Ankara'nın Çubuk ilçesinde, domates başta olmak üzere sebze yetiştiriciliği ile ünlenen Akkuzulu Mahallesi'nde, yetiştirdikleri fideleri toprakla buluşturan kadınlar, hem başkentin sebze ve meyve ihtiyacının karşılanmasına hem da aile bütçesine katkı sağlıyor.
Yaklaşık 3 bin nüfuslu mahallede yaşayan vatandaşların tamamı, sebzecilik ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyor. Kadınların tarlalarda sebze ürettiği mahallede, erkekler de ürünleri ilçelerde satışa sunarak, üretim ve istihdama katkı veriyor.
Mahallede sera ve tarlalarda ekim işlerinde çalışan kadın ve genç kızlar, elde ettikleri kazançla bir taraftan aile ekonomilerine katkıda bulunurken, diğer taraftan eğitim giderlerini karşılamanın gururunu yaşıyor.
Damlama sistemi, ekim, bakım ve üretilenlerin satılması konusunda da bilgi sahibi olan kadınlar, sabahtan akşama kadar çalıştıkları tarlalara, evlerinden daha fazla önem veriyor.
Mahalle sakinlerinden Songül Gölcük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelin olarak geldiği evde kayınpederinden sebze yetiştiriciliğini öğrendiğini anlattı.
Yaklaşık 18 yıldır bu şekilde aile ekonomisine destekte bulunduğunu dile getiren Gölcük, şunları söyledi:
"Eşim bir kuruluşta çalışıyor, o da boş vakitlerinde bana yardımcı oluyor. Bu işi severek yapıyordum ancak bu yıl masraflar çok artınca sevgimiz biraz azaldı. Ben ürünleri toptan veriyorum. Kendim satsam çok daha güzel olur. Zor iş ama para kazanırsanız zorluklar gözünüze gelmez. Ben burada çalışıyorum, çocuklar evde kalıyor. Hem çocuklarımıza bakıyoruz hem de sebze üretimimizi yapıyoruz."
Boş zamanlarda eşine yardımcı olduğunu dile getiren Sonay Gölcük de çalışkanlıkları nedeniyle tüm mahallenin kadınlarıyla gurur duyduğunu ifade ederek, "Ben işte çalışıyorum. İzinliyken eşime yardımcı oluyorum." diye konuştu.
"Kendi fidelerimizi de kendimiz üretiriz"Yaklaşık 25 yıldır tarlada sebze yetiştirdiğini anlatan Dilek Gölcük de kendisinin tarlada sebze ürettiğini, eşinin de topladığı sebzeleri Ankara'nın ilçelerinde sattığını kaydetti.
Hem evin hem de tarlaların, hem çalışanı hem de iş sahibi olduğunu vurgulayan Gölcük, şunları söyledi:
"Sabah 06.00'da kalkarız, önce hayvanlarımıza bakarız, sütlerimizi sağarız. Daha sonra tarlaya geliriz ve akşam 19.00'a kadar burada çalışırız. Akşam da ahırdaki hayvanları yemleriz ve daha sonra ev işlerimizi yaparız. Kendi fidelerimizi de kendimiz üretiriz. Bizim 6-7 ay tüm günlerimiz bu şekilde geçer. Hayatımızdan memnunuz. Özellikle de ürünleri toplaması bize çok büyük mutluluk veriyor."
Çok yorulduklarını, ancak ürün almaya başladıklarında tüm yorgunluklarının gittiğini söyleyen Hava Çakırgöz ise "Biraz zorlanıyoruz ama tarlalar yeşillenip ürün almaya başladığımızda sevgisi geliyor. Ürün topladıkça çok seviniyoruz. Gözümüz kulağımız hava durumunda oluyor." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com