İSTANBUL
Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, ileri teknoloji kullanımı ve uzmanlık tecrübesi gerektirmesi nedeniyle genetik çalışmaların ancak belli büyük merkezlerde gerçekleştirilebildiği kaydedildi.
Pek çok vatandaşın genetik kökenli hastalıkların geç tespit edilmesi nedeniyle büyük sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldığı aktarılan açıklamada, son dönemde teknolojinin de ilerlemesinin, genetik hastalıkların tespitinde yeni bir çığır açtığı belirtildi.
Bakırköy Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği bünyesinde dünya standartlarında yeni kurulan Genetik Hastalıkları Tanı Merkezinin pek çok hastaya umut olduğu vurgulanan açıklamada, her gün ortalama 100 test yapılan merkezde, 7 ayda 3 bin 500 hastaya ücretsiz hizmet verildiği bildirildi.
"Taşıyıcı olma ihtimalini değerlendirerek test yapıyoruz"
Ekici, tanı merkezine başvuru için kişinin hasta olması gerekmediğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Ailesinden birinin hasta olması ve kendisinin de taşıyıcı olma ihtimalini değerlendirerek test yapıyoruz. Önceliğimiz, başvuranların yakınlarındaki hasta kişilere test yapmak. Hastayı sadece o anki durumuyla değil, öz geçmişi, diğer hastalıkları ve sülalesindeki hastalıklarla birlikte inceliyoruz. Sonrasında ise hangi hastalık için hangi testi yapacağımıza odaklanıyoruz. Sadece hastaları değil, hastanın akrabalarını da bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Aslında o kişinin bütün sülalesi bizim hastamız oluyor. BRCA1-2 geninde mutasyon taşıyan birisinin bunu çocuklarına aktarma ya da bunun kardeşlerinde de bulunma ihtimali yüzde 50'dir. Bu durumda biz o hastayla yakın kan bağı bulunanlara şikayeti olsun olmasın BRCA testi yapıyoruz."
"Genlerde meydana gelen mutasyonlar kansere yakalanma oranını artırıyor"
Uzman Doktor Bülent Uyanık da tanı merkezinde yapılan testlerin uygulanacak tedavi yöntemlerinde önemli olduğunu belirterek,"Testlerle kişilerin bu hastalıklara yakalanma riskinin ne kadar olduğunu ve tedavi yöntemlerini belirliyoruz. Ayrıca genlerinde mutasyon tespit edilen hastaların kesinlikle kanser olması gibi bir durum söz konusu değil. Ama kansere yakalanma oranında ciddi bir artış olduğu görülüyor. Hasta ameliyat olmasa bile artık hayatını ona göre planlayabilir. Kişilerin hayatının planlanmasında önemli bir rol oynar." değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: İsmail Özdemir
dikGAZETE.com