Edirne
Prof. Dr. Özbalta, Trakya Üniversitesince (TÜ) düzenlenen bir çalıştaya katılmak için geldiği Edirne'de, AA muhabirine, Türkiye'deki toplam enerjinin yüzde 40'ından fazlasının binalarda kullanıldığını ifade etti.
Binalarda kullanılan enerjinin büyük kısmının fosil yakıtlardan elde edildiğini anımsatan Özbalta, bu durumun iklim krizini ve çevre sorunlarını beraberinde getirdiğini dile getirdi.
Çevreyi korumak ve enerji tasarrufu sağlamak için "enerji etkin" binaların yaygınlaşması gerektiğine dikkati çeken Özbalta, "Bütün dünya ülkelerinde bu bilinç gelişmekte. Sıfır enerjili çevre dostu binalar, fosil yakıtlar yerine enerjinin büyük kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından elde eder. Enerjisini rüzgar, güneş ve jeotermal enerjiden karşılayarak daha az şekilde atmosferi kirletir." diye konuştu.
Fotoğraf: Gökhan Zobar/AA
Prof. Dr. Özbalta, yeni tasarlanan binalarda enerji etkinliğinin göz önünde tutulduğunu, mevcut binalarda da yapılacak düzenlemelerle enerji tasarrufu sağlanabileceğini vurguladı.
Binalarda ilk alınacak önlemin yalıtım olduğunu anlatan Özbalta, şunları kaydetti:
"Bununla beraber güneş enerjisinden yararlanma olanakları değerlendirilmeli. Ülkemizde Ege ve güney bölgelerde güneş kolektörleri kullanılmak ve sıcak su elde edilebilmektedir. Yine havalı kolektörlerle ısınmaya katkı sağlanabilir. Güneş enerjisinden elektrik enerjisi elde edilen fotovoltaik paneller vardır, onların çatıya ya da cepheye konmasıyla enerji üretimi yapılabilir.
Biz genellikle sanayi tip rüzgar güllerini biliyoruz ama çatıda veya bahçede kullanabileceğimiz ev tipi adını verdiğimiz rüzgar gülleriyle de temiz enerjiden yararlanmak mümkündür. Bulunduğunuz bölgeye göre jeotermal enerjinin kullanılması da mümkün oluyor. Güneş, rüzgar ve jeotermal enerji ülkemiz açısından inanılmaz bir potansiyel barındırmakta. Bunları mimariyle binalara entegre ederek temiz enerjili binalar tasarlamak mümkün. 1 kilovat gücünde yaklaşık 4 fotovoltaik panel ile 3 kişilik bir ailenin elektrik enerjisi karşılanabiliyor. Tabii ki bu ülkelerin bulunduğu konuma ve güneş ışınım şiddetine göre değişiyor. 2 metrekarelik güneş kolektörüyle sıcak su elde edilebiliyor."
Özbalta, Türkiye'nin bulunduğu enlemler itibarıyla güneş enerjisinden ikinci derecede yararlanabilen bir konumda olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com