Kudüs
Dünyanın en eski kentlerinden sayılan Nablus’un Eski Şehir bölgesi İsrail saldırısının ardından adeta savaş alanına döndü.
İsrail güçleri kente birkaç noktadan düzenledikleri saldırıda gerçek mermi, göz yaşartıcı gaz, patlayıcılar ve insansız hava araçları kullandı.
İsrail ordusu ve İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet'ten (Şabak) özel kuvvetlerin, kentin en yoğunluklu tarihi bölgesine güpegündüz, sivil-direnişçi ayrımı yapmadan saldırması, katliamla sonuçlandı.
Saldırı sonucu 1’i çocuk, 2’si yaşlı 11 kişi öldü, 6'sı ağır 102 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında 2 gazeteci de bulunuyordu.
“Deprem vurmuş gibi”
Nablus sakinleri, İsrail güçlerinin çekilmesinin ardından bölgedeki durumu “deprem vurmuş gibi” şeklinde özetledi.
AA muhabirine konuşan Eski Şehir sakinlerinden Ahmed es-Saih, İsrail güçlerinin saldırısında bölgede büyük hasar meydana geldiğini, bir evin yıkıldığını, bir caminin bazı bölümleri ve pazar yerinin de zarar gördüğünü söyledi.
Saih, "Mermilerin, bombaların ve insansız hava araçlarının kullanıldığı yaklaşık 4 saatlik gerçek bir savaş yaşadık." dedi.
Nabluslu Mutasım Kamil de, "Bölge adeta deprem vurmuş gibi." ifadelerini kullanarak, Eski Şehir’deki yüzlerce yıllık bazı evlerde büyük hasar meydana geldiğini belirtti.
Halil Şahin ise İsrail güçlerinin baskınını şöyle anlattı:
"İsrail özel kuvvetleri saat 09.30'da polis köpekleri eşliğinde Eski Şehir'e girdi. Askerlerin, hedefledikleri eve ulaşır ulaşmaz ateş açmaya başlaması civardaki sivillerin hayatını ciddi şekilde tehdit etti. Askerler, hedefledikleri evde birden fazla noktada patlayıcı kullandı. Geri çekilmelerinin ardından evin içinden 3 ceset çıkarıldı."
İsrail’in açıklaması
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, ordu birliklerinin Eski Şehir bölgesinde saldırı hazırlığında olduğu iddia edilen üç şüphelinin kaldığı evi kuşattığı ifade edildi.
Açıklamada, silahlı çatışma sonucu İslami Cihad'ın silahlı kanadı Kudüs Seriyyeleri ve Nablus'taki silahlı direniş örgütü "Aslanların İni" grubuna mensup 3 kişinin öldürüldüğü aktarıldı.
Sosyal medyada da öldürülenler arasında yer alan 24 yaşındaki Hüssam Bessam İslim'e ait olduğu ifade edilen ses kayıtları paylaşıldı. İslim'in, "Sıkıntıdayız ancak teslim olmayacağız. Silahlarımızı vermeyiz. Şehit olarak öleceğim. Bizden sonra silahlarınızı bırakmayın." sözlerini sarf ettiği kaydedildi.
İsrail ordusu, Aslanların İni grubunun tasfiye edilmesini gerekçe göstererek yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı Nablus'a zaman zaman baskınlar düzenliyor.
İsrail güçleri bu baskınlarda işgal ve abluka altındaki Filistin genelinde sık sık meydana geldiği gibi çocuk, kadın ve yaşlı sivilleri de hedef alıyor.
Nablus merkezli Aslanların İni
Filistin'de kendilerini "Aslanların İni" diye adlandıran silahlı grup ilk olarak geçen yıl eylül başında Nablus'un Eski Şehir bölgesinde bir askeri geçit töreniyle ortaya çıktı.
Grup, farklı Filistinli direniş gruplarından üyelerin Nablus’ta tek çatı altında toplanmasıyla oluştu.
Çoğunluğu 18-24 yaşlarında silahlı erkeklerden oluşan Aslanların İni, amacını Nablus ve çevresini İsrail askerlerinden korumak şeklinde açıklıyor.
Aslanların İni mensuplarınca 11 Ekim 2022'de düzenlenen silahlı saldırıda bir İsrail askeri ölmüştü. Grup, daha önce İsrail askerlerine ve Yahudi yerleşimcilere düzenlenen 5 ayrı silahlı saldırıyı da üstlenmişti.
İsrail ordusu, bu tarihten itibaren Nablus'a giriş çıkışları kısıtlayarak kenti kuşatmaya almıştı.
İsrail, karşı saldırılara karşı teyakkuzda
Öte yandan Nablus’taki kanlı baskının ardından İsrail güvenlik güçleri, misilleme ihtimaline karşı başta işgal altındaki Doğu Kudüs’te olmak üzere teyakkuza geçti.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “polis yetkilileriyle görüştüğünü ve ülke genelinde polis güçlerinin takviyesi konusunda” anlaştıklarını belirtti.
Aşırı sağcı ve ırkçı politikalarıyla tanınan Ben Gvir, Nablus baskınını düzenleyen İsrail güçlerine “hayran olduğunu” ifade ederek onlara teşekkür etti.
Filistin’de yas ve grev
Can kaybının yüksek olduğu kanlı baskının ardından yas ve öfkenin hakim olduğu Filistin'de kapsamlı greve gidildi.
Grev kapsamında, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün yanı sıra abluka altındaki Gazze’de belediyeler, iş yerleri, dükkanlar ve pazar yerleri iş bıraktı, ana caddeler boş kaldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com