'İsmi gibi, vatan konusunda Fırat nehri gibi coşardı'

KONYA - ABDULLAH DOĞAN

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı önündeki çatışmada, 281 mermi sıkıp darbecilere geçit vermeyen şehit polis memuru Fırat Bulut'un Konya'daki ailesi, hüznü ve gururu aynı anda yaşıyor.

Ereğli ilçesinde yaşayan anne Rahime ve baba Şinasi Bulut, 15 Temmuz'un 2. yılında, şehit evlatları Fırat Bulut'un hatıralarını gururla anıyor.

"Üç çocuğum vardı, birini vatana hediye ettik" diyerek evladına duyduğu özlemi dile getiren baba Şinasi Bulut, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain kalkışmasına geçit vermemek için canını siper eden oğlundan gözyaşlarıyla bahsediyor.

Evladının, "Vatanı olmayanın namusu olmaz" diyerek şehit düştüğünü anlatan Bulut, oğlunun son kurşununa kadar darbecilere karşı gösterdiği kahramanlıkla gurur duyuyor.

Oğlunun vatan ve mukaddesata düşkün kişiliğinden söz ederken kelimeleri boğazında düğümlenen baba Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "O gece 23.30 sularında görüştüm. 'Fırat, oğlum kendine mukayyet ol' dedim. 'Baba, vatan elden gidiyor, bir Fırat gitmiş ne ki, vatan elden gidiyor. Dinimi, vatan ve bayrak sevgisini sen öğrettin. Benden asla geri durmamı isteme' dedi." diye konuştu.

Oğluna, "Bunlar hazırlıklı, ön plana çıkma. Ağır silahın yok" dediğini anlatan Bulut, "8 tankı 281 mermi kullanarak durdurmaya çalıştı ve orada uçaksavar mermisiyle şehit oldu. Bunu da yanındaki amiri söyledi. Fırat, böyle bir Fırat'tı. Genelkurmay'ın önünde şehit düştüğünde sadece 19 mermisi kalmıştı. Silah ve takviye istemiş, 2 saat çatışmış. Geri kaçmadı, kendini memlekete feda etti." ifadelerini kullandı.

Oğlunun polis olmayı çok istediğini anlatan anne Rahime Bulut ise üniversiteyi bırakıp polisliği tercih eden Fırat'ı, vatan sevgisiyle yetiştirdiklerini aktardı.

Mesleğe başladığında oğlunun şehit olmayı çok istediğini ve bunu sürekli dillendirdiğini vurgulayan Bulut, "Şehitlikten bahsederdi. 'Anam, eğer şehit olursam sakın elini dizine vurma' dedi. Ağzını elimle kapattım. 'Ben anayım öyle bir vebal yükleme' dedim. 'Şehitlik mertebesini bilen ana dayanacak, sen de dayanacaksın' dedi. 'Sakın isyan etme' dedi. İsmi gibi, vatan konusunda Fırat nehri gibi coşardı." dedi.

Bulut, oğlunun bir gün önce kuzeniyle görüştüğünde, "Vatan için gözümü kırpmam, canımı veririm. Eşim ve kızıma Allah bakar" dediğini ifade etti.

Oğlunun çatıştığı sırada "Fırat'sız vatan olur ama vatansız Fırat olmaz" diye bağırdığını mesai arkadaşlarından dinlediklerini dile getiren Bulut, şunları kaydetti:

"Son sözü de bu olmuş. Salavatlarla şehadete koşmuş. Oğlum, 2 saat çatışıyor ve şehit düşüyor. İkinci Ömer Halisdemir, Fırat Bulut'tur. Genelkurmay'ın önünde göğsünü kurşunlara siper ediyor. Düşmana, vatan hainlerine geçit vermiyor. Tankları geri çeviriyor. Polis memuru resmi kıyafetiyle orada tek şehit olan Fırat'tır. Kamera kayıtlarına bakıldığında oğlumun nasıl bir kahraman olduğunu görürsünüz. Çatışarak kahramanca şehit oldu. Tabii ondan ayrılınca dünyamız yıkıldı. Özlemi, hasreti bizi bırakmıyor. Dünyayı verseler yok hükmündedir. Burada bahçeyle uğraşıyoruz. Hırsımızı topraktan çıkarıyoruz. Ankara'daki evimizden buraya yerleştik. Orada onun hatırası var, dayanamıyoruz. Evladımızı bizden kopardılar."

Bulut, kahraman polisin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a büyük sevgi ve hayranlık duyduğuna işaret ederek, "Evladım, 'Bu FETÖ belasını ülkeden söküp atacak kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Ondan başkası bunlarla mücadele edemez. Allah ona yardım etsin. Ülkenin selameti için destek olmak ve dua etmek gerekir' derdi." ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, Genelkurmay Başkanlığı önünde uçaksavar mermisiyle ağır yaralanan 30 yaşındaki Fırat Bulut, kaldırıldığı hastanede şehit düşmüştü. Şehidin naaşı, 7 yaşındaki kızı Büşra ile eşi Gamze Bulut'un yanı sıra protokolün ve çok sayıda vatandaşın katıldığı cenaze törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı'na defnedilmişti.

Kaynak: AA