Tahran
İran Meclisi milletvekilleri, Fransa'da ve Avrupa ülkelerinde yükselen İslam karşıtlığını ve Müslümanların değerlerine yönelik saldırıları AA muhabirine değerlendirdi.
Kazvin Milletvekili Receb Rahmani, İslam Peygamberi'ne yönelik hakaretin dünyadaki tüm Müslümanları ve özgürlük yanlılarının duygularını yaraladığını belirtti.
Rahmani, "İslam ülkeleri, tüm Fransız yetkililere yaptırım uygulamalıdır. Hiçbiri bundan istisna olmamalıdır. İslam ülkelerinin büyükelçilikleri net bir şekilde karşı koymalıdır. Büyükelçilikler ve hükümetler tepkide aktif olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Macron'un tüm dünya tarafından kınanması gerektiğini vurgulayan Rahmani, şunları söyledi:
"Peygamber'in kutlu doğum haftasında Sünni kardeşlerimizle birlikte buna karşı sağlam bir duruş sergilemeliyiz. İslam dünyası, Fransa Cumhurbaşkanı'na ve hükümetine sağlam bir tokat vurmalıdır ki bundan sonra kimse böyle bir saygısızlığa, edepsizliğe ve hakarete cüret etmesin."
"Fransız malları boykot edilmeli ve diplomatik ilişkiler kesilmelidir"
Kirmanşah Milletvekili Şehriyar Haydari de Fransa'nın geçen yüzyılda Müslümanlar arasında öncelikle mezhepler, sonra da etnik kimlikler üzerinden ihtilaf çıkarmayı hedeflediğine dikkati çekti.
Haydari, "İslam dünyasında vahdet olursa, uygulanacak bir yaptırımla Fransa cevabını alır. Fransız malları boykot edilmeli ve diplomatik ilişkiler kesilmelidir. Yapılan hakaretler kabul edilemez. Bu şekilde Fransa'ya sağlam bir tokat vurulmuş olur." görüşlerini paylaştı.
Müslümanların ortak bir ruhla Fransa'ya boykot uygulaması halinde ne Fransa ne de başka bir ülkenin hakarete cesaret edebileceğine işaret eden Haydari, şöyle devam etti:
"Fransa ve onun gibi ülkeleri sahip oldukları tavırdan caydıracak faktör İslam aleminin birliğidir. Biz birlik olsaydık Fransa böyle bir adım atamazdı. Fransa bunun karşı cevabını mutlaka alacaktır. Müslümanların duyguları yaralanmıştır. Bu hiçbir Müslüman için kabul edilemez."
"Müslümanlar, Fransız mallarını boykot ederek tepki göstermeli"
İsfahan Milletvekili Muhammed Taki Nakdevi, Charlie Hebdo dergisinin yayımladığı karikatürlerin ve Fransa hükümetinin ona destek çıkmasının insan hakları ve özgürlükler iddiasındaki Fransa ve Avrupa ülkelerinin bir çıkmazı olduğunu dile getirdi.
Nakdevi, "Bunun hesaplanmış bir komplo olduğunu düşünüyoruz. Fransa, İran ile müzakerelerde de kötü polis rolünü oynuyor. Bu, aynı şeyin İngiltere, ABD ve Almanya'da olmadığını anlamına gelmiyor. Yapılan hakaretler semavi öğretilere duydukları kin ve nefretin bir sonucudur." dedi.
İslam aleminin yapılan hakaretlere karşı hiçbir adımı atmaktan geri durmaması gerektiğini ifade eden Nakdevi, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Müslümanlar birlik içinde hareket etmeli, ortak ve sağlam bir duruş sergilemelidir. Müslümanlar, Fransız mallarını boykot ederek, bildiri yayımlayarak ve uluslararası kuruluşlara şikayet ederek tepki göstermeli. İslam hukukçuları oturup kapsayıcı bir adımı hayata geçirmelidir."
"Müslümanlar Şiisi ve Sünnisi ile bilinçlidir ve meselenin farkındadır"
Gilan Milletvekili Kazım Dilhoş ise İslam mektebine ve Peygamberi'ne yönelik hakaretlerin yeni bir olay olmadığını hatırlatarak, "Müslümanlar Şiisi ve Sünnisi ile bilinçlidir ve meselenin farkındadır. Başka dinlere mensup olanlar da yapılan hakaretleri tasvip etmiyor. Bunu yapanlar küçük bir grup ve kendilerini bu şekilde göstermeye çalışıyorlar." diye konuştu.
Tüm İslam dünyasının birlik içinde hareket etmesi gerektiğine işaret eden Dilhoş, şunları söyledi:
"Bazı İslami ülkelerin yöneticileri kendi halklarından kopup emperyalizmin safına geçiyor. Bu doğru bir tavır değildir. Tüm Müslümanlar ve diğer dinlere mensup olanlar da buna tepki göstermelidir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com