İstanbul
Türkiye ekonomisinin büyümesinin domino taşlarından olan inşaat sektörü, son yıllarda daralmasına rağmen özellikle istihdamdaki gücünü koruyor.
Ülkenin dört bir yanında havalimanından tünellere, otoyollardan metrolara kadar onlarca alanda inşaatlar sürerken, yükleniciler tarafından sadece Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı adına gerçekleştirilen projelere ait 2 bin 300 civarında şantiye bulunuyor.
Türkiye genelinde belediyeler tarafından da binlerce proje yürütülürken, konut ve iş yeri yapımı inşaat sektörünü sürükleyen ana kollardan birisi olarak öne çıkıyor.
Geçen yıl küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalar ve faiz oranlarındaki yüksekliğe rağmen Türkiye'de satılan konut sayısı 1,5 milyon adede yaklaşırken, bu alanda Avrupa'nın en çok ev satılan ülkesi Türkiye oldu.
Son 5 yılda Türkiye'de el değiştiren konut sayısı 7 milyon 125 bin olurken, ev sahipliği oranında yaşanan gerileme bu alandaki ihtiyacı bir kez daha gözler önüne serdi.
İnşaat, 250 yan sektörü ilgilendiriyor
Son yıllarda yaşanan daralmalara rağmen ilerleyişini sürdüren inşaat sektörü, 2021'de ortaya koyduğu rakamlarla ülke ekonomisine katkısını bir kez daha gösterdi.
İstanbul İnşaatçılar Derneği'nin (İNDER) araştırmasına göre, inşaat sektörü, malzeme sanayisinden mimarlığa, mühendislikten teknik müşavirliğe kadar birçok alanı içinde barındırıyor.
İnşaat, demir, alçı, elektrik malzemesi, trafo, kombi, perde, mobilya, cam, parke, plastik boru, çivi, boya gibi 250 civarında yan sektörü doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiriyor.
- Yan sektörlerle birlikte GSYH'deki payı yüzde 35
Her ne kadar küresel ekonomide yaşanan kriz ve Kovid-19 salgını nedeniyle gücü son yıllarda azalsa da sektör yeniden eski günlerine dönme yolunda ilerliyor.
Artan maliyetler, küresel krizin olumsuz etkileri ve salgın nedeniyle zayıflasa da inşaatın GSYH içindeki payı yüzde 4,7 düzeyinde. İnşaat sektörünün doğrudan istihdamı ise 1,8 milyon civarına yükseldi. Bu rakamın yaz aylarıyla birlikte daha da artması bekleniyor.
İnşaatın desteklediği 250 yan sektörle birlikte istihdamı ise 6 milyon kişiyi aşıyor ve bu sektörlerin GSYH içinde yüzde 35'lere varan bir paya sahip olduğu görülüyor.
"İnşaat, sanayi üretiminin vazgeçilemez bir parçasıdır"
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, son yıllarda bazı çevrelerin konut üretimine ve üreticilerine yönelik yıpratıcı söylemlerinin gerçekten uzak olduğunu ve bunları sıradan eleştiri olarak değerlendirdiğini söyledi
Bu söylemde bulunanların sektöre biraz daha yakından baktığında yapılan işin hem maddî hem de manevî olarak ne kadar değerli olduğunu anlayacağını dile getiren Durbakayım, "Konut üreticileri olarak yaptığımız projeler ekonomik anlamda ülke ekonomisine çok büyük katma değer sağlarken, vatandaşlarımıza deprem riskinden arındırılmış bir barınak sunuyor." dedi.
Durbakayım, konutla ilgili başlatılan bir kampanya sonrası zaman zaman "konut üretimini değil sanayiyi destekleyin" şeklinde söylemlerin olduğunu kaydederek, "Müteahhit, yaklaşık 250 yan sektörle birlikte çalışıyor. Konut üretimi, demir, alçı, elektrik malzemesi, trafo, kablo, kombi, perde, mobilya, cam, parke, plastik boru, çivi ve boya gibi yüzlerce farklı üründen oluşuyor. Bu nedenle inşaat, ülke ekonomisinin ve sanayisinin önemli ve vazgeçilemez bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
- "Ekonomik verilerin sektörün önemini ortaya koyuyor"
Nazmi Durbakayım, ekonomik verilerin sektörün ülke ekonomisi ve sanayisi için önemini gözler önüne serdiğini dile getirirken, tüm olumsuzluklara rağmen sektörün hala doğrudan 1,8 milyon kişiye istihdam sağladığını ve GSYH'de yüzde 4,7'lik paya sahip olduğunu söyledi.
Ekonomi literatüründe insanların temel hak ve ihtiyaçlarının "barınma", "yiyecek" ve "giyecek" olarak tanımlandığını aktaran Durbakayım, bu kapsamda konut üreticilerinin insanların temel hak ve ihtiyaçlarından birini yerine getiren faaliyetlerde bulunduğunu bildirdi.
Durbakayım, "Ekonomik anlamda inşaat sektörünün dünya genelinde kabul gören en önemli fonksiyonu, gerek hane halkı tarafından bir yatırım aracı olarak görülmesi, gerekse de desteklediği alt sektörlerle birlikte GSYH'ye sağladığı ekonomik katma değerdir." diye konuştu.
"Verilen destekler istihdamı doğrudan etkiliyor"
Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur ise konut sektöründe teşviklerin yüzlerce alt sektörü canlandırdığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Mesela Haziran 2020'de kamu bankaları aracılığıyla düşük faizli konut kredi kampanyası başlatıldı. O tarihte inşaat sektöründe toplamda 1 milyon 227 bin kişi çalışıyordu. Hemen sonraki ay çalışan sayısı 40 bin arttı. Bir sonrakinde ise 50 bin ek istihdam sağlandı. Teşvikler açıklandıktan 6 ay sonra inşaatta çalışan sayısı 1 milyon 410 bini aştı. Bu artışın 140 bini bina inşaatlarındaki çalışanlarla gerçekleşti."
Timur, şu an konutta üretimin en yavaş olduğu dönemden geçtiklerini kaydederek, "Yeni konut üretiminin artması amacıyla verilen destekler, sayısı 250'ye yaklaşan alt sektörlerde de canlılık sağlıyor. Özellikle malzeme sanayisine önemli katkı sunuyor." diye konuştu.
"İnşaat sektörü en kolay istihdam sağlayan sektör"
Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de inşaat denilince akla sadece konutun geldiğini ancak bu sektörün diğer sanayi kollarını doğrudan etkilediğini vurguladı.
Türkiye'deki konut ihtiyacına dikkati çeken Özgün, "Arz olmaması durumunda sıkıntılar artacaktır. Konut üretiminin sürmesi sadece müteahhitler için değil 250'ye yakın alt sektörler ve özellikle de konut almak isteyen vatandaşlarımız için elzemdir. Destekler sadece inşaatta değil birçok alanda veriliyor." açıklamasında bulundu.
Akzirve İcra Kurulu Üyesi Cihat Kılıç ise tüm sektörlerde teşviklere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, bu sektörlerden birisinin de inşaat olduğunu söyledi.
Kılıç, "İnşaat sektörü en kolay istihdam sağlayan sektör. Yüzlerce alt sektörü etkileyen inşaat, diğer sektörlerin hepsinin önünü açıyor. Bu anlamda destekler çok önemli." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com