Dünya sağlık örgütünün obeziteyi sağlığı bozacak aşırı miktarda yağ birikimi olarak tanımladığını ifade eden Op.Dr.Aslı Alay, “Kronik ve toplum sağlığını etkileyen sıklığı gün geçtikçe artan bir hastalıkdır.. Nedenleri arasında genetik faktörler, hormonal faktörler, beslenme alışkanlığı, aile yapısı, hareketsiz yaşam ve yaş önemli bir yer alır. Ayrıca diyabetik anne çocuğu olmakda riski arttırır. Obezite önemli bir sorun olup, özellikle gebelikte hem anne hemde bebek sağlığını etkiler. Obez annelerin bebekerinde yoğun bakıma girme, anne karnında kayıp, erken doğum ve doğumsal anamolilerin görülme sıklığı obez olmayan kadınlardan daha yüksektir. Bu nedenle obez olan kadınlar gebelik öncesi ve gebelik döneminde yüksek doz folik asit almalıdır. Obez gebelerde şeker hastalığı, gebelik zehirlenmesi, emboli, kalp damar hastalığı riski yüksektir. Ayrıca bu kadınlarda sık tekrarlayan vajinal ve idrar yolu enfeksiyonları görülür. Obez annelerin doğum eylemi sırasında hem bebeklerinin daha büyük olması, hemde aşırı yağ dokusundan dolayı müdehaleli doğum ve sezaryan doğum oranları artmıştır. Cerrahi müdehale sırasında uygulanılan anestezi şekli spinal veya epidural yöntem olmalı, genel anesteziden kaçınılmalıdır. Doğum sonrası kadınların mutlaka aktif harekete başlaması sağlanmalı, gereğinde varis çorabı ve kan sulandırıcılar kullanılarak emboliden korunulmalıdır” diye konuştu.
Obez annelerin bebekleri izlendiğinde ilerleyen yıllarda obeziteye yakalanma risklerininde daha yüksek olduğunun görüldüğünü anlatan Op.Dr.Aslı Alay, “Bu kadınlar emzirmedede oldukça zorluk çekerler. Mutlaka emzirme sırasında hem fiziksel hemde psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Obez olan gebelerin mevcut riskler düşünülerek yakın izlenmesi, beslenme eğitimi verilmesi ve psikolojik destek alması gerekir. Amaç gebelik ve obezite birlikteliğinde zayıflamak olmamalıdır.çünkü gebelikte 6 kg dan az olan artışlar bebekte gelişme geriliğine yol açabilir” dedi.
Op.Dr.Aslı Alay, beslenme ile ilgili detaylı bir eğitim verilmesi gerektiğini ifade ederek eğitimde olması gerekenleri şöyle sıraladı;
“Tükettiğiniz gıdaların içeriklerini okuyun. Kaç kalori olduğunu bilin ve öyle tüketin. Buzdolabınızı ilk açtığınızda görüş alanınızda genellikle sebze ve salata malzameleri olsun. Açlıklarınız mevcim salatası yiyerek geçirin, ama bu salataları özenle hazırlayın ve zevkle tüketin. Salata içine koyacağınız peynir, kırmızı et ve balık ile sağlıklı ve tok olarak bir öğün geçirebilirsiniz. Porsiyonlarınızı küçültün, lokmalarınızı uzunca çiğneyin, 2, tabağı hiçbir zaman istemeyin.yemeğiniz bitince sofradan kalkın. Yemek saatlerine uyun, öğün atlamayın, aralarda bol su için. Zayıflamak için idrar söktürücü ilaçlar kullanmayın. Hem bebeğinize hemde vücudunuza zarar vermiş olursunuz.
Süt ve yoğurdunuzu az yağlı tüketin, beyaz ekmek, beyaz şeker ve yağlı gıdalar tüketmeyin. Hedef protein ve sebze tüketimi arttırmak, karbonhidrat ve yağları azaltmak olmalı. Mutlaka yaşamımıza eklememiz gerekense egzersiz. Yüzme gebe bir kadının yapacağı en yararlı spor. Ama bu fırsatı olmayan veya yüzme bilmeyen kadınlar yürüyüş yapmalıdır . Yürüyüş sırasında bol su içmek, rahat kıyafetler ve spor ayakkabı giymek gereklidir. Yürüyüşünüzde eşinizinde eşlik etmesi motivasyonunuzu artırır. Obez gebelerde bu önlerle sağlıklı bir gebelik geçirilir. Ancak amaç ve yapılması gereken her zaman ideal kiloyu sağlayıp öyle gebe kalmak olmalıdır.”
dikGAZETE.com