, yaşantımı seviyorum, eski hayatıma dönmeliyim' dedim ve döndüm."
Yılmaz, okulun bitmesine çok az bir süre kaldığını anımsatarak, gelecekteki planlarına ilişkin şunları kaydetti:
"Nakil sürecinin ne kadar zor olduğunu ve hastaların bu süreçte neler yaşadığını iyi biliyorum. Bu, umarım beni iyi bir hemşire yapar. Bundan sonra amacım daha çok hastaya ulaşmak, onlara yardım etmek olacak. Mutlaka TÜRKÖK'te çalışmak istiyorum. Daha çok ilik bağışı ve kan verilmesini sağlamak için elimden geleni yapacağım."
Lösemi hastalarının kemik iliği nakli olmaktan başka çaresi bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, ilik verecek kişilerin bunu düşünerek hareket etmelerini söyledi.
Şeyda Yılmaz, "Başkasının hayatından hayat istiyoruz, anlıyorum çok zor ama biz de yaşamak istiyoruz. O yüzden insanların kemik iliği nakli yapmalarını, kan bağışlamalarını çok istiyorum. Eğer beni dinleyen, okuyan birisi olursa sesimi duymalarını ve bağışlara gitmelerini istiyorum." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com