Meslek lisesi son sınıfa devam ederken kaybettiği babasının kaporta dükkanını devralmak durumunda kalan Hasan Altaş, kaportacılık yaptığı yıllarda amatör olarak ud ve akordiyon çaldı.
O dönemde bir hocadan da ders alarak nota öğrenen ve keman çalmaya başlayan Altaş, emekli olunca da Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Aktif Yaşam Merkezine gitti.
Burada yaşıtlarına enstrüman çalan ve ilerlemiş yaşına rağmen müzik tutkusundan vazgeçmeyen Altaş, bu sefer de Şehitkamil Belediyesi Sanat Merkezine giderek piyano kursuna kaydoldu.
''Hayatta boş durmamak gerek''Hasan Altaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının mesleğini devraldıktan sonra aynı zamanda müziğe de ilgi duyduğunu belirtti.
Hayatta boş durmamak gerektiğini aktaran Altaş, "Beynimizin çalışması lazım. Bir şeylerle uğraşmak lazım. Onun için de kendimi müziğe verdim, hayatıma müzikle devam ediyorum. 80 yaşına geldim, müziği bırakmadım. Benim gibi olan diğer arkadaşlara da tavsiye ediyorum. Evde oturmasınlar." dedi.
Üç çocuğu olduğunu belirten Altaş, "Çocuklarımın hepsini okuttum. 4 torunum var. Onlar da dedelerinin yanında müzik öğreniyor. Onları da çalıştırıyorum. Eşim, çocuklarım ve torunlarımla mutlu bir hayatımız var." diye konuştu.
''Dostlarıma da hiç olmazsa bir şeyle uğraşmalarını söylüyorum''Altaş, müziğin yaşantısının bir parçası olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müzik olmazsa ben de olmam. Daha çok hayata bağlanıyorum. Dostlarıma da hiç olmazsa bir şeyle uğraşmalarını söylüyorum. Bu yaşta uğraşın yoksa alzaymır hastalığı meydana çıkar. Mesela ben 80 yaşında olduğum halde kendimi 50 yaşında hissediyorum. Hayatta tembelliğe yer yok, mücadeleye devam etmek lazım. Ne zamana kadar yaşayacağımız belli değil ama yaşamak için bir şeyler yapmak, durmamak lazım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com