Cape Town
Ülkede beyaz ırkçı apartheid rejiminin yıkılıp demokratik düzene geçilmesinin üzerinden 30 yıl geçse de ülke topraklarının büyük çoğunluğu hala beyaz çiftçilere ait bulunuyor.
Bu toprakların siyahilere dağıtılmasını amaçlayan toprak reformu, 1994'ten beri hükümetlerin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa'nın 24 Ocak'ta imzaladığı "2024 tarihli Toprak Kamulaştırma Yasası", toprakların yeniden dağıtımını hızlandırmaya yönelik bir adım olsa da hükümete "tazminatsız kamulaştırma" yetkisi vermesi nedeniyle tartışmaların odağında.
AA muhabiri, Güney Afrika'da toprak reformu ve tartışmalı kamulaştırma yasa tasarısına ilişkin bilgileri derledi.
Resmi verilere göre, 122 milyon hektarlık yüzölçümüne sahip Güney Afrika'da, toprakların yaklaşık 100 milyon hektarı tarıma elverişli arazilerden oluşuyor.
Ülkede beyaz ırkçı apartheid rejiminin yıkıldığı 1994'te, beyaz çiftçiler bu toprakların yüzde 77'sinden fazlasına sahipti.
Demokrasiye geçiş sonrası hükümet 2014'e kadar beyazlara ait bu toprakların yüzde 30'unun siyahi çiftçilere dağıtılması hedefi koysa da aradan geçen onlarca yıla rağmen bu hedefe hala erişilebilmiş değil.
2025 itibarıyla, yaklaşık 44 bin beyaz çiftçinin, ülkenin tarım arazilerinin yüzde 61'ine sahip olduğu ifade ediliyor.
Hükümet, 1994'te konulan hedefe ulaşmak için 2030'a kadar en az 8 milyon hektar tarım arazisinin yeniden dağıtımını amaçlıyor.
Ramaphosa'nın geçen ay imzaladığı toprak kamulaştırma yasa tasarısı, bu sürecin hızlandırılmasına yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Tazminatsız kamulaştırma
Apartheid döneminden kalma 1975 tarihli kamulaştırma yasasının yerine yürürlüğe girecek olan yeni yasa, hükümete tarım arazilerinin kamulaştırması için geniş yetkiler tanıyor.
Yeni yasanın çok tartışılan 12. maddesi ise hükümete toprakların tazminatsız şekilde kamulaştırılması yetkisi veriyor. Bunu "kamu yararına uygunluk" şartına bağlıyor.
Yasa, kamu yararına uygunluğun belirlenmesini, kamulaştırmayı gerçekleştirecek makamın takdir yetkisine bırakıyor.
Öte yandan, tazminatsız kamulaştırma, aktif biçimde kullanılmayan arazilerle sınırlandırılıyor.
Yasa, kamulaştırmayı gerçekleştirecek makamın değerlendirme öncesi arazi sahipleriyle mülkün makul ücretten satın alınmasına ilişkin bir anlaşmaya varılmasını da şart koşuyor.
- Koalisyon ortakları ve muhalefet yasaya karşı
Cumhurbaşkanı Ramaphosa'nın imzalamasına rağmen henüz yürürlüğe girmeyen yasa, Güney Afrika'da gerek koalisyon ortakları gerekse muhalefet tarafından şiddetle eleştiriliyor.
Koalisyon hükümetinin ikinci büyük partisi olan ve seçmen kitlesi ağırlıklı olarak beyazlardan oluşan Demokratik İttifak (DA), Zulu milliyetçisi ana muhalefet Ulusun Mızrağı Partisi (MKP) ve siyahlara radikal toprak dağıtımı vadeden ikinci büyük muhalefet partisi Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) başta olmak üzere, çoğu parti farklı nedenlerle yasaya karşı çıkıyor.
DA, anayasanın toprak reformu da dahil olmak üzere tazminat ve iade eylemlerine izin verdiğini kabul etmekle birlikte, yasa tasarısının usul ve önemli esas yönleri konusunda ciddi çekinceler olduğuna dikkati çekiyor.
MKP ise "Güney Afrika halkının toprak iadesi mücadelesine ihanet" olarak nitelendirilen yasayı, toprak reformu için yetersiz olduğu gerekçesiyle şiddetle reddediyor.
EFF de mevcut duruma radikal bir çözüm getirmekten uzak olarak nitelendirilen yeni yasanın, kamulaştırmayı anayasaya uygun hale getirmekten öteye geçmediğini vurguluyor.
Mayıs 2024'teki seçimlerde 30 yıllık tek başına iktidarı kaybetmesine rağmen, koalisyon hükümetinin en büyük partisi olan Afrika Ulusal Kongresi (ANC), mevcut durumda yasayı savunan tek büyük parti konumunda.
Hükümetten Trump'a yanıt: Hiçbir araziye el konulmadı
Trump, Güney Afrika'nın "topraklara el koyduğunu" ve belirli kesimlere "çok kötü" davrandığını, bu ülkeye yönelik tüm fonları askıya aldığını belirtmişti.
Güney Afrika'da durumun çok kötü olduğunu vurgulayan Trump, ancak "radikal sol medyanın" bu konuyu gündeme getirmediğini kaydetmişti.
Güney Afrika hükümeti ise Trump'ın iddialarını reddederek, toprak kamulaştırma yasasını savunuyor.
Cumhurbaşkanlığından bugün yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika'nın, hukukun üstünlüğü, adalet ve eşitliğe derinden bağlı bir anayasal demokrasi olduğu kaydedilerek, "Güney Afrika hükümeti hiçbir araziye el koymamıştır." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, yeni kabul edilen kamulaştırma yasasının bir müsadere aracı değil, anayasanın öngördüğü şekilde halkın eşit ve hakkaniyetli bir şekilde toprağa erişimini güvence altına alan anayasal bir yasal süreç olduğu vurgulandı.
Güney Afrika'nın, ABD ve diğer ülkeler gibi, her zaman kamusal arazi kullanımına duyulan ihtiyaç ile mülk sahiplerinin haklarının korunması arasında denge kuran kamulaştırma yasalarına sahip olduğu vurgulanan açıklamada, "Trump yönetimiyle toprak reformu politikamız ve ikili çıkar konularıyla ilgili etkileşim kurmayı dört gözle bekliyoruz." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Güney Afrika'nın HIV/AIDS programının yüzde 17'sini oluşturan PEPFAR yardımı hariç ABD'den aldığı başka bir fon olmadığına dikkati çekildi.
Güney Afrika ekonomisine etkileri
Öte yandan, Trump'ın açıklamasının Güney Afrika ekonomisine etkileri gözleniyor.
Afrika'nın en büyük borsası olan Johannesburg Borsası (JSE), açıklamanın ardından haftaya yüzde 1,52 düşüşle başladı.
Güney Afrika Randının, dolar karşısında geçen haftanın kapanışına göre yüzde 3'e yakın değer kaybetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com