Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde hükümet karşıtı göstericiler, bu kez, Pekin yönetiminin Uygur Türklerinin çoğunlukta olduğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki politikalarına tepki göstermek için toplandı.
Radio Television Hong Kong’un (RTHK) haberine göre, göstericiler öğleden sonra Hong Kong’da yerel hükümet binalarının bulunduğu Central bölgesinde toplandı.
Yaklaşık bin kişilik protestocu grubu Çin bayrağını indirirken, polisle göstericiler arasında arbede yaşandı, polis göstericilere biber gazıyla müdahale etti.
Hong Kong’un sıradaki "Sincan Uygur Özerk Bölgesi" olacağından endişe ettiklerini belirten göstericiler, Uygurlara destek çağrısı yaptı. Göstericiler maske taktı, posterler taşıdı ve slogan attı.
Tse soyadlı bir gösterici, "Onlar toplumu yeniden eğitmeye çalışıyorlar. İnsanları ülkeyi sevmeye zorluyorlar. Eminim bu burada da (Hong Kong’da) yapılacak." ifadelerini kullandı.
Frank adlı bir başka protestocu da "Müslüman, Hristiyan ya da hangi dinden olursanız olun, Sincan eyaletinde şu an yapılan insan hakları ihlallerine karşı açıkça konuşmalısınız." dedi.
Protestocular, Çin’in Uygur Türklerine yönelik politikalarını eleştiren, Arsenal’de oynayan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil’e de destek verdi.
Arsenalli futbolcu Mesut Özil’in Twitter üzerinden Çin’i eleştiren paylaşımları sonrası Çin Merkez Televizyonu (CCTV) Arsenal’in maçını yayımlamamıştı.
Hong Kong’da 7’nci ayına giren protestolar, gösterilerin başlama nedeni olarak görülen suçluların Çin'e iadesi tasarısının Hong Kong hükümeti tarafından resmi olarak iptal edilmesi dahil atılan adımlara rağmen dinmek bilmiyor.
Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikası
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "mesleki eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, 11 Temmuz'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.
Çin'in Sincan'daki baskı politikasına ilişkin belge
New York Times'ın geçen ay basına sızdırılan Çin yönetimine ait 403 sayfalık resmi belgeye dayandırdığı haberinde, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki güvenlik birimlerine nasıl hareket etmeleri gerektiğine dair verilen detaylı talimatlar dikkati çekmişti.
Belgenin en az 200 sayfasında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve diğer Çinli yetkililerin, bölgedeki Uygur nüfusunun kontrolü ve aralıksız denetim yapılmasına ilişkin talimatları yer alırken, İslam'ın yayılmasını önlemek için önlem alınması uyarısında bulunulduğu görülüyordu.
Belgede Şi'nin 11 Eylül saldırısı sonrası ABD'nin "terörle savaş" politikasını örnek alarak bölgede yaşananları "terörizmle mücadele" olarak tanımladığı, güvenlik birimlerine "asla merhamet gösterilmemesi" talimatı verdiği, diğer yetkililerin de bölgedeki kampları ve keyfi tutuklamaları meşrulaştıran yorumlarının yer aldığı belirtilmişti.
Kaynak: AA . dikGAZETE.com