Hakkari
Kent merkezi ile Yüksekova ilçesi arasında kalan bölgedeki buzullarda zaman geçirirken şelaleye yakın bir noktadaki buzullarda meydana gelen çökme nedeniyle kaybolan Şırnaklı coğrafya öğretmeni Mehmet Aydın ile Adalet Bakanlığında memur olarak çalışan Hakime Koç'un aranmasına sabah saatlerinde yeniden başlandı.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinesinde, Jandarma Arama Kurtarma, İstanbul, Bursa, Sakarya, Erzurum ile Van'dan gelen arama kurtarma ekipleri, çalışmalarını çökmenin yaşandığı noktada yoğunlaştırdı.
Sabah saatlerinde Koç'un cansız bedenine ulaşan ekipler, aynı noktada Aydın'ın cenazesine de ulaştı.
Ekiplerce çıkarılan cenazeler, askeri helikopterle Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Hayatını kaybedenlerin yakınları hastanede önüne geldi.
Bölgede arama ve kurtarma çalışmaları tamamlandı.
Valilikten yapılan açıklamada, merkeze bağlı Kırıkdağ köyü Cennet Cehennem Yaylası'ndaki Cilo Buzulları bölgesinde buz kütlesi altında kalan iki kişiye, yürütülen arama kurtarma çalışmaları sonucunda ulaşıldığı belirtildi.
İki gün önce bölgeye gezi amacıyla giden 18 kişilik gruptaki 4 kişinin buzulların altında kaldığı, iki kişinin yapılan çalışmalarla sağ olarak kurtarıldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hakkari Valiliğimiz koordinasyonunda JAK, UMKE, Polis Özel Harekat, Bursa, Sakarya, Erzurum, Van ve Hakkari AFAD ekiplerinin yoğun çalışmaları neticesinde, İstanbul'dan buzul ve mağara tecrübesi olan uzmanların da katıldığı çalışmalarla kalan iki vatandaşımızın cansız bedenlerine ulaşılmıştır. Kurtarma aşamasında görev alan tüm ekiplere teşekkür eder, vefat eden vatandaşlarımızın ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz."
Fotoğraf: Mesut Varol/AA
Hakkari'deki Cilo buzullarından yaralı kurtarılan çift, o anları anlattı
Kent merkezi ile Yüksekova arasında kalan bölgedeki buzullarda gezerken şelaleye yakın bir noktada yaşanan çökme nedeniyle kaybolan, kurtarıldıktan sonra Yüksekova Devlet Hastanesinden Van'a sevk edilen Avcu çifti, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Ortopedi Servisi'nden taburcu olan Kemal Avcu (43), bölgeye 18 kişilik bir kafileyle gezi amaçlı geldiklerini söyledi.
Şelalenin bulunduğu noktada fotoğraf çektikleri esnada buz kütlesinin kırıldığını belirten Avcu, "Şelalenin önünde durmuştuk. O esnada fotoğraf çekiyorduk. Bulunduğumuz yerin altı tamamen oyulmuştu. Biz de ne olduğunu anlayamadık. Durduğumuz yerin sağlam olduğunu düşünüyorduk. Bir an kendimizi boşlukta gördük. Yaklaşık 20 metre aşağı düştük. Düştüğümde ilk eşimi gördüm, kalçası kırılmıştı. Yukarıya çıkmaya çalıştım. Şelale üzerimize akıyordu. Eşimi biraz sürüklemek istedim. Güvenli bir noktaya taşıdım. Sonra tırmanarak yukarı çıktım. Elbise getirdim, ekipler gelene kadar eşimizi orada tuttum." diye konuştu.
Yaşadıklarını asla unutmayacağını ifade eden Gülay Avcu da (29) yaklaşık iki saat kurtarılmayı beklediklerini aktardı.
Donmak üzereyken kurtarıldığını belirten Avcu, o anları şöyle anlattı:
"Düşerken ki o an hiç aklımdan gitmiyor. Aşağı doğru sarsıldık, düştüğüm noktada sağdan, soldan rüzgar vuruyordu. 4 kişi de aynı yere düştük. Bir arkadaşımız bayılmıştı. Bir arkadaşımız da kar kütlesinin arasında sıkışmıştı. Eşim uğraştı, yardım etti ama çıkaramadı. Eşim beni başka bir buz kütlesinin üzerine çıkardı. Yoksa beni bulamazlardı. Düştüğümüz yer çok derindi. Sonra eşimle helalleştik. Çünkü öleceğimizi düşündük. Eşime 'sen git kendini kurtar' dedim. Çünkü kimse yoktu, grup başkanımız yardım çağırmaya gitmişti. Eşim sürekli beni motive etmeye çalıştı. Çok soğuktu, elimi çantanın içerisine koyarak ısıtmaya çalışıyordum. Ellerimi hissetmemeye başlayınca da kendime vurmaya başladım. Hayatta kalmak için sürekli kendime vurdum. Tam bayılmak üzereyken ekipler beni kurtardı. Sadece belime ip bağladıklarını hatırlıyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com