İstanbul
The Economist'in haberine göre; vakıf mülkleri, İslam dünyasının pek çok yerinde bulunsa da Hindistan, yaklaşık 872 bin vakıf mülkü ve 14 milyar dolarlık değerindeki mülkleriyle bu alanda en büyük paya sahip ülke olarak öne çıkıyor.
Bu durum, vakıf mülklerini yöneten vakıf kurullarını Hindistan'daki silahlı kuvvetler ve demir yollarından sonra en büyük üçüncü toprak sahibi konumuna getiriyor.
Modi hükümeti, camiler, mezarlıklar, türbeler, okullar, sağlık kurumları gibi vakıf mülklerinin yönetimi dahil olmak üzere ülkedeki Müslümanların vakıflarına tehdit olarak değerlendirilen bir yasal düzenlemeyi yürürlüğe almaya çalışıyor.
Hükümet tarafından parlamentonun alt kanadı Halk Meclisi'ne (Lok Sabha) Ağustos 2024'te sunulan söz konusu vakıf yasasından düzenleme öneren tasarı, Müslümanlara ait dini ve kültürel alanlarıyla bunlara bağlı mülklerin Hint yönetiminin denetimine alma girişimi olarak görülerek ülkede uzun soluklu bir ihtilafa yol açıyor.
Modi hükümeti ise söz konusu tasarının, vakıf mülklerinin yönetiminde suiistimallere yol açan eski mevzuatı iyileştirmeyi amaçladığını savunuyor.
Mecliste ön incelemesi tamamlanan söz konusu yasa tasarısının 10 Mart'ta başlayacak olan bütçe oturumunun ikinci yarısında oylamaya sunulabileceği belirtiliyor.
Hindistan'daki tarihi yapılar da ihtilaf konusu...
Söz konusu yasa tasarısı karşıtları ise bu düzenlemeyi büyük çaplı bir toprak gaspı olarak görerek Modi'nin Hindu milliyetçisi ideolojisini ilerletmeye yönelik son hamlelerinden biri olduğunu savunuyor.
Düzenlemenin ulusal öneme sahip bazı anıtları da etkileyebileceği kaydedilirken Tac Mahal gibi tarihi yapılara ait tartışmaları da alevlendiriyor.
Tac Mahal'in 2005 yılında vakıf mülkü olarak tescil edilmesi girişimi, Babür İmparatoru Şah Cihan'ın tapu senedine imza attığına dair belge sunulmadığı gerekçesiyle Hindistan Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildi. Tac Mahal'i yöneten Hindistan Arkeolojik Araştırmalar Kurumu ise denetimi altındaki 256 yapının vakıf mülkü olduğunu ifade ederek, bu durumun çalışmalarını zorlaştırdığını ifade ediyor.
"Asıl amaç, Müslüman mülklerini devlet kontrolüne almak"
Hindistanlı Müslüman parlamenter Esadüddin Owaisi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu yasa ne vakıf mülklerini korumak ne de gelirlerini artırmak için getirildi. Asıl amaç, Müslüman mülklerini devlet kontrolüne almak." ifadeleriyle tasarıya tepki gösterdi.
Cemaat-i İslami Hind Başkanı Seyyid Sadatullah Hüseyni ise bu yasadaki değişikliğin birçok vakıf mülkünün yok edilmesine yol açabileceğinden endişe duyduğunu dile getirdi.
Bağımsız araştırmacılar ve bazı Müslümanlar, söz konusu yasa tasarısının Hindu ve diğer dini vakıflara uygulanmayan yükümlülükler getirmesine karşın Müslüman toplumun temsilcileriyle yeterli istişare yapılmadan hazırlandığını savunuyor.
"Bir karışını bile bırakmayacağız"
Başbakan Modi'nin başında olduğu Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) Uttar Pradeş Eyalet Başbakanı Yogi Adityanath, vakıf kurullarına sert eleştiriler yöneltiyor.
Adityanath, Ocak ayında yaptığı bir açıklamada, "Vakfa ait olduğu iddia edilen tüm arazilerin kayıtlarını inceliyoruz. Bir karışını bile bırakmayacağız." ifadelerini kullanmıştı.
Uttar Pradeş, 232 binden fazla vakıf mülküyle Hindistan'da bu tür mülklerin en yoğun bulunduğu eyalet konumunda bulunuyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com