Sakarya
İlçe merkezinde pastane ve lokanta işletmeciliği de yapan 47 yaşındaki Özlük, 2019'da sağlığa olumlu etkileri dolayısıyla "süper meyve" olarak adlandırılan aronya üretimine başladı.
Araştırmaları sonucunda 5 dönümlük tarlasına yaklaşık 2 bin fidan diken Özlük, kısa zamanda aldığı meyvelerin bir kısmını babasının, tedavi sürecinde tüketmesini sağladı.
Yaklaşık 2 yıl rahat ettirse de kanser hücreleri safra yollarına sıçradığından babasını 2021'de kaybeden Özlük, aronyalarının Sakarya ve çevre illerdeki müşteriler tarafından beğenilmesi üzerine üretim alanını 30 dönüme çıkardı.
Bu yıl 13 bin ağaçtan 15-20 ton meyve almayı bekleyen Özlük, işini daha da büyütüp ihracat yapmayı hedefliyor.
Hedef pazar, Körfez ülkeleri ve sıcak iklime sahip ülkeler
Evli ve 3 çocuk babası Özlük, AA muhabirine, yaklaşık 2 yıldır meyvenin satışını yaptığını belirterek, "Satış yaptığım insanların yüzde 99'undan olumlu sonuç alıyorum. Gerçekten fayda gördüklerini söylüyorlar. Üretimimiz tamamen organik. Analiz ve laboratuvar sonuçları tertemiz çıkmaktadır." dedi.
Özlük, meyve suyu, reçel, marmelat, donuk pasta ve çeşitli yemek soslarının yapılabildiği aronyanın sanayi ve ilaç sektörüne satışı için çalışmalarının sürdüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
"İnsanlara tavsiye ederim. Pazarını kendiniz oluşturamadığınız takdirde ilk dönemlerde biraz sıkıntı yaşayabilirler ama daha sonrasında Türkiye için velinimet olarak görüyorum çünkü Karadeniz bölgesinde özellikle fındığa alternatif olarak düşündüğüm meyvedir. Aromatik bitkilere yönelmelerini daha çok tavsiye ediyorum."
Ana vatanı Sibirya ve Kuzey Amerika olan aronya bitkisinin soğuk iklim sevdiğini anlatan Özlük, Karadeniz ikliminin olduğu bölgelerde alternatif ürün olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Hedefinin ihracat yapmak olduğunu vurgulayan Özlük, "Avrupa değil, Avrupa'da zaten bu meyveden yeterince var fakat Körfez ülkeleri, sıcak iklimde, Ekvator çizgisinde olan ülkelerde bu yetişmiyor. Bunu ülkemizin ihracatı açısından olumlu buluyorum, yüksek meblağlara ulaşacağını düşünüyorum. Hedef, yurt dışı pazarıdır." ifadelerini kullandı.
Özlük, babasının meyveyi tüketmeye başladıktan sonra yaklaşık 2 yıla yakın çok sağlıklı şekilde yaşadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Babam, çok çabuk toparladı. Yani normal damar yoluyla, ilaç yoluyla alanlar daha geç olurken babam çok çabuk toparladı, direnci kuvvetli geldi. Hatta doktor bana, 'Siz ne yediriyorsunuz, ne içiriyorsunuz?' dedi. Ürünü de götürmüştüm doktora."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com