İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşen Nekora Azak, kanser hastalarında hem tedavi öncesinde hem de tedavi sonrasında ağız bakımının üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğunu kanser tedavisi henüz planlanma aşamasındayken, tüm diş tedavilerinin planlanması, gerekli diş tedavilerinin, çekimlerinin ve dolgularının yapılmasının önemine dikkat çeken, Prof. Dr. Azak “Genel vücut direncini düşüren radyoterapi ve kemoterapi, ağız ve diş sağlığı üzerinde de ciddi etkilere sahip. Bu tür tedavilerle ağızdaki tükürük bezlerinin salgıları azalırken, ağız mukozası kuruyor ve ağız yaralanmaya daha açık hale geliyor. Diş temizliğinin güçleşmesi ile birlikte uzun vadede diş çürükleri ve diş kaybı oluşur” dedi.
Ağız bakımının kanser tedavisi öncesi başlamasının kanser tedavisi sırasında ortaya çıkabilecek potansiyel problemleri önceden saptamak, bunlara önlem almak ve hastayı bilinçlendirmek açısından önemi belirten Prof. Dr. Azak,“Kanser tedavileri sırasında da bu bakım mutlaka devam etmelidir. Hastanın buna uyup uymadığı kontrol edilmelidir. Kemoterapi ilaçları ya da radyoterapilere bağlı özellikle ağız mukozasında ciddi yan etkiler olabiliyor. Var olan enfeksiyon kaynakları aktif olabiliyor ya da ağızda yeni enfeksiyonlar çıkabiliyor. Bunların saptanması ve bunların ortadan kaldırılması önemlidir. Hastanın beslenme problemleri olabilir. Bu enfeksiyonlar bazen çok ciddi sistemik enfeksiyonlara, ölümcül olabilecek enfeksiyonlara neden olabiliyorlar. Tedavinin devamlılığını sağlamak açısından da çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Kanser tedavisi süresinde genel vücut direncinin düştüğünü ve vücudun enfeksiyonlara daha açık bir hale geldiğini belirten Prof. Dr. Azak, kanser ve kanser tedavilerinin ağız - diş sağlığı üzerinde yan etkileri olduğu gibi ağızdaki herhangi bir enfeksiyon durumunda kanser tedavisinin olumsuz geçmesine neden olabileceğine dikkat çekiyor. Kanser tedavisi öncesi diş hekimleri tarafından detaylı muayene yapılarak ağızda herhangi bir enfeksiyon riski teşkil eden dişler ve diş eti hastalıklarının tedavi edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Azak, “Kanser tedavisi henüz planlanma aşamasındayken, gerekli diş ve diş eti hastalıklarının tedavileri, diş çürükleri, enfekte diş çekimleri, kök uçlarındaki patolojiler, çeneler içinde kalmış kökler, gömük dişler, kistler ve diş eksikliğini giderecek prothetik tedaviler yapılmalı, protez var ise protezin ağıza uygunluğu kontrol edilmelidir“ diye konuştu.
Tedavi sırasında dental müdahale
Kemoterapi ve radyoterapi süresince hastalara herhangi bir dental müdahale yapılmasını tercih etmediklerini belirten Prof. Dr. Ayşen Nekora Azak, ancak acil ağız-diş rahatsızlığında hastanın onkoloğu ile yapılacak konsültasyon sonrasında alınan onay ile zorunlu tedavilerin yapılabileceğini söyledi. Kemoterapi ilaçları ya da radyoterapiye bağlı olarak ağız mukozasındaki enfeksiyonların aktifleşebileceği ya da ağızda yeni enfeksiyonların meydana gelebileceğini kaydeden Prof. Dr. Azak, “Kanser tedavisinde tükürük bezlerinin salgılarının azalması sonucu ağız kuruluğu, ağız yaraları, yutma güçlüğü, ağzı açma ya da çiğneme güçlüğü, tat değişiklikleri, diş çürüğü, diş kayıpları, ağızda veya boğazda yanma hissi şeklinde komplikasyonlar olabilir. Kemik metastazlarında uygulanan bisfosfonat ilaçlarının kullanımı ve radyoterapi esnasında diş çekimine, ağızda cerrahi tedaviye, enfeksiyona ya da mekanik irritasyona maruz kalan hastalarda osteoradyonekroz gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ayşen Nekora Azak, ağız içinde birçok değişikliğe neden olan kemoterapi ve radyoterapinin hastaların tedavi sırasında hayat kalitelerini düşürdüğüne işaret ediyor ve bu tür hastaların en az 14 gün önce tüm diş tedavilerini yaptırmış olmalarının öneminin altını çizdi.
Kanser tedavisinde ağız içi önlemler
Tedaviden önce ağız ve diş sağlığı iyi olan kişilerde yan etkilerin daha az olduğunu kaydeden Prof. Dr. Azak, şunları söyedi: “Kanser tedavileri sırasında olabilecek yan etkileri en aza indirgemek amacıyla hastalara ağız ve diş sağlığı hakkında bilgilendirilerek çok iyi bir ağız hijyeni sağlanması amacıyla motive edilmelidir. Elektrikli diş fırçaları yerine manuel yumuşak küçük diş fırçaları ve flourlu diş macunları kullandırılmalı ve diş fırçaları sık değiştirilmeli, diş ipi mumlu olmalı, dil üzeri de temizlenmeli, alkolsüz antimikrobiyal ağız solüsyonları veya karbonatlı su ile gargara yapılmalıdır. Hareketli protezleri ağızda vuruklara neden olmamalı ve protezlerinin temizliğine özen göstermelidir. Ağız kuruluğu durumunda; sodalı gargaralar, sakız ve buz parçaları ile sıvı içeceklerin sık sık alınması, kolay yutmayı sağlamak için sulu yiyecekler tercih edilmesi, tahrişe neden olabilecek asitli veya baharatlı gıdalar ile çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içeceklerin tüketilmemesi, alkol ve tütün kullanılması alınacak önlemler arasındadır” dedi.
Diş çürüklerini önlemek amacıyla tedavi sırasında yapay tükürük, flour, diş cilası gibi çürümeyi önleyici önlemler alınabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Azak, baş-boyun bölgesine uygulanan radyoterapide, yaşam boyu süren fluor uygulamasının, mevcut dişlerin muhafaza edilmesi ve kemik yıkımının önlenmesi açısından hayati önem taşıdığını söyledi.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com