İstanbul
Esenyurt'taki bir restoranda düzenlenen Esenyurt Karadeniz Dernekler Federasyonu'nun Dernek Başkanları Buluşması'na katılan Soylu, birlikte, bir arada olmanın kendileri için büyük bir ehemmiyet taşıdığını söyledi.
Bugün Türkiye'de birçok meselenin aşıldığına işaret eden Soylu, "Biz hepimiz, bu ülke, Ukrayna'nın karşı karşıya kaldığı durumla karşı karşıya kalabilirdi. Birinci çizgidir bu. Rusya'yla Ukrayna bir savaşa girdi. Batı bu savaşı tahrik etti, hepimiz gördük. Bu savaşın olmasını istediler. Peki olan kime oldu? Oradaki milyonlarca kendi yerinden edilen insanlara oldu, çocuklara oldu. Şu anda sadece 140 binin üzerindeki insan Türkiye'ye geldi Ukrayna'dan. 1100 yetim, annesiz ve babasız çocuklar, şu anda bizim bakımımız altında." diye konuştu.
Ukrayna'dan birçok kişinin Avrupa'ya ve üçüncü ülkelere gittiğine değinen Soylu, şöyle devam etti:
"Peki kime güvendiler? Batı'ya, Amerika'ya, Avrupa'ya güvendiler. Eğer biz Batı'ya, Amerika'ya, Avrupa'ya güvenmiş olsaydık, Irak'ın Kuzey'inden yani Şemdinli'nin hemen yanında yeni yaptığımız Derecik ilçesinden Hatay'a, denize çıkıncaya kadar olan hattı, terör koridoruyla beraber bir terör devleti haline getirmek isteyenlere biz teslim olurduk. Hiç bunun lamı cimi yok. Eğer biz onlara itimat etseydik, onlara güvenseydik, kendi teröristlerini, orada besledikleri, büyüttükleri, lojistik verdikleri, strateji yükledikleri ve moral verdikleri teröristlerini onların temizlemesini, onlara inanarak ve kanarak beklemiş olsaydık şimdi orada bir devletin olduğunu hep beraber görürdük."
"Sığınmacılar güvenli bölgelere geri dönüyor"
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin kendi göbeğini kendisinin kesmeye çalıştığı ve ayakta durduğu için de dünya tarafından çok net bir şekilde ihtiyaç olunduğunda tasvip gören bir ülke haline dönüştüğünü belirterek, Ukrayna ve Rusya meselesinde müracaat edilen ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Türkiye'de uzun zamanlar beri tartışılan biraz da speküle edilmeye, siyasetin ana konusu haline getirilmeye çalışılan bir mesele olduğunu ifade eden Soylu, bu meselenin de Suriyeli, Afganistanlı, Pakistanlı ve Afrikalı sığınmacılar olduğunu kaydetti.
Kimsenin kendi memleketinden çıkmak istemeyeceğini dile getiren Soylu, buraya gelenlerin kendi memleketlerine geri döneceğini, Türkiye'de zorla tutsak olmadıklarını anlattı.
Soylu, geçen ay İdlib'e gittiğinde "Biz Halep'e dönebilecek miyiz? Bizi kendi memleketimize geri gönderin." diye yüzlerce soruyla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, Türkiye'nin insanlık dramına sessiz kalmadığını dile getirdi.
Bu konuyu 2019 seçimlerinde de köpürttüklerini anlatan Soylu, şimdi yine seçim dönemi geldiği için bu konunun malzeme yapılabilmesi konusunda arayış içerisinde olunduğunu belirterek, "Şu ana kadar 502 bin kişi gönüllü olarak geri döndü. Her hafta ortalama normal zamanlarda 400-500 kişi gönüllü olarak geri dönüyor zaten." dedi.
Soylu, sığınmacıların geri döndüğü bölgelerin kendilerinin yaptığı güvenli bölgeler olduğuna dikkati çeken Soylu, bunların Cerablus, Azez, Mare, El Bab, Resulayn ve Tel Abyad olduğunu belirtti.
"Son 6 ayda 1 milyon 250 bin kişi yakalandı"
Türkiye'nin zorlu mevsim şartlarına rağmen sınır güvenliğini sağladığını anlatan Soylu, "Son 6 yılda 2 milyon 600 bin kişinin o sınırlardan Türkiye'ye girmesi engellendi. Teşebbüs etti, tutuldu, 'Duracaksın' dendi. İçeride yaklaşık 1 milyon 250 bin kişi son 6 yılda yakalandı ve bunların 400 bine yakını kendi ülkelerine geri gönderildi. Böyle bir rakam yok dünyada. Dünyanın kaçak göçmeni geri gönderme rakamı yüzde 18-20 civarındadır. Bizde ise yüzde 40-45" şeklinde konuştu.
Soylu, son 6 yılda yaklaşık 700 bin kişinin de Türkiye'den Avrupa'ya geçtiğini açıkladı.
Türkiye'de kalan kaçak göçmenlerin ülkelerine iade edildiğini belirten Soylu, gönüllü geri dönüş yapmak isteyen kişinin de memleketine yani Suriye'ye, oradaki güvenli bölgelere geri götürüldüğünü vurguladı.
İnsanları ateşin, ölümün, yok oluşun içerisine atmanın, Türkiye'ye, Anadolu medeniyetine, inancına, değerlerine, insanlığa yakışacak bir davranış olmadığını vurgulayan Soylu, İdlib'de 57 bin 500 briket ev yapıldığını, 77 bin evin projesinin bittiğini, 100 bininin de hazırlıklarının tamamlandığını dile getirdi.
Soylu, 2019'dan itibaren İstanbul'a sığınmacı kabul etmediklerini, ülkenin her tarafında günlük kaçak göçmen operasyonu yapıldığını dile getirerek, "Türkiye kaçak göçle mücadele ediyor. Sığınmacıya sahip çıkıyor ama onun gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşü konusunda bir politika sahibi. Sınırlarına sahip çıkıyor. Kaçak göçmeni yakaladığı zaman ülkesine geri göndermeye yönelik politikaları var." ifadelerini kullandı.
Kabil Havalimanı açılır açılmaz irtibata geçerek yardım gönderdiklerini anlatan Soylu, ayrıca Türkiye'de yakalanan ve geri dönmek isteyenleri havayoluyla geri yolladıklarını anlattı.
Soylu, "Yılbaşından itibaren yakaladığımız 100 Afgan'ın 50'sini geri gönderdik, geri göndermeye devam ediyoruz. Her yakaladığımız 100 Pakistanlının, 170'ini geri gönderdik. Nasıl 170 olacak? Geçen seneden kalanları da geri gönderdik." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com