İzmir’de yaşayan 16 yaşındaki Ayşenur S., iddiaya göre bir uyuşturucu çeteleri tarafından zorla kaçırıldı. Olay, 2 Aralık 2016 günü İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşandı. Bir süre önce 16 yaşındaki Ayşenur S.’ye zorla uyuşturucu hap içirerek kaçıran kimliği belirsiz şahıslar, genç kızı bu defa evinde yatağında uyurken bıçakla keserek kaçırıldı. Kendisini kaçıranlardan korktuğu için hem yaşadığı semtten taşınan hem de okulunu bırakan genç kız, annesi, babası ve ablası işe gittiği sırada sürüklenerek evden çıkarıldı.
Yatağında yırtılmış pijamaları, kanlı bıçak bırakmışlar Kızlarını arayıp ulaşamayan aile eve gittiklerinde ise gördükleri manzara karşısında dehşete düştü. Evde bıraktıkları kızlarının yatağında kan izlerini, kanlı bir bıçak ve yırtılmış pijamalarını gören gözü yaşlı aile, korku içinde polisi aradı. Olay yerine gelen polis araştırmalarını sürdürürken, genç kızın kaybolması ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Kızının bir süredir korkarak yaşadığını ve korkudan okulu bıraktığını anlatan baba Ali S. (40), 2 ay önce kızının iddiaya göre bir uyuşturucu çetesi tarafından kaçırıldığını, çete üyelerinin içinde polisinden otobüs şoförüne kadar kişilerin bulunduğunu söyledi. Kızının daha önce kaçırılmasının ardında sürekli tehdit mesajları aldığını ve bunun üzerine Yeşilyurt Polis Karakolu dahil birçok yere başvurduğunu anlatan acılı baba, hiçbir hukuki sonuç alamadığını söyledi.
“Kan izi olmasına rağmen tek kelime eden olmadı” Gözyaşları içinde kızının bulunmasını isteyen baba Ali S.,“Biz daha önce gelen tehdit mesajlarını savcıya, Buca Çocuk karakoluna, her yere verdik. Devlet bizimle ilgilenmedi, bizi dikkate almadı. Biz eli kolu bağlı evimize adamlar geldi, evden kızımı aldı gitti. Buna rağmen, kan izi olmasına rağmen halen tek kelime eden olmadı. Adamların isimlerini verdik, telefon numaralarını verdik. Delil yetersizliğinden mahkeme düşmüş. Kızımı bulsunlar, kızımı bana bulsunlar. Benim canımı alsın ama benim kızımı bulsunlar. Eğer bir kişi ölecekse beni öldürsünler. Eğer ki bir kişinin kafasına sıkacaklarsa benim kafama sıksınlar. Benim çocuğumun günahı yok. Benim çocuğum hareketli, çok atlayan bir insan olur eyvallah. Benim çocuğum evden dışarı çıkmayan bir çocuk. Bakkala bile tek başına gitmeyen bir insan. Biz gariban insanlarız, bizim üstümüze gelmesinler. Eğer ki biri bedel ödeyecekse çocuğum ödemesin. Beni alsınlar, beni öldürsünler ama çocuğumu geri versinler” dedi.
“Yatağında kanlı bir bıçak vardı, ev darmadağındı” Ayşenur’un ablası Hatice S. (22) ise hiç ayrılmadıklarını belirterek, “Zaten sürekli korkuyordu. Hayatta tek başına kapıdan dışarı çıkamazdı. Geceleri bir ses duysun, annemin yanına gitmez, telefonla annemi arar ‘Anne odaya gel bir ses var’ derdi. Böyleydi, hayatta bırakıp gitmezdi. Eve geldiğimizde kan lekelerini gördük, kanlı bir bıçak vardı, evin içi darmadağındı” ifadelerini kullandı.
"Uyurken kaçırmışlar kızımı, ciğerimi" Kızının bulunması için göz yaşları içinde yetkililere seslenen acılı anne Emine S. (39) de şunları söyledi: “Uyurken yakalamışlar benim çocuğumu. Bir yemek yememiş, bir su içmemiş. Eşortmanını yırtmışlar üzerinden, 2 aydır gitmediğim yer kalmadı. Ama kimse sahip çıkmadı bize çıkmadı. Adamlar hergün mesaj atıyordu seni alacağız evden diye. Buraya geldik, gittim her yerde şikayet dilekçlerim var. Ne olursunuz benim ciğerimi yavrumu bulun, ben tükendim. Anlatamıyorum. Yazdım Cumhurbaşkanımıza mektup yazdım. ‘Bir yardım edin’ dedim. Benim çocuğumu bulsunlar, köleleri kurbanları olayım. Yerde mi gökte mi hangi vicdansızın elinde ne olur bulun.”
“Baba ne olur beni kurtarın” Kızının kaçırılmasının ardından kızının telefonundan kendisine mesaj geldiğini de anlatan baba Ali S. şunları söyledi: “Telefon mesajlarında; “Kızınızda bize ait bir şey var. Siz şikayetinizi alacaksınız. Şu an gidilen yerlerden her şeyden haberimiz var. Şikayetini git al ben onu görüyorum’ mesajı geldi. Arkasından kızımla konuşturdular beni. Kızım, “Baba ben iyiyim sadece evden çıkarken, kolumu kestiler kolumdaki kemik gözüküyor ama sardılar. Baba ne olur beni kurtarın’ dedi. Bu esnada tokat sesi duydum, kızımı vurdular. Sonra yine mesaj geldi ve şunlar yazıyordu: ‘Deniz diyorlar baba, şikayetinizi almasanız deniz yolu ile beni yurt dışına götüreceklermiş. Mesajlarıma cevap verme sadece beni kurtarın. Odaya kilitlediler beni. Şarjım yok diye telefonu fırlattılar. Ne olur beni kurtarın.”
dikGAZETE.com