?>

Genç edebiyatçıların ilham kaynağı: Attila İlhan

"Şiir ve romanın ustası" olarak nitelendirilen ve birçok genç edebiyatçıya ilham kaynağı olan Attila İlhan'ın vefatının ardından 14 yıl geçti.

Kültür Sanat - 5 yıl önce

Istanbul

"Ben sana mecburum bilemezsin / Adını mıh gibi aklımda tutuyorum / Büyüdükçe büyüyor gözlerin / Ben sana mecburum bilemezsin / İçimi seninle ısıtıyorum."

Bu sözlerin de sahibi Türk edebiyatının büyük ustası Attila İlhan vefatının 14. yılında anılıyor.

"Şiirin ve romanın ustası" olarak gösterilen, aynı zamanda gazeteci, senarist ve eleştirmen Attila İlhan, savcı Bedrettin Bey ile Memnune Hanım'ın ilk çocuğu olarak 15 Haziran 1925'te İzmir'in Menemen ilçesinde dünyaya geldi. Aynı zamanda divan şairi babası emekli olduktan sonra avukatlık yapmak üzere İzmir'i tercih edince Attila İlhan ve ailesi buraya yerleşti.

İlhan, ilk öğrenimini Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu'nda ve Karşıyaka Ortaokulu'nda tamamlarken, babasının vasıtasıyla henüz öğrencilik yıllarında edebiyata ilgi duymaya başladı. İlk şiirini 3. sınıftayken "İlkbahar" başlığıyla kaleme alan İlhan, ortaokulda da roman yazmaya başladı.

İzmir Atatürk Lisesi'nde birinci sınıftayken mektuplaştığı bir kıza gönderdiği Nazım Hikmet şiirleri nedeniyle 1941'de 16 yaşındayken komünizm propagandası yapmaktan tutuklanan Attila İlhan, okuldan uzaklaştırıldı.

İlk ödülünü "Cebbaroğlu Mehemmed" adlı şiiriyle aldı

Bu süreçte 3 hafta gözetim altında, iki ay hapiste kalan İlhan'a Türkiye'nin hiçbir yerinde okula gidemeyeceğine dair bir belge verildi. Babasının hukuk mücadelesinin ardından Attila İlhan, Danıştay kararıyla 1944'te okuma hakkını tekrar kazanarak, İstanbul Işık Lisesi'nde eğitime başladı.

İlhan, lise son sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı, birinciliği Cahit Sıtkı Tarancı, üçüncülüğü ise Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın aldığı CHP Şiir Armağanı'nda "Cebbaroğlu Mehemmed" adlı şiiriyle ikincilik ödülünü kazandı.

Liseden 1946'da mezun olan şair, daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu ve bu dönemde "Gün" ve "Yığın" adlı dergilerde çeşitli şiirler kaleme aldı.

İlhan, 23 yaşındayken toplumsal duyarlılıkla yazdığı ilk şiir kitabı "Duvar"ı ise 1948'de kendi imkanlarıyla okurlarıyla buluşturdu. Özgürlük, yurtseverlik, özveri, barış, insanlık temalarını ele alan şiirlerinde, İkinci Dünya Savaşı'nın gerilimini, sıkıntılarını ve çöküntülerini anlattı.

Aynı yıl Fransa'nın başkenti Paris'e gitmeye karar veren İlhan, hayatının 1950'li yıllardaki 6 yıllık sürecini sürekli İstanbul, Paris ve İzmir arasında geçirdi. İlhan, Paris'te kaldığı zaman boyunca sosyal-siyasal gözlemler yaptı ve bu gözlemlerini ileride çıkaracağı romanlarında ve şiirlerinde kullandı.

1953'ten sonra sinema yazarlığına başladı

Türkiye'ye döndükten sonra 1951'de "Gerçek" gazetesinde yazdığı bir yazı nedeniyle hakkında soruşturma açılan Attila İlhan, bu olaydan sonra yeniden Paris'e gitti.

İlhan, Türkiye'ye kesin dönüş yaptıktan sonra üniversite eğitiminin son senesinde okuldan ayrılarak 1953'te "Vatan" gazetesinde sinema eleştirmenliği yapmaya başladı. İlk romanı "Sokaktaki Adam"ı da aynı yıl yayımlayan ve o güne kadar yazdığı 10 romanı yayımlamayan İlhan, bunun sebebini bir söyleşisinde, "Çok akıllıca bir sebebi vardı. Çünkü biliyorum ki yazarlar ilk romanlarında kendilerini anlatırlar. O da romancılık değildir. Günlük tutmaktır." ifadeleriyle açıkladı.

Erzincan'da 1957'de askerliğini yapan Attila İlhan, askerlikten sonra sinema çalışmalarına ağırlık vererek, Yeşilçam için çalışmaya başladı. Metin Erksan ve Fikret Hakan gibi isimlerle yaptığı uzun sohbetlerde, "Toplumcu sinema nasıl olmalı?" sorusunun cevabını arayan İlhan, 15'e yakın senaryo kaleme aldı ve yazdığı senaryolardan "Kartallar Yüksek Uçar", "Yarın Artık Bugündür" ve "Sekiz Sütuna Manşet" en fazla izlenen diziler arasında yer aldı.

Senaryosunu İlhan'ın kaleme aldığı, yönetmenliğini Lütfi Akad'ın üstlendiği, kardeşi Çolpan İlhan ve Sadri Alışık'ın başrolünde yer aldığı "Yalnızlar Rıhtımı", özgün atmosfer denemeleriyle dikkati çekti. 1960'ta tekrar Paris'e dönen ünlü şair, bu dönemde yine sosyalizmin geldiği aşamaları ve televizyonculuğu inceledi.

Babasının vefatından sonra 8 yıl İzmir'de kalan şair, burada "Demokrat İzmir" gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Biket Hanım'la 1968'de evlenen İlhan'ın bu evliliği 15 yıl sürdü ve boşandıktan sonra Ankara'ya yerleşti. Burada Bilgi Yayınevi'nin danışmanlığını yürüten İlhan, "Yaraya Tuz Basmak", "Sırtlan Payı" ile "Fena Halde Leman" romanlarını bu dönemde kaleme aldı.

Uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı

Daha sonra İstanbul'a taşınan ve "Gelişim Yayınları"nda görev alan usta şair, "Milliyet", "Güneş", "Yeni Ortam", "Söz", "Meydan Gazetesi" ve "Cumhuriyet" gazetelerinde de uzun yıllar köşe yazarlığı yaptı.

Bir dönem müstear isimlerle edebiyat hayatını sürdürdüğü için Türk edebiyatında "Kaptan" lakabıyla anılan, senaryolarında "Ali Kaptanoğlu" takma adını kullanan İlhan, "Beteroğlu" takma adıyla da "Yücel" dergisinde şiirlerini yayımladı.

Attila İlhan, şairliğinin başlarında halk şiirleri ve yaklaşık 200 gazel kaleme alırken, daha sonra Nazım Hikmet'tin üslubundan etkilendi ve edebiyat hayatıyla birçok genç edebiyatçıya ilham kaynağı oldu.

Gazeteciliğe başladığı dönemde "Seçilmiş Hikayeler", "Kaynak" ve "Ufuklar" dergilerindeki yazılarında "Bobstil ve alafranga" olarak adlandırdığı "Garipçiler"in karşısında yer alan İlhan, 1952-1956'da çıkardığı "Mavi" isimli derginin etrafında toplanan yazar Orhan Duru ve Ferit Edgü gibi isimlerden oluşan edebi topluluğunun çalışmalarıyla "Mavi" ya da "Maviciler" adıyla tanınan toplumcu, gerçekçi şiir akımını başlattı.

Şiirlerinde yeni bir ses düzeni oluşturarak, kendine has bir üslup geliştiren Attila İlhan, bir röportajında yazarlık serüvenini şu sözlerle anlattı:

"Şiir gelir ve kendini yazdırır. Bu işin zanaatkarlığını da zaten aşağı yukarı 50 yıldan beri yaptığım için şiir yazmakta o kadar zorlanmıyorum. Bu bakımdan şiir benim hayatımda çok yer tutmuyor. Benim hayatımda daha çok yer tutan başka şeyler vardır. Bunların içerisinde bir defa astronomi merakım vardı. Liseyi bitirdikten sonra matematik astronomiye gitmeye hevesli bir gençtim fakat o zamanlar buna imkan vermedi. Biraz da babam istemedi. O zamandan bu zamana astronomi, astrofizik konularıyla çok yakından, merakla ilgilenirim ve uzayda olan olaylar birinci derecede ilgi çevreme girer. Bu yüzden de bilim kurgu dediğimiz edebiyat eserleri benim merakla beklediğim eserlerdir.

Bunun dışında çocukluğumdan beri çok yakından sinemayla ilgilenen birisiydim. Tabii bu sonunda beni senaryolar yazmaya götürdü. İmzamla olmayan 15 kadar senaryom film olmuştur. Kendi imzamla yazdığım 5 veya 6 büyük televizyon kanallarında gösterilmiş. En son 'Sokaktaki Adam' romanımın senaryosunu yazdım, o film olarak çekildi."

Gazetecilikte muhabirlikten, sekreterlik, köşe yazarlığı, başyazarlık ve genel yayın müdürü görevlerini yürüten İlhan, 20. yüzyılda bir sanatçının, büyük bir fikir ve estetik sentezi yaptığını savundu.

Attila İlhan, "Yağmur Kaçağı" ve "Ben Sana Mecburum" gibi şiir kitapları ile de genç şair kuşağını etkilemeyi başardı.

Romanlarında tarihsel konulara ağırlık verdi

Roman serüvenine başladığı dönemde ise eserlerini daha çok yerel ve kırsal olayların üzerine kuran yazar, bunun yanı sıra şehir insanını, Türkiye'nin yakın dönem tarihini siyasal, ekonomik ve sosyal yanlarıyla ele alan bir yapı içerisinde işledi.

İlhan, romanlarında ayrıca Batı kültürünün Türkiye'ye olan olumlu ve olumsuz etkilerini, çizdiği karakterlerle, Avrupa'daki şehirlerle örtüşen bir yapı içerisinde irdeledi. Usta yazar, "Sokaktaki Adam" ve "Zenciler Birbirine Benzemez" romanlarında ise tarihsel konulara ağırlık vererek, "Öz Türkçe" akımına karşı çıkan bir tutum sergiledi.

Yazarın "olgunluk dönemi" diye tanımlanan süreçte kaleme aldığı "Aynanın İçindekiler" adlı roman serisinde de "Bıçağın Ucu", "Sırtlan Payı", "Yaraya Tuz Basmak", "Dersaadet'te Sabah Ezanları", "O Karanlıkta Biz", "Allah'ın Süngüleri- Reis Paşa" ve "Gazi Paşa" eserlerinde yer alan karakterler, Türkiye'nin tarihi olayları, politik ve sosyal dengeler üzerinden ele alındı.

Fransız romancı Andra Malraux'un "Kanton'da İsyan" ve "Umut" kitapları ile Fransız şair Louis Aragon'un "Basel'in Çanları" adlı kitabını Türkçeye çeviren İlhan, "Attila İlhan'ın Defteri Serisi" kapsamında 9 eseri, Cumhuriyet gazetesindeki "Söyleşi" köşesinde kaleme aldığı yazıların kitaplaştırılmış halini ve TRT 2'de "Zaman İçinde Yolculuk" başlığıyla yayımlanan programının konuşmalarından derlenen 5 kitabı okuyucuyla buluşturdu.

Yaşamı boyunca birçok ödül alan İlhan, 1974'te "Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü"nü "Tutuklunun Günlüğü" isimli kitabıyla ve 1975'te ise "Yunus Nadi Roman Armağanı"nı ödülünü "Sırtlan Payı" isimli romanıyla elde etti.

Attila İlhan, ilk kalp krizini 1985'te geçirdi ve kardiyolojik sorunları 2004'e kadar devam etti. 10 Ekim 2005'te İstanbul'daki evinde geçirdiği ikinci kalp krizi sonucu 80 yaşında vefat eden sanatçının cenazesi Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.

Sanatçının vefatının ardından 2007'de adına kurulan "Attila İlhan Bilim Sanat Kültür Vakfı" bünyesinde, edebiyat alanında her yıl çeşitli ödüller verilmeye başlandı.

Usta şairin okurlarıyla buluşturduğu bazı eserleri şöyle:

- Şiir: "Duvar", "Sisler Bulvarı", "Yağmur Kaçağı", "Ben Sana Mecburum", "Bela Çiçeği", "Yasak Sevişmek", "Tutuklunun Günlüğü", "Böyle Bir Sevmek", "Elde Var Hüzün", "Korkunun Krallığı", "Ayrılık Sevdaya Dahil"

- Roman: "Sokaktaki Adam", "Zenciler Birbirine Benzemez", "Aynanın İçindekiler Serisi", (Gezi) "Abbas Yolcu"

- Senaryolar: "Yalnızlar Rıhtımı", "Ateşten Damla", "Şoför Nebahat", "Devlerin Öfkesi", "Rıfat Diye Biri", "Ver Elini İstanbul"

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Azerbaycan'da tarihi belgeler sergilendi

2019-10-08 22:12 - Dünya

“Hipertansiyon kalp-damar hastalıkları ve felçlere yol açabilir“

2019-10-07 16:59 - Sağlık

e-sporun cirosu 906 milyon dolar oldu

2019-10-07 14:32 - Teknoloji

Liseliler roketleriyle üniversiteleri geride bıraktı

2019-10-04 17:09 - Eğitim

Ankara-Londra hattında 23 milyar dolarlık 'çözüm' arayışı

2019-10-08 14:52 - Ekonomi

İstanbul'da okullardaki teknik inceleme sürüyor

2019-10-04 17:07 - Eğitim

Milli judocular Brezilya yolcusu

2019-10-03 14:12 - Spor

Boğazına çapari iğnesi takılan martı ameliyat edildi

2019-10-05 13:47 - Çevre-Hayat

AP'nin yeni Türkiye raportörü Amor oldu

2019-10-08 19:52 - Dünya

'Yazıcıoğlu'nun adının Gazze'de yaşatılması bizleri memnun etti'

2019-10-02 19:57 - Siyaset

İlgili Haberler

97. Oscar ödülleri sahipleriyle buluştu

08:48 - Kültür Sanat

Türk müziğinin usta ismi Edip Akbayram vefat etti

22:55 - Kültür Sanat

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Ramazan etkinlikleri başladı

18:22 - Kültür Sanat

Arnavutluk'taki tarihi Akçahisar Çarşısı esnafı Arnavut geleneklerini korumaya devam ediyor

16:03 - Kültür Sanat

Hobi olarak başladığı taş boyama kursuyla evini atölyeye çevirdi

15:52 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Gaziantep FK sahasından galip ayrıldı

19:18 - Spor

İstanbul'da akşam saatlerinde trafik yoğunluğu yüzde 80'e çıktı

18:42 - Gündem

İstanbul ve Bursa'dan 55 ülkeye yaptığı perde ihracatını Bingöl'e taşıdı

18:28 - Ekonomi

UAEA Başkanı Grossi, İran'ın nükleer programından kaygılı

18:22 - Dünya

Ankara'da barınaklardan bırakılan köpekler için 71 bin 695 lira ceza uygulanacak

18:13 - Gündem