?>

İran'daki halk gösterilerinin boyutu ve nedenleri

İran'ın en büyük ikinci kenti Meşhed'de halk herhangi bir siyasi çağrı olmadan, ülkelerindeki duruma itiraz etmek için illegal gösterilere başladı ve protestolar iki gün içinde Kum, Kirmanşah, Yezd, Kazvin ve diğer bazı kentlere sıçradı.

Dünya - 7 yıl önce

İran'ın birçok kenti son birkaç günde, herhangi bir siyasi şahsiyet veya grubun çağrısı olmadan, ülkenin ekonomik, siyasi ve "yoksulluk, işsizlik" gibi sosyal durumuna itiraz etmek amacıyla bir araya gelen kitlelerin illegal gösterilerine sahne oldu. Yasa dışı bu gösterilere tepki gösterenler de karşı gösteriler düzenlendi.

İran'daki gösteriler, perşembe günü, ülkenin en büyük ikinci kenti Meşhed'de başladı. İran'ın dini ve manevi hüviyete sahip kentlerinden Meşhed'in ardından protestolar Nişabur, Şahrud, Kirmanşah, Kum, Reşt, Yezd, Kazvin, Zahidan, Ahvaz ve diğer birçok kente yayıldı. Dün de üniversite öğrencileri, Tahran Üniversitesi kampüsünde bir araya gelerek gösterilere destek sloganları attı.

Batık finans şirketlerinin mağdurları...

Aslında bu protestolar bir anda ortaya çıkmadı. Son bir yıl içinde başta Tahran olmak üzere birçok kentte, sayıları 6 bini bulan batık finans şirketlerine yatırımlarını kaptıran mağdurlar, küçük çaplı da olsa gösteriler düzenleyip sert sloganlar eşliğinde seslerini yükseltiyordu.

İran'da bu şekilde mağdur edilen birkaç milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Devlet ve hükümet kurumları, gösteriler büyümediği sürece bunlara müdahalede bulunmadı.

Yoksul kesim ve muhalifler de gösterilere katıldı...

Son günlerdeki gösterilere katılanların büyük çoğunluğunu yine bu kişiler oluşturuyor. Ancak bu kez toplumun yoksul tabakası ve muhalif siyasi grupların da bunlara katıldığı görülüyor.

Göstericilerin ana hedefini, ülkedeki hayat şartları, yoksulluk ve işsizliğe itiraz oluştururken, İran'ın ekonomisi ile dış siyasetinin iç içe bir yapıya sahip olması, bu üç grubun gösterilerdeki ilişkisini ortaya koyuyor.

Gösterilerde atılan sloganlar...

Örneğin, göstericiler, "Paralarımızı Suriye, Gazze ve Lübnan'da harcamayın" diye itiraz ediyor, "Halk dilenecek duruma düştü" diye haykırıyor. Yine, Rıza Şah Pehlevi'yi ülkenin modernleşme simgesi olarak görenler gösterilerde ona dua ediyor.

Halkın gösterilerde attığı diğer sloganlar ise şöyle: "Suriye'yi bırak da bizim halimize bir bak", "Ne Gazze, Ne Lübnan, canım İran'a feda olsun", "Kahrolsun Hizbullah", "İslam cumhuriyeti istemiyoruz", "İstiklal, özgürlük, İran Cumhuriyeti" ve "Halk dilenciliğe başladı".

Şüphesiz, İran'daki iki siyasi kanadın yetkilileri de sahip oldukları istihbarat ve güvenlik kurumları sayesinde, bu yönde bir olayın patlak vermesini bekliyorlardı. Ancak, halkın içinde bulunduğu ekonomik alandaki hoşnutsuzluğun dışa vurulması amacıyla bunlara engel olmama yolunu seçtiler.

Gösteriler yayılabilir...

Tamımına yakını muhafazakâr kesime ait olan söz konusu batık mali kurumlar iflas ilan ettikleri için mağdurların yatırımlarının akıbeti belirsizliğini koruyor.

Hükümet, yalnızca İran Merkez Bankası güvencesi altında olan "Caspian" ve "Elbürz" şirketlerine ait borçları ödemeyi kabul etti. Diğer batık şirketlerin borçlarının üstlenilmemesi, gösterilerin daha da yayılmasına neden olabilir.

Söz konusu borçların devletin bütçesinden ödenmesi halinde ise toplumdaki diğer kesimlerin itirazıyla karşı karşıya kalınacak. Öte yandan ciddi mali kaynak eksikliği nedeniyle hükümetin tüm bu borçları karşılayamayacağı da açık.

Hükümet "yasa dışı" ilan etti ama güvenlik güçleri engellemedi

Öte yandan, son olayları düzenleyenlerle ilgili birçok senaryo konuşuluyor. İran'da her türlü sokak gösterisi ancak, hükümete bağlı İçişleri Bakanlığı ile İran Liderine bağlı güvenlik güçlerinin izin ve uyumuyla düzenlenebilir.

Hükümetin bu gösterileri "izinsiz ve yasa dışı" ilan etmesine rağmen, polis ve Devrim Muhafızları Ordusu güçleri hiçbir şekilde olaylara engel olmadı. Gösterilerin birkaç gündür devam ettiğini göz önüne alarak bu konuda bir "gafil yakalanmanın" söz konusu olmadığı da gayet açık.

Hem reformcu hem muhafazakâr kanat hedefte

Son günlerdeki gösterilerde, başta 2009 yılında reformcu kanadın lehine meydana gelen olaylar olmak üzere, bundan öncekilerin aksine, hem reformcu hem de muhafazakâr kanat sloganların hedefinde yer alıyor. Bu durum, iki kanadın yetkililerinin yanı sıra siyasi yorumcular tarafından da hayretle karşılandı.

Her şeye rağmen bu gösteriler siyasi bir boyut kazanarak yetkililerin beklemediği bir aşamaya evrilmiş durumda. Bu nedenle, gösterilerin ülke geneline yayılmasıyla hem hükümet kanadı hem de muhafazakârların yetkilileri olaylarla ilişkilerinin olmadığını belirterek birbirlerini suçlama yoluna gittiler.

Karşılıklı açıklamalar...

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri hafta sonu yaptığı konuşmada, "Ekonomik konular diğer konulara bahane edilmiştir. Arka planda farklı senaryolar yer alıyor." dedi. Hasan Ruhani hükümetinin resmi yayın organı İran gazetesi de dün birinci sayfasında yayımladığı bir makalede, "Bazıları halkı, emellerine ulaşmak için bir oyuncak sanıyor." dedi.

Karşı tarafta ise, Tahran Cuma İmamı bu haftaki hutbesinde, "Halkın zihninin zehirli düşünceler, dengesiz sözlerle bulanmaması için sosyal alanı serbest bırakmamalıyız." ifadelerini kullandı. Muhafazakâr kanadın güçlü siyasetçilerinden ve İran Liderine bağlı Keyhan gazetesi müdürü Hüseyin Şeriatmedari, "Halkın geçim konusundaki rahatsızlığı, fitnecilerin yeni fitnesi." açıklamasında bulundu. Devrim Muhafızları Ordusu da olayları, "Birtakım gruplar yeni fitne peşindeler." ifadesiyle değerlendirdi.

Uluslararası ilişkiler ve siyaset uzmanı Ferzane Rustayi gibi İran Cumhurbaşkanı Ruhani hamileri, muhaliflerin söz konusu gösterileri, itirazlarını duyurmak için kullanmasına yol açtığı kanaatindeler. Ruhani'nin, İran rejiminin, Yemen'e müdahale, kadın ve Sünni bir bakanın kabinede yer almaması siyasetine karşı koyamaması ve muhalif liderler Mehdi Kerrubi ve Mir Hüseyin Musevi'nin ev hapsi karşısında sessiz kalmasını buna gerekçe gösteriyorlar. Bu gösterileri kısaca, "Ruhani'ye verilen oyların pişmanlığı" olarak da adlandırabiliriz.

İran'da son 20-30 yıllık dönemde yaşanan olaylar, ister sosyal, ister ekonomik, ister kadın hakları ya da doğayla ilgili olsun hiçbir gösterinin siyasi boyut kazanmasının önüne geçilemediğini gösteriyor. Son olarak, Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanlığıyla noktalanan reformcu ve muhafazakâr kanadın yakınlaşmasının, her iki kanada yönelik siyasi itirazları da beraberinde getirdiğini söylemek mümkün.

Kaynak AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Köprüdeki kaza paniğe neden oldu

2017-12-25 05:02 - Asayiş

Mor beyin mağduru gazeteci Ömer Faruk Aydemir serbest bırakıldı

2017-12-29 17:32 - Asayiş

Evinde yüz binlerce solucan besliyor

2017-12-24 23:02 - Gündem

Seyyid Ahmet Arvasi Hoca'yı kaybedişimizin 29. yılı

2017-12-31 11:32 - Kültür Sanat

ASELSAN 6,5 milyar liralık sipariş aldı

2017-12-31 17:57 - Ekonomi

MTM, 2017 yılına damga vuran ünlü isimleri açıkladı

2017-12-28 14:02 - Magazin

Müteahhitliğe standart geliyor

2017-12-29 19:12 - Ekonomi

TFF 1. Lig'de ilk yarı raporu

2017-12-25 19:37 - Spor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Kralı Abdullah ile Kudüs'ü görüştü

2017-12-26 02:44 - Genel

7 yaşındaki çocuk son anda kurtarıldı

2017-12-26 21:32 - Asayiş

İlgili Haberler

BM, Myanmar'da 2 milyondan fazla kişinin açlık riskiyle karşı karşıya kaldığını açıkladı

15:18 - Dünya

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Batı'daki İslam karşıtları Ermenistan'ı savaşa kışkırtıyo

15:12 - Dünya

BM İnsan Hakları Ofisi: Gazze'de öldürülenlerin yaklaşık yüzde 70'i kadın ve çocuk

14:42 - Dünya

ABD'nin California eyaletinde orman yangını nedeniyle 132 yapı yok oldu

14:33 - Dünya

Trump'ın Özel Kalem Müdürlüğüne seçtiği Wiles, stratejik yetkilere sahip olacak

13:53 - Dünya

Günün Manşetleri

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlere ait bir mağara görüntülendi

15:27 - Gündem

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, "Zeytin" adı verilen köpeği sahiplendi

15:23 - Ekonomi

BM, Myanmar'da 2 milyondan fazla kişinin açlık riskiyle karşı karşıya kaldığını açıkladı

15:18 - Dünya

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: Batı'daki İslam karşıtları Ermenistan'ı savaşa kışkırtıyo

15:12 - Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağında güçlü Türkiye ilkesi var

14:57 - Gündem