Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigara kullanımı, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, stres, depresyon gibi pek çok çevresel faktörün çocuk sahibi olmayı engelleyebildiğini anlattı.
Çevresel faktörlerin gebe kalmayı zorlaştırdığını, gebelikte de düşük oranlarını artırabildiğini dile getiren Buyru, 1 yıl içinde gebe kalınamıyorsa veya kadının yaşı 35'in üzerindeyse beklemeden en geç 6 ay içinde tetkiklere başlanması gerektiğini söyledi.
Buyru, sigaranın hem erkekte hem de kadında kısırlık yapıcı etkisi olduğunu belirterek, "Sigara kendi kendine gebelik oluşma şansını azalttığı gibi yapılacak her türlü tedaviyi de olumsuz etkilemekte, başarı şansını azaltmaktadır. Tüp bebek tedavisine başlayacak çiftin sigarayı bırakmaları çok önemlidir. Üstelik sigara içmeyen bir çift ile aynı şansı yakalayabilmek için bunu 6 ay önceden yapmak gerekmektedir. Yani 'Tedaviye başlayınca sigarayı bırakırım.' yaklaşımı çok gerçekçi değildir. Gerek erkekte gerekse kadında sigaranın olumsuz etkilerinin ortadan kalkması için 6 aylık bir süreye gereksinim vardır." diye konuştu.
Prof. Dr. Faruk Buyru, gebe kalma şansını azaltan bir diğer etkenin de stres olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Aslında gebe kalamama başlı başına bir stres faktörüdür. Çocuk sahibi olamamanın kanser veya AIDS teşhisi kadar strese yol açtığı bilinmektedir. Tedaviye başlarken stresi azaltmak, belki psikolojik destek almak yararlı olacaktır. O dönemde, yaşantınızda her zamankinden daha fazla stres varsa tedaviyi ertelemek doğru olacaktır. Depresyon da stres gibi etki yapmaktadır.
Başarısız tüp bebek tedavisi sonrası çiftlerin çoğu sonraki tedavilerde çocuk sahibi olacaktır. Stres, tedaviyi bırakma nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Tekrar başarısız olurum korkusu, ekonomik nedenler kadar ikinci bir tedaviye başlamayı engellemektedir. Bu durumda psikolojik destek almak çok doğru olacaktır."
Buyru, aşırı alkol tüketiminin de tüp bebek başarısını olumsuz etkilediğini belirterek, kafeinin tedaviye ve gebe kalma şansına olumsuz etkisinin gösterilmediğini ancak aşırı tüketmemek gerektiğini dile getirdi.
Şekerli içeceklerin fazla tüketilmesinin de yumurta sayısını ve doğum oranlarını azalttığını vurgulayan Buyru, "Diyet ve egzersiz ile kilo kontrolü, insülin direnci varsa ilaç kullanımı alınabilecek önlemlerdir. Tedavi süresince aşırı diyet yapılmamalı, şekerden kaçınarak sebze, meyve, protein ağırlıklı beslenmelidir. Burada da Akdeniz tipi diyet ön plana çıkmaktadır." dedi.
Prof. Dr. Buyru, düzenli egzersizin gebe kalma şansını artırdığını ifade etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com