Türk sporunun marka isimlerinden Mehmet Atalay, Habertürk Gazetesi'nde köşe yazmaya başladı. İşte Atalay'ın ilk yazısı:
28 Şubat sürecinin kudretli bir komutanı, TBMM’nin Milli Egemenlik Resepsiyonu’nda önüne gelen gazeteciyi azarlıyordu. Nasibini fazlasıyla alanlardan biri de sonu ... Türk’le biten bir yayıncı kuruluşunun Ankara temsilcisiydi. Biz de Yeni Şafak gazetesini temsilen oradaydık. Ünlü paşa bize dönerek “Ona ne dedim biliyor musunuz? 'Kurumunuzu görüyoruz ama Türk’ünü hiç göremiyoruz.” Evet bugün basın özgürlüğünün çokca tartışıldığı bir ortamda yaşıyoruz. 2002 yılından beri devam eden süreçle ilgili kaygılarını dile getirenler aslında bunun ezelden ebede kadar, artarak veya azalarak devam edeceğini kabul etmeliler... Yalan, iftira, hakaret ve şantaj’ içermeyen, özgürlüklerin alabildiğine kullanılmasından yanayız. Ama ne yazık ki; dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile özgürlükleri kısıtlayan, hareket alanlarını daraltan anlayış hala devam ediyor. ★ ★ ★ Biz bugün Habertürk’teyiz... Öyle bir grup ki paşa müsterih olsun, içinde Haberi de var Türk’ü de. Sayın Turgay Ciner’in büyük bir iddiayla, ezberleri bozarak çıkardığı Habertürkgazetesi ve televizyonu ülkemizin en etkin yayıncı kuruluşlarından biri... Sayın Kenan Tekdağ idaresinde, Sayın Selçuk Tepeli’nin yönetiminde yıldızlar topluluğu yazarları ve mutfağındaki gizli kahramanlarıyla farklı bir kulvardan başarıyla ilerliyor Habertürk. Birbirinden kıymetli uzmanlardan oluşan Halil Özer yönetimindeki spor servisi de bütün branşları kucaklayacak şekilde rotasında ilerlemeye devam ediyor. Artık Habertürk ailesinin bir ferdi olarak katkı sunmaya; bilgi, birikim ve tecrübelerimizi paylaşmaya çalışacağız... ★ ★ ★ Devlette, ülkemiz için büyük projeleri hayata geçirdik. Burada Sayın Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade takdire şayandı... Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Basın İlan Kurumu’nda birlikte çalıştığımız bakanlarımız Sayın Mehmet Ali Şahin ve Sayın Bülent Arınç’ın dostluk ve devlet adamlıklarını unutmak ise büyük vefasızlık olurdu... Tabii her iki kurumdaki mesai arkadaşlarımızı hatırlamamak da... ★ ★ ★ Dünyada spor ekonomisi olarak bütün ülkeleri kıskandıracak tesis, imkan ve kaynaklara kavuşan Türkiyemiz'de artık sporda şiddeti, şikeyi, dopingiçözebilmemiz gerekir... Spor tesisi dönüşümünü en iyi yapan devlet olarak en fazla yeni ve modern stadyuma, salona, yüzme havuzuna ve her çeşit tesise kavuşan bir ülkeyiz. Sefaleten elde edilen başarılardan sonra bugün konforun altında eziliyorsak daha başka bir şeylerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Son 10 yılda en çok organizasyon yapan ve sporla tanıtımını en iyi gerçekleştiren ülke olarak 78 milyondan 20 milyonunu “lisanslı sporcu”yapabilmeyi başarmamız gerekir... ★ ★ ★ Avrupalı'nın gıpta ettiği bir gençlikle biz olimpiyatlarda ilk beşe, paralimpik oyunlarında kürsüye, dünya ve Avrupa şampiyonalarında zirveye her an çıkabiliriz... Çok yetenekli gençlerimiz, engel tanımaz engelli sporcularımız, hocalarımız, yöneticilerimiz , eğiticilerimiz ve insan kaynaklarımız var Spora asla ‘Hayır’ demeyen siyasi irademiz, her alanda destek olan bir muhalefetimiz var. Sporumuzun basamaklarını üçer beşer çıkma mecburiyetimiz var. ★ ★ ★ Biz bugün Habertürk ailesiyle buluşurken milletimizin en çok ihtiyacı olan“sevgi, dostluk, barış” ortamının oluşması için toplumun her katmanında ve sporda olduğu gibi gazetecilikte de fair play'i ön planda tutan bir yolculuğun yılmaz savunucusu olacağız. Olanı değil çoğu defa olması gerekeni dile getireceğiz ve gerçekleşinceye kadar da takipçisi olacağız. Hep “denge”li olmaya çalışacağımız bu sütunlarda ilk dengeyi sunarken, ülkemizin birlik beraberlik şuuruyla en büyük başarılara en kısa zamanda kavuşması dileğiyle... dikgazete.com