AA muhabirinin İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce insan ticaretiyle mücadele; önleme, koruma, kovuşturma ve iş birliği olarak dört ana başlık altında yürütülüyor.
Sırasıyla Genel Müdürlüğün ana sorumlu olduğu alan koruma olurken diğer mücadele alanlarına ilişkin de ciddi faaliyetleri bulunuyor. Bu faaliyetleri başarıyla yürüten Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, kurulduğu 11 Nisan 2014'ten bu yana insan ticareti mağduru olarak tanımlanan 865 kişi, mağdur destek hizmetlerinden yararlandırıldı.
İlk sırada Suriyeli mağdurlar yer aldıEn fazla mağdur tanımlaması yapılan ilk üç il, sırasıyla İstanbul, Antalya ve İzmir olarak kayıtlara geçti.
Mağdurların uyruk dağılımına bakıldığında, ilk sırada 169 kişiyle Suriyeliler geliyor. Suriyelileri 123 kişiyle Kırgızistan, 122 kişiyle Özbekistan ve 75 kişiyle Fas uyruklu yabancılar takip ediyor.
Kamu ve özel sektör çalışanlarına farkındalık eğitimleri düzenlendiÖnleme konusunda, başta kamu kurum ve kuruluşlarının personeline yönelik eğitim faaliyetleri, insan ticareti mağdurlarıyla karşılaşması muhtemel meslek mensuplarına (taksi şoförleri, otogar çalışanları, havayolu çalışanları) eğitim verildi.
Bu kapsamda Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kurulduğu andan itibaren yaklaşık 7 bin kamu ve özel sektör çalışanlarına farkındalık eğitimleri düzenlendi.
Bunun dışında vatandaşları ihbar mekanizmasına dahil etmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla iki kamu spotu (kadın ve çocuk sömürüsü üzerine) ve bir de belgesel hazırlandı.
10 binin üzerinde broşür, afiş ve bilgilendirme kitapçığı, il teşkilatlarına ve ilgili kamu kurumlarının il teşkilatlarına dağıtıldı.
Korumaya ilişkin yürütülen iş ve işlemler 16 Mart 2016'da İnsan Ticaretiyle Mücadele ve Mağdurların Korunması Hakkında Yönetmelik kapsamında yürütülüyor.
Türk vatandaşı ya da yabancı ayrımı gözetilmiyorYönetmelikle Türk vatandaşı veya yabancı ayrımı gözetmeksizin insan ticareti mağduru tanımlama yetkisi Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne verildi.
Yönetmeliğe göre tespit edilen mağdur, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya çocuk ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teslim ediliyor. Yabancı ise kişiye insan ticareti mağduru ikamet izni düzenleniyor.
Bu ikamet izni hiçbir harca tabi olmayıp diğer ikamet izinlerinde aranan şartların hiçbiri aranmıyor. Talep etmeleri halinde yabancı mağdurların ülkelerine destekli gönüllü ve güvenli geri dönüşleri sağlanıyor.
Üçüncü sığınma evi Aydın'da açılacakÜlkelerine dönenen mağdurlara nakit desteği sunulabildiği gibi gittikleri ülkede de ayni veya nakdi destek sağlanıyor.
Kişi Türkiye'de kalarak destek programına katılmak isterse insan ticareti mağduru sığınma evlerine sevki sağlanıyor.
Kırıkkale'de 12 kişi, Ankara'da 30 kişi kapasiteli olmak üzere, insan ticareti mağdurlarına hizmet sunan ihtisaslaşmış iki adet sığınma evi mevcut. Üçüncü sığınma evinin Aydın'da açılması için çalışmalara devam ediliyor.
Ankara ve Kırıkkale'deki sığınma evlerine uluslararası çocuk merkezi iş birliğinde çocuk dostu alanlar da bulunuyor.
Sığınma evlerinde her mağdur için ayrı bir bireysel eylem planı oluşturularak farklı destek hizmetleri sunuluyor.
Sığınma evlerinde, öncelikle mağdurun varsa hastalığının tedavisi için gerekli işlemlere başlanıyor. Bu kapsamda verem, HIV, hepatit gibi bulaşıcı hastalığı olan mağdurlar tedavi altına alınıyor.
Mağdurların çocukları okula başlatılıyorAğır travma yaşayan mağdurlar psikiyatri kliniklerine yatırılıyor. Mağdurların beraberindeki okul çağındaki çocuğunun derhal öğrenim seviyesine uygun olarak okula ya da kreşe kaydı yaptırılıyor, eksik kalmış aşıları tamamlanıyor.
Sosyal destek sağlanan mağdurlara, kendini hazır hissettiğinde meslek edindirme kursları veya Türkçe dil kurslarına kayıtları yapılıyor.
Mağdurlara her ay 500 lira, mağdurun çocuğunun olması halinde ise 200 lira daha fazla ödeme yapılıyor.
Mağdurların yaşadığı olayların etkisinden kurtarılması amaçlanıyorBunun dışında mağdurlar aile hukuku, borçlar hukuku, medeni hukuk gibi temel düzenlemelerin yanı sıra kira sözleşmesi hazırlanması gibi günlük hayatta karşılaşılması muhtemel olan konulara ilişkin bilgilendiriliyor.
Sinema ve tiyatro gibi sosyal etkinlere katılımları sağlanan mağdurların, yaşadığı olayların etkisinden kurtularak topluma yeniden uyumlarının sağlanması amaçlanıyor.
Kovuşturma alanına yönelik ise mağdur mülakatlarında elde edilen soruşturmaya ve kovuşturmaya ışık tutacak bilgiler kolluk ve savcılık makamlarıyla paylaşıyor.
Kaynak ülkelerle ikili iş birliği geliştirilerek sorunu kaynağında önlemeye yönelik faaliyetler yürütülüyor.
Ayrıca Türkiye'de yabancılarla ilgili çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğini geliştirmek amacıyla istişare toplantıları düzenleniyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com