Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ne, ilk filmi "Ahoo" (Ahu) ile katılan yönetmen ve mimar Amir Hossein Hemmati, Instagram hesabı üzerinden yayınlanan "Soru-Cevap" bölümüne konuk oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu festivalin, UNICEF Uluslararası Kısa Film Yarışması'nda yer alan Hemmati, bugünün koşullarında, yaşama tutunmaya çalışan Afgan bir kadın olan Ahoo'nun yaşamını ele aldığı filmin hikayesini anlattı.
Amir Hossein Hemmati, mimar olduğunu belirterek, "İran'daki bazı inşaatlarda Afgan göçmenlerle çalışıyordum. Birçoğu İran'da kalma iznine sahip değildi. Onlar için ne kadar zor olduğunu gördüm. Aslında filmde işlediğim konu bu değil. Örneğin yalnız yaşayan anne görmedim. Ancak onları anmak amacıyla böyle bir şey yapmak istedim. Başlangıç noktam, bu problemleri ve zorlukları göstermekti." diye konuştu.
Sahip olduğu iki mesleğin özelliklerine de değinen yönetmen Hemmati, "Mimarlık çok ilginç bir meslek. Ancak sinema daha güçlü. Bir film yapıyorsunuz ve insanlar, yıl boyunca bu filmi izliyor. Mimarlıkta durum biraz farklı. Yapılan bir eserin etkisinin gerçekleşmesi için 200 yıl gerekebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Los Angeles'ta oyunculuk eğitimi aldığını, 7-8 yıl önce de İran'da oyunculuk yaptığını aktaran Hemmati, "Daha önce 3-4 yarı profesyonel film yaptım. Ama Ahoo benim ilk profesyonel filmim." ifadelerini kullandı.
Genç yönetmen, göçmenlerin her zaman hareket halinde olduğunu, bu bağlamda filmin kahramanı Ahoo'nun da hep hareket ettiğini kaydetti.
Konu göçmenlik olunca herkesin aklına Orta Doğu'nun geldiğini, Belçika, Fransa, ABD gibi ülkelerin akla gelmediğini söyleyen Hemmati, "Göçle ilgili filmlerin, Cannes ve Venedik gibi film festivallerinde de yer alması gerekiyor." diye konuştu.
Amir Hossein Hemmati, filmin mültecilerin yaşamına fayda sağlamasını istediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Bir kişiye bile yardım edebilirsem çok mutlu olurum. Aynı şekilde insanların mültecilere bakış açısını da değiştirebilirsem mutlu olurum. İnsanların mülteciler hakkındaki görüşlerinin değişmesi çok önemli. İran'da mültecilerle ilgili güçlü bir etki bırakabilmek için kısa film yerine, uzun metrajlı film yapmak gerekiyor. Avrupa'da ise kısa filmlerin popüler olduğunu biliyorum. Kısa filmler genellikle festivaller için yapılır."
Festival jürisine de değinen yönetmen, İran'da oldukça popüler olan isimlerin festival jürisinde yer aldığının altını çizerek, "Eğer yarışmayı kazanırsak, İran'da çok fazla kişi bu filmi izleyecektir." yorumunu yaptı ve festivalin her yıl daha da iyi bir şekilde devam etmesi temennisinde bulundu.
"Ahoo" adlı filmin konusu kısaca şöyle:
"Günümüz koşullarında, kadının ikinci plana itildiği zorlu hayata tutunmaya çalışan Afgan bir kadın olan Ahoo, kendisini zorlayan bu acımasız dünyada sadece hayatta kalmaya ve geçimini sağlamaya çalışır. Savaş ve yıkımın ortasında, bütün zorluklara göğüs geren güçlü bir kadın olan Ahoo’nun, açığa çıkarsa zor bir duruma gireceği önemli bir sırrı var."
Çevrim içi olarak 45 filmin ücretsiz gösterileceği, masterclass etkinlikleri, uzman isimlerle atölyeler, sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla, panellerle devam edecek festival, 21 Haziran'da düzenlenecek kapanış töreniyle sona erecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com