ISPARTA - Mustafa Ünal Uysal
Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini karşılayan Isparta'da, sabahın ilk ışıklarıyla başlayan gülün bir günlük serüveni oldukça renkli ve keyifli geçiyor.
"Gülün anavatanı" olarak anılan Isparta'da, güneş yüzünü göstermeden bahçesine giren üretici, günün ilk ışıklarıyla hasada başlıyor.
Kimi zaman yağmur altında, kimi zaman aşırı sıcakta binbir zahmetle toplanan gül, çuvallarla tarım araçlarına yüklenip köy ve kasabalarda kurulan alım merkezlerine götürülüyor.
Alım noktalarından işlenmek üzere fabrikalara aktarılan gül, sıcak su kazanlarında kaynatılıyor.
Kaynatma işlemi tamamlanınca yağlı su olarak farklı kazanlara aktarılıyor. İkinci kaynatmanın ardından yağ, sudan süzülerek ihracata hazır hale getiriliyor.
Gül kokulu köylerdeki mesai, bu çalışmalarla bitmiyor. Köylere gelen yerli ve yabancı turistler, bahçelerde gül toplayıp, fabrikalarda gülün tarihi ve işlenişi hakkında bilgi alıyor. Kokusu ve görselliğiyle cezbeden gül bahçelerini gezen ziyaretçiler, daha sonra gül fabrikalarında oluşturulan gül havuzlarına girip, fotoğraf çektirerek yaşadıkları anı ölümsüzleştiriyor.
"Güllerin içinde" bir gün geçiren hem üretici hem de ziyaretçiler, tabii ortamındaki gülün verdiği huzurla günü sonlandırıyor.
Gül üreticisi Ali İhsan Çolak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sabah ezanıyla gül bahçelerinde çalışmaya başladıklarını ve bu işi severek yaptıklarını söyledi.
Bahçelerden topladıkları gülü çuvallara doldurup, fabrikalara götürdüklerini ifade eden Çolak, şöyle konuştu:
"Gül toplamak zordur. Dikenleri vardır. Tabii gülü seven dikenine katlanır. Toplarken eline batar, yağmurlu havada ıslanır, güneşli havada yanarsın. Yani zordur toplama işi. Rakım yüksek olduğu için gülün kalitesi fazladır. Gül bahçeleri oldukça güzel. Kokusu ve görseli güzel. Bizde alışkanlık olduğu için koku gelmiyor. İlk kez gelen, alan için müthiş koku vardır. Turistler de gelmeye başladı. Ciddi bir rakam gelmeye başladı ve artık gül bahçelerinin adı duyulmaya başladı."
"Huzur verici"Gül üreticisi Ethem Coşkun da gül hasadı öncesinde de bahçelerde çalıştıklarını ve en iyi verimi almak için yıl boyunca bahçelerde bakım çalışması yaptıklarını ifade etti.
Coşkun, zor olmasına rağmen gül bahçelerinde çalışmanın oldukça zevkli bir iş olduğunu vurgulayarak, "Gül bahçelerinde çalışmak oldukça huzur verici. Zor şartlarda çalışsak da ben huzur buluyorum. Kanser hastalığı geçirdim. Doktorlar bana temiz havada durmamı tavsiye etti. Bu havada durdukça benim kanım temiz çıkıyor. Hastalığıma etkisi oldu. Hastalığımı buralarda, bu temiz havalarda yeniyorum. Mutluyum Allah'a çok şükür." diye konuştu.
Gül bahçelerini görebilmek için İstanbul'dan gelen Neslihan Gürsoy çok güzel duygular içerisinde olduğunu belirtti.
İyi zaman geçirdiklerini dile getiren Gürsoy, "Gül topluyoruz. Daha sonra gül fabrikalarına gidip gülün işlenişi hakkında bilgi alacağız. Sakinlik ve doğa çok güzel. Güllerin kokusu harika. Bugün yağmurun yağmasıyla ayrı bir hava oluşmuş." dedi.
İzmirden gelen ziyaretçi Güler Akdalay da çok güzel bir ortamda bulunduğunu ve Isparta ve güllerinin oldukça güzel olduğunu yerinde gördüklerine işaret etti.
Gül bahçelerinde gül toplamanın kendilerine iyi geldiğini ifade eden Akdalay, Türkiye'de bulunan bu eşsiz güzellikteki yerlere herkesin gelmesi gerektiğine dikkati çekti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com