?>

Kanser hücresini 'uçurarak' tespit ediyor

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demirci, kanserin erken tanısı için uyguladıkları "magnetik kaldıraç teknolojisi"nin, hücreleri manyetik alanlara koyup yer çekimine karşı uçurduğunu belirtti.

Genel - 7 yıl önce

İSTANBUL (AA) - Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Canary Kanser Erken Teşhis Merkezi'nde çalışan Prof. Dr. Utkan Demirci, kanserin erken teşhis ve tedavisine yönelik geliştirdikleri teknolojilere ilişkin AA muhabirine açıklama yaptı.

Demirci, kanserin çok heterojen bir sorun olduğunu ve aynı kanser hücrelerinin vücutta farklı zamanlarda, farklı özellikler gösterebileceğini anlatarak, kanserin kendi içerisinde farklı hücrelenmelere ayrıldığını ve bunlar hakkında fikir sahibi olunduğunda hangi hastaya, ne tür bir tedavi uygulanması gerektiğine daha net karar verilebileceğini söyledi.

"Hücreleri yer çekimine karşı uçuruyor"

Bu kapsamda geliştirdikleri teknolojilerin en ilginç olanının "magnetik kaldıraç teknolojisi" olduğuna dikkati çeken Demirci, "Kanserin erken tanısı için uyguladığımız 'magnetik kaldıraç teknolojisi', hücreleri manyetik alanlara koyup yer çekimine karşı uçuruyor. Adeta hücrelere kanalların içerisinde yer çekimsiz bir ortam sağlıyor. Bunun sonucunda biz bu hafif hücreleri kandan kolay bir şekilde ayırabiliyoruz. Kanından hücreleri hızla topladığımız hastaya yönelik de son dönemde 'kişisel tıp' da denilen bir tedavi uyguluyoruz." diye konuştu.

Demirci, sağlıklı hücrelerle kanser hücreleri arasında bir yoğunluk farkı olduğu bilgisini vererek, "Bu kaldıraca hücreleri koyduğunuz zaman, kanser hücreleri daha yukarıya doğru uçuyor. Yani kanser hücreleri biraz daha hafif hücreler." ifadelerini kullandı.

"Biyopsi yapmadan kan hücrelerinden erken teşhis"

Prof. Dr. Demirci, kişisel tıbbın, genetik ve epigenetik bilimle birleşmesinin hastalıklara yaklaşımı farklılaştırdığını, özellikle hastalığın tespit edilmesinden sonraki kısımda hastaya özel tedavi sürecinin geliştirilmesine imkan veren bir teknoloji olduğunu bildirdi.

Kanserin erken teşhisine yönelik yaptıkları çalışmalardan birinin de kanser hücrelerinin yaşarken zarlarından attıkları nano boyuttaki parçacıkların tespiti olduğuna işaret eden Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar kanda devamlı dolaşıyor. Bu atılan nano parçacıkların bazıları sağlıklı, bazıları da kanserli hücre olarak karşımıza çıkıyor. Atarken içine o kansere has olan bazı bilgiler girebiliyor. RNA'lar, proteinler gibi... Eğer kanserli olan ya da kanser hücrelerinden gelen nano parçaları toplayabilirsek, burada da 'Kanser daha ileriye gitmeden erken boyutta teşhis edebilir miyiz?' diye bakıyoruz. Birçok kanserde asıl kilit nokta; erken teşhis. Erken teşhis edilirse, kanser çözülebilir bir problem haline geliyor. Tabii teşhis edildiğinde de bu dolaşan kanser hücrelerine bakarak, yani tümörü bulup oradan biyopsi almadan, kanda dolaşan hücrelerden bilgiyi toplayıp bakabilmek, hastalıkların daha başarılı şekilde çözülebilmesine yol açabilecek. Biz hem terapi hem de erken teşhis ayağında, bu iki unsuru dengeleyerek götürmeye çalışıyoruz."

"Çevre kirliliği, stres ve sigara, kanser riskini artırıyor"

Karmaşık yapıdaki kanda, kanserli kan hücrelerinin bulunmasının çok zor olduğunu vurgulayan Demirci, geliştirdikleri yöntemin kanserli hücrelerin etkili şekilde ayıklanabilmesine, bu sayede de hızla tedavi aşamasına geçilebilmesine katkı sağladığını ifade etti.

Prof. Dr. Demirci, çok büyük bir etkisi olmayan ilaçların bile insanların hücrelerini etkileyebileceğini aktararak, şunları kaydetti:

"Çevre kirliliği, egzoz dumanı, stres ve sigaranın insanın vücudunda olumsuz etkileri oluyor. Bu etkiler kanser hücrelerinin tüm sistem boyutuna yansıyor. Kanser tarafında, belli hücreler belli fonksiyonları işlerken hata yapmaya başlıyor. Çünkü çevrede daha fazla farklı enzim ve kimyasallarla farklı bir mikro çerçeve var. Hücreleri alıp, iki boyutlu sistemde kültür etmekle, üç boyutlu sistemde kültür etmek veya çevrelerinde başka hücreler varken kültür etmek aynı hücre olmasına karşın çok farklı hücre tipine yol açıyor. Yani aynı hücrenin çevresini algılayışı ve çevresiyle interaksiyonu, çevresinde ne olduğuna bağlı olarak değişiyor. Siz bu çevreyi dışarıdan negatif etmenlerle etkilerseniz, bunun tabii sadece sisteme değil, hücre boyutuna da olumsuz etkileri var. Bu yüzden mümkün olduğu kadar sağlıklı yaşamaya çalışmak lazım."

Haftanın Öne Çıkanları

Survivor Hakan Hatipoğlu Kimdir? Survivor Hakan elendi mi?

2018-04-16 22:02 - Magazin

A Milli Erkek Voleybol Takımı'nda yeni antrenör belli oldu

2018-04-18 03:02 - Spor

Ejderha tavuğu yumurtalarını yurda sokmak isterken yakalandılar

2018-04-12 18:27 - Genel

İzmir'in çiftçi kadınları önce tarlaya sonra folklor kursuna

2018-04-13 17:14 - Magazin

Kafatası parçalanan gence 'üç boyutlu' tedavi

2018-04-17 17:02 - Sağlık

Ligde başka kupada başka

2018-04-19 16:11 - Spor

'Final oynamak istiyoruz'

2018-04-18 17:02 - Spor

Survivor'da Berna Canbeldek neden diskalifiye edildi? (Berna Canbeldek kimdir?)

2018-04-16 13:02 - Magazin

Günler ne zaman uzamaya başlayacak? | Hangi tarihte günler uzamaya başlar

2018-04-16 21:42 - Çevre-Hayat

İTO'nun yeni başkanı belli oldu

2018-04-14 21:13 - Ekonomi

İlgili Haberler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 'Yarısı Bizden' kampanyasıyla ilgili soruları cevapladı

20:30 - Genel

Günün Manşetleri

Eskişehir'de "F-4E Phantom" uçaklarından yer hedeflerine taarruz eğitimi uçuşu

12:27 - Gündem

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya düzenlediği saldırılarda 67 kişi hayat

12:22 - Dünya

Liman çıkış belgelerine ilişkin esaslar düzenlendi

12:18 - Gündem

Maliye tütünün ardından gözünü alkollü içecek sektöründeki kayıt dışılığa dikti

12:13 - Ekonomi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı şiddet önleme çalışmalarını 84 merkezde sürdürüyor

12:07 - Gündem