'İdlib'de varil bombası kullanımında ölümcül bir artış gördük'

Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'de "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ne son 15 ayın en yoğun varil bombasının atıldığını, sivil kayıplar ve insani durumdan derin endişe duyulduğunu bildirdi.

Esed rejimi ve destekçilerinin, son bir haftada "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ne düzenledikleri yoğun saldırılar siviller üzerinde yıkıcı etkiler oluşturmaya devam ediyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) Suriye Krizi Bölge Temsilciliği Sözcüsü David Swanson, AA muhabirine İdlib'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Özellikle Hama ve İdlib'in güneyinde tırmanışa geçen şiddetin pek çok sivilin yerinden edilmesini tetiklediğine dikkati çeken Swanson, "BM, gerginliği azaltma bölgesi veya yakını da dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeybatısında tırmanışa geçen şiddetten endişe duyuyor." dedi.

Sözcü Swanson, "Geçen birkaç gün boyunca, hava saldırıları, bombardıman ve artan yoğunlukla düşen varil bombalarında ölümcül bir artış gördük. Bu, geçen eylül ayında gerginliği azaltma bölgesi ilan edilmesinden bu yana en ağır savaş. Son günlerde rapor edilen varil bombası kullanımı da ayrıca son 15 ayın en yoğun olanı." ifadesini kullandı.

"Bu yoğun nüfuslu alanda rapor edilen söz konusu silahların kullanımı kesinlikte tiksindirici." ifadesini kullanan Swanson, uluslararası insan hakları hukukuna uyulması çağrısında bulundu.

Swanson, son 24 saatte, Hama, Halep ve İdlib'e yönelik hava saldırıları ve bombardımanın yoğunlaştığına ilişkin geniş kapsamlı bilgiler geldiği, varil bombaları da dahil farklı türden mühimmatların kullanıldığı bilgisini paylaştı.

İdlib'de perşembe günü en az 6 kişinin öldüğünü ifade eden Swanson, onlarca sivilin de yaralandığını kaydetti. Swanson, son üç ayda İdlib ve çevresinde yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiğini anımsattı. Swanson, şubat ayından bu yana yaklaşık 138 bin kişinin Hama'nın kuzeyi ve İdlib'in güneyindeki evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirtti.

Suriye'nin kuzeybatısında geçen eylül ayından bu yana tahmini 323 bin kişinin yerinden edildiğini ifade eden Swanson, güvenliğin izin verdiği müddetçe bölgedeki sivillerin temel ihtiyaçlarının karşılandığını sözlerine ekledi.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke ise BM'nin bölgede insani durumun bozulması, sivil kayıplar ve hayati öneme sahip sivil altyapı tesislerinin hasar görmesinden derin endişe duyduğunu vurguladı.

Sözcü Laerke, yapılan saldırılar neticesinde 4 sağlık kuruluşunun kullanılamaz hale geldiğine işaret etti.

Binlerce sivilin "hayat kurtarıcı" sağlık hizmetlerinden mahrum kaldığını anlatan Laerke, İdlib ve Hama'da okulların da vurularak zarar gördüğünün altını çizdi.

Laerke, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"nde şiddete son verilmesi çağrısı yaparak, "BM, çatışan taraflara, uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleri kapsamında sivillerin ve sivil altyapı tesislerinin korunmasını hatırlatıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan BM Dünya Gıda Programı (WFP) Sözcüsü Herve Verhoosel da "Dünya Gıda Programı, sivillere yönelik yardımlarına devam ediyor. İdlib içinde yerinden edilen sivillerin ihtiyaçlarını karşıladık. Türkiye üzerinden sınır ötesi operasyonlarımız her zaman olduğu gibi devam ediyor." dedi.

Rusya, Türkiye ve İran, Astana anlaşmaları çerçevesinde yaklaşık 4 milyon sivilin barındığı İdlib ili ve çevresini, 5 Mayıs 2017'de "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmişti.

Bölge, büyük ölçüde Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolünde ancak doğu, batı ve güneyden rejim güçlerince kuşatılmış durumda.

Rejim güçleri, Türkiye ve Rusya'nın ateşkesi güçlendirmek için 17 Eylül 2018'de vardığı mutabakata rağmen "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ndeki saldırılarına devam ediyor. Esed rejiminin garantörü olan Rusya'nın saldırıları önleme yükümlülüğü bulunuyor.

TSK'nin bölgedeki ateşkesi korumak için kurduğu 12 adet gözlem noktası bulunuyor. Bu noktaların birkaç kilometre karşısında Beşşar Esed rejimi ordusu unsurları ve İran destekli yabancı terörist gruplar konuşlu.

Kaynak: AA