Tahran
Başkent Tahran başta olmak üzere yüksek riskli konumdan az riskli konuma düşen kentlerde daha önce kapatılmasına karar verilen iş yerleri yeniden açıldı.
Kırmızı, turuncu ve sarı bölgelerde 21 Kasım'dan bu yana kapalı olmasına karar verilen pasajlar, büyük alışveriş merkezleri, çarşı ve pazar, spor salonları, erkek kuaförleri, ev eşyaları satan yerler, kafe, restoran ve lokantaların sağlık kurallarına riayet etmek şartıyla yeniden açılmasına izin verildi.
Koronavirüsle Ulusal Mücadele Kurulu Sözcüsü Ali Rıza Reisi bazı kısıtlamaların kalktığını ancak turuncu ve kırmızı bölgelerde şehirlerarası seyahat ve 21.00 ile 04.00 saatleri arasında araçların trafiğe çıkış yasağının devam edeceğini söyledi.
Yasakların ihlali durumunda 1 milyon tümen (300 TL) turuncu bölgelerde de 500 bin tümen (150 TL) para cezası verilecek.
2 haftalık yasağın ardından şartları kısmen düzelen ve kırmızıdan turuncuya dönen şehirlerin yeniden yüksek riskli hale gelmesi durumunda kısıtlamalar geri gelecek ve sadece zorunlu iş yerleri açık olacak.
Normalleşmenin ardından başkent Tahran'da metro ve metrobüsteki kalabalık dikkati çekerken, sosyal mesafe ve sağlık kurallarına uyulmadığı görüldü.
İran Sağlık Bakanı Said Nemeki, kısıtlamalar sürecinde vaka sayıları ile can kayıplarına düşüş gördüklerini ve toplamda 30 bin hasta ile 4 bin 621 can kaybını önlediklerini söyledi.
Nemeki kısıtlamanın başında kırmızı olan 160 bölgeden 130'unun turuncuya döndüğünü ve bunu devam etmesi için halkın çağrılara uymasını istedi.
Öte yandan kısıtlamalar sürecinde gidiş-gelişlerin yüzde 40 azaldığı ve yasaklara uymayan 300 bin araca ceza kesildiği açıklandı.
"Yasaklara uyduk ve 2 hafta işyerlerimizi açmadık"
Tahran'da esnaflık yapan Ahmed Kerimi, yaptığı açıklamada, "Kısıtlamalar ve yasaklar kötü değildi, biz de buna uyduk ve 2 hafta boyunca iş yerlerimizi açmadık. Fakat bu sürede sorunların arttığını gördük.
Bir gün tavuk bulunmuyor, bir gün yağ bulunmuyor, diğer gün et zamlanıyor." ifadelerini kullandı.
Esnafın yüzde 90'ının yasaklara uyduğunu aktaran Kerimi, şöyle konuştu:
"İmkan olsa insanlar dışarı çıkmaz ve dükkanları açmaz ancak ekmek parası için işe gitmeye mecburlar. Baskılar sonuç getirmez, biz de yardımcı olmak istiyoruz fakat hangi imkanla? Pahalılık karşısında hükümetin verdiği yardımlar hiçbir derde deva olmuyor."
Üniversite hocası Meryem Hamidi de kısıtlamaların sabit maaş alan ya da emekli olanlar için iyi olduğunu ancak aynı şeyin esnaflar için geçerli olmadığını savundu.
Hükümetin esnafa ve halka daha fazla yardımcı olmasını isteyen Hamidi, "Kısıtlamalar sağlık için yapılıyor fakat bu ekonomik krizde hükümet daha fazla maddi destek vermelidir.
İnsanlar eve ekmek götürmek zorunda. Hükümet 1 milyon tümen kredi desteği vereceğini söyledi ancak bu hiçbir şeye yetmiyor." görüşlerini dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com