28 Şubat döneminde Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in danışmanı olan AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, o süreçte neler yaşandığını gazetemize anlattı. 28 Şubat denilen algıyı oluşturanın askerler olmadığını söyleyen Kocabıyık “İstanbul’un oligarşik sermayesiydi. Türkiye’deki Aydın Doğan medyası dediğimiz büyük medyaydı. 28 Şubat davasında yargılanması gereken diğer unsurlar FETÖ tarafından bilinçli olarak ve bir iş birliği içerisinde bunlara dâhil edilmemiştir” dedi. Kocabıyık, şunları söyledi:
BU DAVA EKSİK BİR DAVADIR28 Şubat gerçek bir darbedir. Sonuçları olmuştur. Askerî kesim bir tavır geliştirmiştir. Adına da postmodern darbe demişlerdir. 28 Şubat’a bir darbe davası açılmıştır. Ama bu dava pek çok bakımdan eksik bir davadır. Çünkü 28 Şubat’ın bileşenleri vardır. O günlerin tanığı birisi olarak, 28 Şubat denilen olguyu olayı oluşturan kurgulayan askerler değildi. İstanbul’un oligarşik sermayesiydi. Türkiye’deki Aydın Doğan medyası dediğimiz büyük medyaydı. Kartel medyası dediğimiz medyaydı. Büyük STK kuruluşlarıydı ve yargının içerisindeki o günkü yapılanmaydı. Tabiî ki CHP’de bu bileşenlerden birisiydi.
BİLEŞENLERİ DE YARGILANMALIDavada sadece askerler sanık olarak gösteriliyor. Bu adil değil. Bunun adil olmaması şu anda yürüyen davanın gayrimeşru, hukuka aykırı bir dava olduğu anlamına gelmez. Bu dava 28 Şubatçı askerlerin yargılanması ve hukuk önünde hesap vermesi doğrudur. Ancak bu davaya bir bütün olarak baktığımız zaman o yargılananlar arasında olması gerekenler var. Bunlar İstanbul oligarşik sermayesinin unsurları, o günün medya patronları, büyük gazetelerin kamuoyunda etki ajanı gibi çalışan yazarları, Türk-İş, DİSK gibi meslek kuruluşlarının, STK’nın yöneticileri ve yargıyı Genelkurmay’a götürüp esas duruşta durdurtan yargı mensupları ve CHP’nin bazı yöneticileri. O davada bunlar da yargılanıyor olmalıydı.
ELİMİZDE KALA KALA 28 ŞUBAT VARTürkiye Balyoz ve Ergenekon davalarında darbecilerin hukukla yüzleşme şansını maalesef FETÖ yüzünden kaybetti. Elimizde kala kala 28 Şubat davası var. Bu davanın mutlaka adil ve hukuka uygun bir biçimde sonuçlanması gerekir. 28 Şubat’ı yapanların hukukun ve tarihin beklediği cezalara çarptırılması gerekir. 15 Temmuz’u bundan ayrı tutuyorum. 15 Temmuz’la, 28 Şubat, 12 Eylül, 27 Mayıs, 22 Şubat hatta Balyoz ve Ergenekon farklı şeyler. Kategorize edecek olursak, 28 Şubat da dâhil ondan öncekiler klasik darbe girişimleridir. 15 Temmuz bir darbe değildir. Bir işgal girişimidir. Vatanımız işgal edilmeye çalışıldı. 28 Şubat bizim demokrasi ve siyasi tarihimizin klasik darbe girişimlerinin sonuncusudur.
KARAR, TARİHİMİZİ TEMİZLEYECEK!O mahkemeden çıkacak kararın önemi şuradadır; o güne kadar aşağı yukarı 5’in üzerinde fiili darbe girişimi olmuştur. Maalesef bunların hiçbiri millete, devlete, tarihe ve millî iradeye karşı işlenen suçların hiçbirisi yargı tarafından ele alınamamıştır. Bu suçlar yargılanamamıştır. Tarihe hesap vermemişlerdir. 28 Şubat davasında verilecek karar aynı zamanda hem siyaseti hem yargıyı hem de demokrasi tarihimizi bir bakıma temizleyecek olan bir işlemdir.
DARBECİLERİ AKLAMA ÇABASI VARBu davayı amiyane bir tabirle abrakadabra yapıp hukuken içini boşaltıp bir yaygın beraatla sonuçlandırıp, 28 Şubat darbecilerini aklamak şeklinde bir çaba var. Bu çaba mahkeme tarafından değil, dış çevreler tarafından mahkemeye âdeta baskıyla yapılıyor. Buna dikkat edilmesi gerekiyor.
SAVCI, İDDİANAMEYİ ASKERİN ÜZERİNE YIKTI GEÇTİBen, davanın savcısı Mustafa Bilgili (FETÖ üyeliğinden tutuklu) tarafından tanık olarak davet edildim. İlk gözlemim çok olumluydu. Sonra yaşadığımız FETÖ olaylarından kaynaklı geriye dönüp baktığımda, o görüşmeyi hatırladım. Tanık olarak ifade verirken o an için anlam verememiştim ama çok fazla askerle meşguldü. Hep böyle askerler için bir sonuç çıkartmaya çaba gösteren özel gayret gördüm. Bu gayreti görünce kendisine ‘Sayın savcım, bakın 28 Şubat askerlerin sadece tetikçi olarak kullanıldığı bir darbedir. Bu 28 Şubat’ı hazırlayanlar askerler değil. Bunu hazırlayanlar İstanbul’daki oligarşik sermaye ve uzantısı olan mesleki örgütler, STK’lar. Onların uzantısı olan medya ve yargı mensupları. Bunların mutlaka bu davada sanık olarak yer alması lazım. Yoksa 28 Şubat davası bir bütün olarak adil bir şekilde sonuçlanamaz’ dedim. Bana ‘bakacağız, değerlendireceğiz’ dedi. Sonra hiçbir şey yapmadı. Genel kamuoyunda da 28 Şubat’ın diğer bileşenlerinin de yargılanması gerektiği yönünde kanaat oluşmuştu. Savcı iddianamesini askerlere yıktı geçti. Anlaşıldı ki bir talimatla, baskıyla onlar iddianame dışında bırakılmış. Bunu somut resim gibi görebiliyoruz. 28 Şubat davasında yargılanması gereken diğer unsurlar FETÖ tarafından bilinçli olarak ve iş birliği içerisinde bunlara dâhil edilmemiştir. Bu açıktır.
DARBE GEREKÇELERİ DOĞAN MEDYASININ HABERLERİYDİ28 Şubatçıların hâlâ bir lobi gücü var. 28 Şubatçıların darbe gerekçeleri olarak önümüze koyduğu her şey Aydın Doğan medyasının haberleriydi. Şimdi bunlar bu davada yargılanmadı. Neredeler bunlar? Bugün Türkiye’nin en büyük medyası olarak duruyorlar. Hiçbir yaptırımla karşılamadılar. O lobi çalışıyor ve herkesi etkiliyor. Şevket Kazan’ı bile etkiliyor. 28 Şubat’ta bakanlıktan indirilmiş. O bile gelip gerçeğe aykırı şeyler söyledi. Hasan Celal Güzel, ben ve Bülent Orakoğlu şikâyetçiyiz. Tansu Hanım da bir miktar doğru şeyler söyledi ama davacı olmalıydı. Bu durum söz konusu lobinin ne kadar güçlü olduğunu ve hâlâ ne kadar iyi çalıştığını gösteriyor.
SİSTEM KENDİNİ PATLATTI28 Şubat sonuçları Türkiye’ye çok pahalı olmuş bir darbeydi. Bülent Gedikli hesapladı. Türkiye 291 milyar dolarını kaybetti. Sadece 50 milyar dolar banka hortumu vardı. 2001 krizini hatırlayın. Sistem patlattı kendini. Neden? 28 Şubat’ın sonucuydu. Kim ödedi 291 milyar doları? Millet ödedi. Hasan Celal Güzel’in hesaplamalarına göre 28 Şubat olmasaydı bugün millî gelirimiz 25 bin dolar olacaktı. Ancak bugün 10 bin dolarda.
ASLANLAR GİBİ...
TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR
Medyanın duruşmaya ilgisiz kalmasını kınayan AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık “Türkiye gazetesi 28 Şubat’ta da aslanlar gibi savaştı. Bugün de takip etmenizden dolayı çok sevindim. Gerçekten çok teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum. 28 Şubat’ı takip etmeyen ve önemsemeyen hiçbir medya kuruluşu demokrat olduğunu iddia etmesin. Bu dava Avrupa’da bir yerde olsaydı bırakın oradaki medyayı bütün dünya takipçi olurdu. Bu, bir milletin geleceğini belirleyen dava” ifadelerini kullandı.
1 TANE ATILAN YOKTU
28 ŞUBAT FETÖ’YÜ BÜYÜTTÜ
FETÖ’cüleri başımıza bela eden unsurun 28 Şubat olduğunun altını çizen Hüseyin Kocabıyık şunları söyledi: 28 Şubat geleneksel Müslümanlık ve İslam’ın çizgisinde olan ne kadar muhafazakâr insan varsa tasfiye etti, İmam Hatipleri kapattı. ‘Neden kapattı?’ diye bakıyorsun. FETÖ’nün okullarını o süreçte ikame etmesi için. Kamu kuruluşlarındaki ve ordudaki temiz Müslümanları atıyor, yerine FETÖ’yü koyuyor. 28 Şubat’ta yargıdan, orduda atılan bir tane FETÖ’cü yok.
Ebru Karatosn - AnkaradikGAZETE.com