TBMM - Coşkun Ergül
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 bin yılı aşkın bir medeniyetin sesi olan Türk dilinin her zaman muhafaza edilmesi gerektiğine işaret ederek, "Dilimiz onurumuzdur, şerefimizdir, haysiyetimizdir." dedi.
Türkçe'nin sanal diye adlandırılan elektronik iletişim ortamında katledildiğini, çarşılarda, pazarlarda, iş yerlerindeki yabancı tabelalarda Türkçe'nin yok edildiğini belirten Aydemir, "Güzel Türkçemiz, medyada hoyrat bir üslup ve şuursuz yaklaşımla hafife alınmaktadır. Bu, adı konulmamış bir kültürel saldırıdır. Bu saldırıları hafife almak, binlerce yıllık tarihimizi de yok saymaktır." diye konuştu.
Aydemir, bazen imrenmeden bazen de kulağa hoş gelmesinden dolayı bazı yabancı kelimelerin devşirilmeye çalışıldığını söyledi.
İbrahim Aydemir, Türk insanının özentili hale geldiğine, bazen ecnebi markasına ya da çağrışımına uymak için dükkanına yabancı isimler verdiğine dikkati çekti.
"Caydırıcılığı olsun, bizden bir isim varken yabancı isim kullanılmasın"Türk Dil Kurumunun medyaya yönelik özel bir girişim başlatması çağrısında bulunan Aydemir, "Gazetelerde, web sitelerinde musahhih çalıştırılması şartı getirilmesine yönelik çaba sarf edilmelidir." dedi.
Türk Patent ve Marka Kurumunun, yabancı çağrışımı yapan şirket ya da ürün isimlerine izin vermemesi gerektiğini, hatta Türkçe isim mecburiyeti getirebileceğini vurgulayan Aydemir, "Eğer yabancı isim için izin verecekse de Türkçe isminde alınacak bir patentin değeri bin lira ise yabancı isimle alındığı zaman 100 bin lira olmalı. Caydırıcılığı olsun, bizden bir isim varken yabancı isim kullanılmasın." diye konuştu.
"Yabancı isimli tabelalardan daha fazla vergi alınsın"Aydemir, belediyelerin iş yerlerinden tabela vergisi alırken, yabancı isimli tabelalardan daha fazla vergi alması önerisinde de bulundu.
Sivil toplum örgütleri ya da sanayi ve ticaret odaları vasıtasıyla bunun zapturapt altına alınabileceğini anlatan Aydemir, "Yabancı isimlerini Türkçe ile değiştiren iş yerleri için, birtakım cezbedici imkanlar sunulabilir. Mesela, bir belediye, ismini Türkçeleştiren bir iş yerinin su faturasını 5 yıl süreyle yüzde 50 indirimli alabilir ya da başka imkanlar getirilebilir. Dilimizi; hem konuşarak ve genç kuşağa öğreterek koruyacağız hem de birtakım tahditler, müeyyideler koyarak koruyacağız. Ama bunu yaparken de 'yabancı dile karşıyız' diye düşünülmesin. O da olacak ama biz Türkçemizi korumalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
dikGAZETE.com