Gazze
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrail'in 5 Ekim itibarıyla kuzeye saldırılarında ağır bombardımana maruz kalan "Kemal Advan", "Endonezya" ve "Avde" hastanelerinde incelemeler yapılmaya başlandı.
İsrail ordusu, üç hastaneyi harabeye çevirirken başta Kemal Advan olmak üzere hastanelerin çoğu kısmında yangın ve yıkım izleri görülüyor. İsrail ordusu ayrıca hastanelerin çevresindeki evleri de kasıtlı şekilde tahrip ederek bölgeye erişimi kısıtladı.
Kemal Advan Hastanesi
Meşru Beyt Lahiya bölgesinde yer alan hastane, İsrail'in şiddetli saldırısına maruz kaldı; hastanenin büyük bölümü yakılarak ya da bombalanarak kasıtlı şekilde yıkıldı.
Hastanenin bazı binaları bugüne kadar kalmış olsa da iç kısımları yaşanılan yıkıma tanıklık ediyor.
Ateşkesin ardından hemen hastaneye geldiğini kaydeden Filistinli Hüsnü Zeanin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Uluslararası yasa ve sözleşmelere göre korunması gereken bir yapıda İsrail'in gerçekleştirdiği yıkımın boyutu karşısında şaşkınlığa uğradım." dedi.
"İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki yaşamı her açıdan yok etmek istedi ve bu nedenle hastaneleri de yakıp yıktı." diyen Zeanin, şunları söyledi:
"Kemal Advan Hastanesi son İsrail saldırısı öncesinde tamamen çalışır durumdaydı. Hastanenin içerisindeki tamir çalışmaları devam etse de hastane faaliyetteydi. Fakat İsrail ordusu her şeyi yok etmeyi ve hastaneyi hizmet dışı bırakmayı seçti."
İsrail ordusu, 27 Aralık 2024'te Kemal Advan Hastanesini kuşatma altına alarak sağlık personelini ve yaralıları zorla dışarı çıkarmış, baskın düzenlediği hastanenin bazı bölümlerini ateşe vermiş, hastaneyi hizmet dışı bırakmıştı.
İsrail askerleri bir gün sonra da hastane müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi alıkoymuştu.
Endonezya Hastanesi
Beyt Lahiya beldesinin doğusunda yer alan Endonezya Hastanesinin koridorları da İsrail ordusunun neden olduğu yıkımın boyutunu gözler önüne seriyor.
İsrail saldırılarının son haftalarında ordunun Kemal Advan Hastanesini boşaltmasının ardından Endonezya Hastanesi, zorla yerinden edilmiş kişiler, hastalar ve sağlık personeli için bir sığınağa dönüşmüştü.
Filistinli genç Rava Şebet, "O dönemde, hastanede mahsur kalanlar çok zor koşullarda yaşadı ve her zaman hedef alındı." dedi.
Şebet, "İsrail, sağlık merkezi olarak hastanenin dokunulmazlığına saygı göstermediği gibi bombalayıp yıktı. İsrail askeri araçları birden fazla kez hastanenin avlusunda konuşlandırıldı ve orayı da harap hale getirdi." diye konuştu.
Hastanelerin hedef alınmasının hiçbir haklı gerekçesi olmadığına dikkati çeken Şebet, ancak İsrail'in her zamanki gibi kan dökmekte, Filistinliler için önem sahibi, yaşamsal noktaları yok etmekte ısrar ettiğini aktardı.
Avde Hastanesi
Cibaliya Mülteci Kampının kuzeyindeki Tel Zater Mahallesi'nin orta kesiminde bulunan Avde, İsrail saldırıları altında sağlık ekiplerinin, hastaların ve zorla yerinden edilen Filistinlilerin zor şartlar altında yaşam mücadelesine tanık oldu.
Hastanenin İsrail savaş uçaklarından atılan füzeler, topçu atışlarıyla birden fazla kez hedef alınması, üst katlarda geniş çaplı hasara ve içeride bulunan Filistinlilerden bazılarının yaralanmasına yol açmıştı.
Ateşkes sonrası durumu öğrenmek üzere hastaneye gelen Filistinliler, saldırıların neden olduğu devasa yıkımla karşılaştı.
Ramazan Ebu Rabi, "İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyini hizmet dışı bırakarak hastanesiz hale getirdi." dedi.
"İsrail, ABD'nin desteklediği soykırımda bizi ortadan kaldırmada başarısız olduğu için Filistinlileri farklı şekillerde öldürmek istiyor." diyen Ebu Rabi, Avde Hastanesinin de diğer sağlık merkezleri gibi büyük bir yıkıma uğradığını, çok büyük kısmının hizmet dışı kaldığını aktardı.
Ebu Rabi, hastaneye giden sokakların moloz ve külle dolu olduğunu, hastane çevresindeki evlerin ise tamamen toz yığınına dönüştüğünü ifade etti.
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması
Arabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak'ta İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurmuştu.
Üç aşamadan oluşan ve dün yerel saatle 11.15'te yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde İsrailli 33 esir serbest bırakılacak.
Anlaşma, Gazze Şeridi'ne insani yardımların kapsamlı şekilde ulaşmasının yanı sıra yerinden edilen Filistinlilerin bölgelerine geri dönebilmelerini içeriyor.
İkinci ve üçüncü aşamaların detayları ise birinci aşamanın tamamlanmasıyla açıklanacak.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etmişti.
İsrail'in ateşkesten önce 471 gün boyunca düzenlediği saldırılarda Gazze'de 46 bin 913 kişi hayatını kaybetmiş, 110 bin 750 kişi yaralanmıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com