Ankara
Uzun yıllar sadece seyahat amaçlı yararlanılan konvansiyonel trenlerin turistik trenler olarak hizmet vermeye başlamasıyla, Turistik Doğu ve Turistik Diyarbakır ekspreslerinden sonra Turistik Tatvan Treni de yerli ve yabancı turistler için seçenekler arasına eklendi.
Turizm treninin ikinci seferi Ankara'dan 6 Ağustos'ta törenle uğurlandı. Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nun trenin tanıtımı için düzenlediği tur etkinliğine katılan AA ekibi de Ankara ile Tatvan arasındaki yolculuğu görüntüledi.
Ankara'dan Tatvan'a 1262 kilometrelik güzergahı, yaklaşık 28 saatte tamamlayan tren, Kırıkkale, Kırşehir, Kayseri, Sivas ve Malatya'yı geçerek, Elazığ'da 4 saatlik mola verdi, ardından Bingöl, Muş ve Bitlis sonrasında Tatvan'a ulaştı.
Trenin ikinci seferi, üniversite öğrencilerini ağırladı. 160 yolcu kapasiteli trende yolcuların çoğunluğunu oluşturan 130'u aşkın İstanbul Üniversitesi öğrencisi, doğayla iç içe rotalardan oluşan İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini görmenin keyfini çıkardı.
Trende müzik eşliğinde eğlenen gençler, manzaraya karşı kitap okudu, oyunlar oynadı. Elazığ'daki molada tarihi alanları ve müzeleri gezen öğrenciler, Tatvan'da da Türkiye'nin en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü, Islahiye Medresesi ve Ahlat Selçuklu Mezarlığı gibi tarihi yerleri yakından görme fırsatı buldu.
İçinde buzdolabı ve lavabosu bulunan yataklı vagonlarında 2 kişinin seyahat edebildiği trenin yemekli vagonlarda, doyumsuz manzara eşliğinde lezzetler sunuluyor.
"Buraya kadar gelmeyi hayal etmemiştim"
Yolculuğa katılan öğrencilerden Arzu Eyyübova, tren yolculuğunun harika geçtiğini söyledi.
Arkadaşlarıyla yolculuğun çok zevkli olduğunu belirten Eyyübova, "Anadolu'yu görmek hep hayalimdi ve Turistik Tatvan Treni ile bu hayalim gerçekleşmiş oldu. Dün Elazığ'daydık, mola verdik. Orada Basın Müzesi'ne gittik, Hamam Müzesi'ne gittik, birçok tarihi yere gittik. Rehber de olduğu için sürekli bize anlatıyordu, anlattıkça da bilgilendirici oldu." dedi.
Tatvan'da çok güzel karşılandıklarını söyleyen Eyyübova, şöyle konuştu:
"Sabah erkenden kalktık, geziye başladık, Tatvan'dan Nemrut'a geldik ve burayı çok beğendik. Ben aslında buraya kadar gelmeyi hayal etmemiştim. Yukarıdan bakarız, birkaç fotoğraf alırız, rehber bize anlatır ve biter diye düşünmüştük ama bayağı geldik, suya dokunduk, gezdik, sohbet ettik, fotoğraf çektirdik. Özellikle öğrenciler için çok güzel oldu. Bu benim ilk deneyimimdi ama üniversite ortamında yaşamak çok başkaydı."
"Herkes hayatında bir kere olsun böyle bir şeyi deneyimlemeli"
Öğrencilerden Sıla Şerifoğlu da keyifli bir yolculuk geçirdiklerini ifade ederek, "Çünkü İstanbul'da yaşıyorum ve buralara gelmek benim için çok zor. O yüzden çok güzel oldu." dedi.
Yolculukta manzaranın çok iyi olduğunu söyleyen Şerifoğlu, ayrıca trende uyumanın kendisini başta korkuttuğunu ama alıştıktan sonra güzel geldiğini ifade etti. Şerifoğlu, şöyle konuştu:
"Trene bindim ama bu kadar uzununa binmemiştim. Doğu illeri zaten çok görmek istediğim yerlerdi. Zamanında dedemin de ilk öğretmenlik yaptığı yer Bitlis, Ahlat. O yüzden bu gezi olunca çok sevindim orayı da göreceğim diye. Herkes hayatında bir kere olsun böyle bir şeyi deneyimlemeli."
"Odalar beklentimin çok üstünde"
İdil Mine Ercümen de ilk defa tren yolculuğu yaptığını belirterek, "Anadolu'yu zaten hep böyle daha yakından görmek istiyordum. Elazığ'da zaten önemli birçok tarihi yapıyı da ziyaret ettik. O bakımdan da çok güzeldi." diye konuştu.
Herkesin turistik trenlere katılmasını öneren Ercümen, "Yeni arkadaşlıklar edinme fırsatınız da oluyor. Çünkü sadece bir tane restoran var. Orada daha rahat sosyalleşebiliyoruz." dedi. İdil Mine Ercümen, yataklı vagonların da konfor açısından beklentisinin çok üstünde olduğunu aktardı.
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülsüm Ak ise yolculuklarının çok rahat geçtiğini belirterek, "Trenle yolculuk çok çekici bir yolculuk aslında ve iyi bir destinasyon olacak bence Doğu Ekspresi gibi. Öğrencilerimizin de çok memnun kaldığını umuyorum." diye konuşu.
Ak, trenle birlikte öğrencilerin bu coğrafyayı daha fazla tanıyacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Seyahat etmek çok kıymetli. Hani bir söz vardır ya 'çok okuyan mı, çok gezen mi.' Gezmenin keyfi ayrı. Okumayla belki okumuş, araştırmış olabilirler ama buraları görerek daha iyi öğrenmiş olacaklar, sosyalleşecekler. Bir de okullarımız tatil oldu, bu da onlar için bir imkan oldu.
Mutlu olmalarını arzu ediyoruz ve öyle olduklarını da görmekteyiz. Elazığ'da durduk, Harput Kalesi'ni gezdik. Oradaki bazı köşk ve müzeler vardı, oraları da gezdik. Hakikaten ben ilk kez gördüm, çok beğendim. Bu bölgeyi Türk insanının görmesi çok önemli, gençler bu coğrafyaya zaten çok meraklılar."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com