Kastamonu
Atölye tarafından her hafta bir kafede bir araya gelen ev hanımları, öğrenciler ve iş stresinden bunalanlar, uzman öğreticiler eşliğinde seramik, cam boncuk, boyama, bez çanta, keçe, sabun, mum, maske, tuval gibi sanatsal çalışmalar yaparak gündelik hayatın getirdiklerinden uzaklaşıyor.
Kastamonu Sanat Atölyesi kurucusu Betül Tefenli, kentte sanatsal çalışmalar yapmak için atölyeyi kurduklarını söyledi.
Yeni anne olduğunu anlatan Tefenli, "Hem anneleri hem de diğer bireyleri evden çıkartıp sosyal aktiviteye yönlendirelim istedik. Evin içinde çocuklarıyla saatlerini geçiren bir anne buraya gelip iki saat boyunca 'anda' kalabiliyor. Burada sanatsal çalışmalar yaparken kafasını boşaltıp buradan ayrılıyor." dedi.
Tefenli, her hafta sonu sanat için herhangi bir kafede buluştuklarını aktararak Tefenli, "Arkadaşlarımızla bir araya geliyor, yiyor, içiyor ve hep birlikte sanatımızı icra ediyoruz. Başlarında uzmanlarımız, görsel sanatlar hocalarımız oluyor. Sanatın iyileştirici gücünü kullanmak istiyoruz. Hep birlikte ruhumuzu o an içinde sanata teslim edip sanatımızı icra ediyoruz." diye konuştu.
"50-55 kişiyi bulan katılımcı oluyor"
Sanat ve felsefe alanında çalışmayı ilerletmek istediklerini dile getiren Tefenli, şöyle devam etti:
"Burada farklı workshoplar yapıyoruz. Yaklaşık 1 yıl önce 5 kişi ile başladık. Şu an hem cumartesi hem de pazar günleri 50-55 kişiyi bulan katılımcı oluyor. Sadece kullandıkları malzemeleri karşılayacak olan çok cüzi bir miktar ücret alıyoruz. Geri dönüşler çok güzel. İnsanlar buradan çok mutlu ayrılıyor."
"İnsanların rahatladığını görmek beni de iyi hissettiriyor"
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Kastamonu Temsilcisi Kağan Yılmaz ise yaklaşık bir yıl önce bu çalışmaya dahil olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Sanatın iyileştirici gücünü danışanlarımda gözlemlediğim için böyle bir oluşuma dahil olmak istedim. Dernek olarak bazı çalışmalarımızı atölye ile birleştirdik. Katılanlarda gözlemlediğim temel şey, insanlar travmalarını, yaşantılarını kelimelere dökmekte çok zorlanıyorlar ama bu tarz sanat faaliyetlerinde kelimelere dökmek zorunda olmadan duygularını ifade edebilmeleri oldukça faydalı oluyor. Sanatın iyileştirici gücünü hem öğrencilerim hem de dernek üyelerinde görmek istedim. İnsanların rahatladığını görmek beni de iyi hissettiriyor."
"Terapi gibi geliyor"
Atölye çalışmalarına katılan Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zeynep Mungan Yılmaz da "Atölye sanat alanında Kastamonu'daki ciddi bir açığı kapattı. Uzun zamandır burada bir seramik atölyesi olsa da gelsek diyordum. Bir tanıtımda gördüm ve başladım. Haftada 2 saat buraya gelip sanatla iç içe olmak gerçekten terapi gibi geliyor. Günlük hayatın o yorgunluğunu burada atmış oluyor, her şeyi unutuyorsunuz. Şimdi cam sanatına başladım, ona devam ediyorum. Kızımla da geliyoruz. O da maske boyama yapıyor." ifadelerini kullandı.
Erol Can Maltaş ise infaz koruma memuru olarak görev yaptığını, iş stresinden uzaklaşmak için sanat çalışmalarına katıldığını anlatarak, "Buradaki etkinliklere düzenli olarak katılmaya çalışıyorum. Sürekli hükümlülerle uğraşıyoruz, stresli bir iş yapıyorum. Burada öncelikle kendimi bulabiliyorum. O kili elime aldığımda çok rahatlıyorum. Kendimle beraber olmaya başlıyorum. Düşüncelerimi oraya aktarıyor ve dışardaki her şeyden uzaklaşıyorum. Burası psikolojik olarak rahatlamamı sağlıyor." diye konuştu.
Seramik hocası Merve Köseoğlu ise katılımcılardan çok güzel geri dönüşler aldıklarını aktardı.
Kafesini atölye çalışmalarına açan İsmail Çıplak da bu tür sanatsal faaliyetlerin içinde olmaktan mutluluk duyduklarını kaydetti.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com