Prof. Dr. Cengizhan Öztürk ise, '' Amacımız sağlık teknolojisindeki cihazları Türkiye'de üretmek'' diye konuştu. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen Biotech Eurosia Fuarında, Temizoda Teknolojileri Derneği tarafından Temiz Alanlarda Hücre, Doku, Biyobenzer İlaç ve Tıbbı Cihazlar konulu bir panel düzenlendi. Panelde, ilaç endüstrisindeki gelişmeleri Deniz Alkanat, Biyobenzer ilaçların kalite gereklileri konusunda özel sektörden Serdar Alpan, tıbbi cihaz, temizoda kurulumu tecrübeleri ve ekonomik yaklaşımlar konusunda Prof. Dr. Cengizhan Öztürk, hücre ve doku ürünlerinin sınıflandırma kraterleri konusunda Okan Üniversitesinden Prof. Ender Altıok sunum yaptı.
''TÜRKİYE'DE DEVLET DESTEĞİYLE SEFERBERLİK BAŞLADI''Dünyada doku ve hücre bazlı tedavi şekillerinin son yıllarda gelişmeye başladığını belirten Prof. Dr. Ender Altıok, "Doku ve hücrelerin kendileri bizzat insanlara tedavi amacıyla verilirken bir de doku ve hücrelerin ürettiği proteinler insanlara veriliyor. Örneğin, insülin, interferon ya da aşılar bütün bunlar doku ve hücrelerin ürettiği proteinler. Bu proteinleri yani ilaçları dünya 80'lerde yapmış olmasına rağmen bizde henüz yapılmış değil. Bunların patent sürelerinin bitmiş olması nedeniyle biyobenzer olarak adlandırılan hücresel kökenli proteinler için Türkiye'de son yıllarda seferberlik başladı. Devlet desteği bu seferberliği mümkün kıldı. Bu sayede firmalara, sanayidekiler ve araştırma kurumunda çalışanlara hem cesaretlendirme oldu hem de ciddi fakındalık oldu. Pek çok işbirlikleri doğdu. Bu işbirlikleri birkaç ayda sonuç vermez. Birkaç yıl sonra bu seferberliğin sonuçları olarak Türkiye'nin artık biyobenzer ilaçları üreterek alacağı görülüyor" dedi.Doku ve hücrelerin dünyada henüz büyük sektör haline gelmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Altıok, şunları söyledi: "Birkaç yıl içinde 10 milyar dolarlık sektör haline geleceği düşünüyor. Yıllık artış hızı yüzde 40'larda. Pazarın inanılmaz bir artış hızı var. Dolayısıyla bütün dünya aslında doku ve hücre bazlı tedavi çeşitlerine hazırlanıyor. Artık bazı lösemi çeşitlerinin tedavisi geçici değil, kalıcı yani tam tedavisi başarıyla sonuçlandı. Gen mühendisliği yapılmış hücrelerin çoğaltılarak hastaya verilmesi ile bağışık terapi hücreleri ile yapılan tedavidir. Yıllarca çalışmaları sürüyordu. Bu yıl sonuçlandı. Bundan sonra pek çok kanser hücresi için aynı başarının tekrarlanması düşünülüyor. Hücre tedavileri pazarının çok ciddi olarak dünyada yükselişe geçeceği öngörülüyor. Türkiye bir yandan bu çerçeveyi destek ile hazırlarken bir yandan yasal düzenlemelerini AB ile uyum içinde yapmaya çalışıyor. Son hızla bu aşamalardan geri kalmamaya çalışıyor''
AMACIMIZ SAĞLIK TEKNOLOJİSİNDEKİ CİHAZLARI TÜRKİYE'DE ÜRETMEKPanelde konuşan Prof. Dr. Cengizhan Öztürk, ''İstanbul Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi 100'den fazla firmayı, 15'den fazla üniversite merkezini, 13'den fazla sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren Teknopark İstanbul koordinasyonunda ortaya çıkmış bir kümelenme birlikteliğidir" dedi.
Amacın, cari açığımızın ikinci en önemli unsurunu meydana getiren sağlık teknolojilerinde cihazları Türkiye'de üretebilecek seviyeye getirmek olduğunu anlatan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Biotech Eurosia Fuarında bu yıl ilk defa üniversiteler, genç girişimciler, firmalar bir araya geldiler ve çeşitli panellerde tartışmalar yaptı. Fuarda gördüğüm kadarıyla Türkiye bu konuda önemli potansiyele sahip. Bizde kümelenme olarak üniversite ve sanayi işbirliği içinde tıbbi cihazlarda, sağlık teknolojilerinde, biyoteknolojik ürünlerde önemli bir atılım hamlesi yapmaya hazır olduğumuzu düşünüyorum. Hem üniversite hem de firmalara bu konuda artan kamu destekleri var. Küme olarak genç arkadaşları, yatırımcıları ve firmaları bu konuda birlikte çalışmaya davet ediyorum.''
dikGAZETE.com